Devlet Bahçeli’nin PKK, Apo ve terör konusunda düne kadar söylediklerini geri alırcasına yaptığı “İmralı’daki gelsin Meclis’te konuşsun” çıkışından bu yana toplumun belli bir kesiminde büyük bir öfke var...

Hiç ummadığınız insanlar, “Serbest bıraksınlar da gidip geberteyim pisliği” diyor.

Üstelik bu insanlar öyle aşırı milliyetçi falan da değil. Hayatlarında karınca bile ezmemiş onlarca insana rastladım böyle düşünen!

Daha “Apo ve Bahçeli” isimlerini yan yana getirince başlıyorlar saydırmaya...

Önce Apo’ya... Sonra da ona bu yolu açan Bahçeli’ye!

★★★

Bu insanlar daha Apo’nun özgür kalması olasılığını sindirememişken, dün bu bebek katilinin istediği öne sürülen bir şartla sarsıldılar:

“Cezaevlerindeki tüm örgüt üyeleri serbest bırakılsın!”

Bebek katilinin salıverilsin dediği kişilerin çoğu, bakkaldan ekmek çalarken ya da pudra şekeri çekerken, altın kaçakçılığı yaparken yakalanmadı.

Kırk binden fazla yurttaşımızı şehit ettiler.

Terör mağduru gazilerimizin sayısı bile 5 binden fazla!

Öğretmenlerimiz, polislerimiz, mühendislerimiz, işçilerimiz öldü.

On binlerce yurttaşımız yaralandı, sakat kaldı.

Hem de kadın-erkek, genç-yaşlı...

Devlet Bahçeli’nin, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Özgür Özel’in evine ateş düşmedi belki ama en az 40 bin ailenin ciğeri yandı.

Şimdi o ailelere diyeceksiniz ki, “Aman yeter ki bu örgüt dağılsın... Acınızı yüreğinize gömün!”

Yok öyle bir dünya...

Canı yanmayanlar için söylemesi kolay olabilir ama... Atlayın bir otobüse Anadolu’yu dolaşın. Kentlerin kenar mahallelerinden geçerken bayrak asılmış yoksul evlerine dikkatle bakın...

O evlerdeki analara, babalara, eşlere, kardeşlere ne diyeceksiniz?

Siz ne derseniz deyin, onlar en zor günlerinde söylenecek en zor sözü söylediler:

“Vatan sağolsun” dediler...

Şimdi siz bu insanların omzuna bir de bu yükü mü yükleyeceksiniz?

★★★

Tüm bunlar “Anayasa değişsin, bu değişiklikte DEM Partisi Cumhur İttifakı’na destek versin de Cumhurbaşkanı yeniden seçilsin” diye yapılıyorsa...

Olmaz olsun o seçim!

İnsanlara yalan söyleyebilirsiniz; unuturlar...

Tutmayacağınız vaatler verebilirsiniz; hoş görürler...

“Buzdolabı bile yoktu bu ülkede. Biz getirdik. Ayrıca uzaya otoban yapacağız” dersiniz; inanırlar!

Ama acıları üzerinden siyaset yaparsanız...

Kabristanda yatan oğullarının, eşlerinin, kardeşlerinin yanına bir çukur daha kazıp içine girerler.

Kıymayın bu insanlara...

Onların canını acıtmayacak bir yol bulun.

Yoksa amacınız ne kadar kutsal, niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun...

Affetmezler sizi.

GÜNÜN SORUSU

Emekli maaşlarına yapılacak zam, bugün açıklanması beklenen aralık ayı enflasyon verileriyle belirlenecek. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini tutarsa, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 16,54 zam yapılacak. Bu orana refah payı eklenip eklenmeyeceği ise bilinmiyor. Sorum emeklilere:

Yapılacak zamla hangi ülkeye tatile gitmeyi planlıyorsunuz?

Bir suçlu daha!

Sözcü’nün Ankara Temsilcisi, sevgili kardeşim Saygı Öztürk’ün haberinden öğrendik... Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun da sosyal medya paylaşımı nedeniyle gözaltına alınanlar kervanına katılmış...

Bu deneyimli polis İsrail’e dair paylaşımında, “Baba, İsrail’e akaryakıt ve çelik gönderdi; alkışlandı. Oğlan, İsrail’i protesto etti; alkışlandı. Böyle bir millet, değil demokrasi, padişah yönetimine layıktır. Eğitimsiz toplum böyle olur” ifadelerini kullanmış...

Bu konuda konuşup yazmasalar bile Sabri Bey gibi düşünen milyonlarca insan var...

Onlar nasıl “etkisiz” hale getirilecek?

Dünya şampiyonuyuz!

Nihayet bir konuda dünya şampiyonu olduk.

İtalyan gazetesi Corriera della Sera’nın yaptığı araştırmada İstanbul Havalimanı’nın dünyanın en pahalı havalimanı olduğu ortaya çıkmış.

Araştırmada dünyanın önemli havalimanlarında satılan kahve, su, cappuccino, kruvasan ve sandviç gibi ürünlerin fiyatları karşılaştırılmış...

Bu ürünlerin birer adedinin toplam fiyatı İstanbul Havalimanı’nda 16,5 Euro’yu (604 TL) bulmuş.

Aynı ürünler Londra’daki havaalanlarında ise yalnızca 7 Euro’ya satılıyormuş.

Örneğin, Londra’daki havaalanlarında bir hamburger 254 lira karşılığı poundken, İstanbul Havalimanı’nda bu fiyat 600 liraya kadar çıkıyormuş.

★★★

Peki; neden böyle?

Çünkü müteahhitlerini bizim kadar seven bir ülke yok da ondan... Havaalanında toplanan paraların çoğu, onu yapan müteahhitlerin kasasına gidiyor.

Neymiş hamburger 604 liraymış...

Az bile!