- Son sekiz yıldır ülkenin en çok konuşulan isimlerinden biriydi... AKP-FETÖ ilişkilerinin yolunda olduğu yıllarda FETÖ’cü Kültürler Arası Diyalog Platformu’nda yöneticilik yaptı. Bu platform, Fethullah Gülen’in Papa Paul’le görüşmesinde önemli bir rol oynadı.

- Babasının zamanında Kuran’ın Türkiye’de yasaklandığını, korka korka okunduğunu iddia etti.

- İlk işlerinden biri sıbyan mekteplerinin geri getirilmesine destek vermek oldu.

- Atatürk’ün ölüm yıldönümüne bir gün kala, yani 9 Kasım 2018’de Atatürk’e küfreden Fesli Deli Kadir’i ziyaret etti.

- Meltem Medya Grubu’nun 10 Kasım’da Atatürk için düzenlediği mevlide imamların ve müezzinlerin katılımını yasakladı.

- Depremde ve pandemide vefat edenlere “hükmen şehit” dedi.

- “Almanya’nın geleceği karanlık” sözleriyle Almanlar’ın bile dikkatini çekti.

- Salgın günlerinde Suudi Arabistan ekonomisini canlı tutmak için umre ziyaretlerine rekor izin verdi. Hastalanarak dönenlerin karantinaya alınmasını engelledi. Pandemi, bu karar sonrasında etkisini artırdı.

- Yine pandemi günlerinde Cumhurbaşkanı için “VİP Cuma Namazı” kıldırdı.

- Hiçbir bilimsel açıklaması olmadığı halde, coronavirüsü bile LGBTİ bireylere bağladı.

- Yatılı Kuran kurslarında çocuklara tecavüz edildiği ortaya çıktığında sessiz kaldı.

- Camileri AKP’nin sosyal tesisleri haline getirdi. İktidar partisi, seçim çalışmalarını camilerde yapmaya başladı.

- Pahalılıktan şikayet eden vatandaşlara akşam pazarını önerirken, makam arabasının lastiği patladığı için onun yerine zırhlı Audi-6 kullanmaya başladığı ortaya çıktı. Uzun süre makam arabaları yüzünden gündemde kaldı.

- Ayasofya’nın ibadete açılması sırasında minbere elinde kılıçla çıktı. “Vakıf malına dokunulmaz, vakfedenin şartı vazgeçilmezdir. Çiğneyen lanete uğrar” diyerek Ayasofya’yı müze yapan Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret etti.

- Başkanlığı döneminde 42 farklı ülkeyi ziyaret etti. Dünyanın çevresini 13 kez döndü. Suudi Arabistan’a 8, Katar’a 7 kez gitti. Ancak 11 kilometre ötedeki Anıtkabir’i bir kez bile ziyaret etmedi.

- Hiçbir ulusal bayramda, Başkanı olduğu Diyanet’in kurucusuna bir rahmet okumadı. Adını bile anmadı.

- Her ziyaretine kalabalık bir heyetle gitti; özel aşçısını ve ütücüsünü de heyette bulundurdu.

- Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette tercüman kullandı, böylece yeterince Arapça bilmediği ortaya çıktı.

- Orman yangınlarına karşı yağmur duası etti, tutmadı.

- Hayatı boyunca imamlıktan ve devlet memurluğundan başka hiçbir iş yapmadığı halde milyonlarca liralık serveti olduğu iddia edildi.

- Sosyal medyadaki ateist gruplarında, “ateizme katkıları nedeniyle” ödül verilmesi önerildi.

- Görevinin son haftalarında anayasayı açık hedef haline getirdi ve kadınların kılık kıyafetine, miras hakkında aykırı hutbeler yayınladı.

- En az altı korumayla dolaştı.

★★★

Kimden söz ettiğimi anlamışsınızdır...

Görevi dün resmen sona eren Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı anlatmaya çalıştım size...

Bunlar sadece öne çıkanlar...

Sekiz yıllık görev süresinde Mustafa Kemal Atatürk’e öyle haksızlıklar, hadsizlikler ve saygısızlıklar yaptı ki; bunları tek tek saymaya kalksam değil bu köşeye, gazetenin tamamına sığmaz.

Çok şükür “o”, artık yok!

Umarım yerine atanan İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş aynı hataları yapmaz ve Ali Erbaş gibi, insanların dinden uzaklaşmasına neden olmaz.

Sayın Arpaguş’a başarılar diliyor, Ali Erbaş’ı ise adaletten umudumu kestiğim için...

Allah’a havale ediyorum.

GÜNÜN SORUSU

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, gerçek adı Fatih Karaca olan Mabel Matiz isimli şarkıcının son eseri “Perişan”a “müstehcenlik” gerekçesiyle erişim yasağı getirilmesini istemiş...

“Entarisi ala benziyor, şeftalisi bala benziyor...”

“Arabada, beş.. Evde on beş... Hoşuma da giderse bedava...”

“Oy kalçalar, kalçalar. Domatestir salçalar. Ayten kafayı çekince... Herkesten iyi çalkalar!”

“Dam üstünde un eler... Tombul tombul memeler!”

“İndim derelerine, bilmem nerelerine... Kaytan bıyıklarımı sürsem nerelerine!”

“Bayıra karşı yatır beni, tırmala beni kaşı beni!”

“Kaldır beni dansa... Kaldıramazsan kaldırırlar gülüm!”

“Anan babanla yatınca... Kızancıklar uyuyunca... Aç kapını al koynuna... Deli gibi sevişelim.”

“Alla beni, pulla beni. Al koynuna yar.”

“Ben olsaydım seni saçından tutar, belini sıkar... Yumulup dudaklarına... Sabaha kadar!”

“Çamdan sakız akıyor, kız nişanlın bakıyor. Koynundaki memeler, turunç olmuş kokuyor.”

“Ah çinçini çinçini, öpem ağzın içini... Öperken ısırmışım, bağışlayın suçumu...”

★★★

Sorum Sayın Bakan’a... Bu türküler ve şarkılar daha mı az müstehcen? Yoksa sizin asıl derdiniz şarkı değil de sanatçının LGBTİ bireylere hoşgörüyle bakması mı?