Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi yaşamını yitirdi...
Kimdi peki Tanrıverdi? SADAT denilen “Özel Savaş Şirketi”nin kurucusuydu öncelikle! Yaşamı, Atatürk’e, cumhuriyete, kadın haklarına düşmanlıkla geçti... Başkenti İstanbul, resmi dili Arapça olan bir İslam Devletler Birliği’nin, kongresini yapacak denli en ateşli taraftarıydı! AKP’li Cumhurbaşkanı ile İstanbul belediye başkanlığından beri yakın ilişki içinde olan Tanrıverdi, 2016 darbe girişiminden sonra devletin yeniden düzenlenmesi konusunda tüm istediklerinin yapıldığını söyleyecek kadar da cüretkardı...
İki değerli gazetecinin yazdığı bir kitap nedeniyle bu kişi ve örgütü hakkında kaleme aldığım yazımı paylaşmak istiyorum...
-Kitap, bu kişiyi ve cumhuriyet düşmanlığını gayet güzel anlatmıştı!
Gölge Ordu-SADAT’ın Sır Perdesi Aralanıyor
Son günlerde “SADAT” adı yine gündeme düştü...
Biz bu ismi başında bulunan emekli general ile birlikte çok önceden duymuştuk. Bu kez iki genç gazeteci kardeşimiz, Ersin Eroğlu ve Caner Taşpınar, belgelere dayalı bir kitapla anlattılar:
–Gölge Ordu-SADAT’ın Sır Perdesi Aralanıyor.
Kitapta, Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin, Recep Tayyip Erdoğan ile nasıl tanıştığı, SADAT’ın işaret fişeği olan ASDER’in nasıl kurulduğu, FETÖ ile ilişkileri, “Gölge Ordu”nun kuruluş öyküsü, yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri, SADAT’ın Suriye-Libya hattındaki rolü, Suriye’ye giden TIR’ların ilginç hikayesi bir bir anlatılıyor!
–Kısacası “Özel Savaş Şirketi” SADAT’ın üzerindeki sır perdesi bir daha kapanmamak üzere aralanıyor!
Ama gelin, önce SADAT’ın kamuoyuna mal olan İstanbul’da düzenlenen İslam Birliği Kongresi skandalını anımsayalım...
İslam Devletleri Konfederal Cumhuriyeti!
SADAT; TSK ile “irticai faaliyetler” nedeniyle ilişkisi kesilen emekli askerlerin öncülüğünde kuruldu...
Başında, 1996 yılında TSK’dan emekli edilen Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi bulunuyor. Yakın tarihe kadar cumhurbaşkanı başdanışmanı görevinde de bulunmuştu.
Bu şahıs, yönetim kurulu başkanı olduğu ASSAM Kongresi’nde yaptığı “Mehdi gelecek, ortamı buna göre hazırlamalıyız” sözleriyle büyük tepki çektiği için, hem başdanışmanlık hem de Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politika Kurulu üyeliğinden istifa etmek zorunda kalmıştı...
Aynı kişinin, başında olduğu ASSAM tarafından İstanbul’da düzenlenen “ASRİKA Ortak Savunma Sanayi Üretimi” konulu İslam Birliği Kongresi’de aynen şöyle deniliyordu:
-Devletin adı ve şekli: ASRİKA (Asya-Afrika) İslam Devletler Birliği’dir. ASRİKA İslam Devletleri Konfederal Cumhuriyeti’dir.
-ASRİKA İslam Devletler Birliği, kuvvetler ayrılığı sistemini uygular ve başkanlık sistemi ile yönetilir.
-Başkenti İstanbul, resmi dili Arapçadır!
Nasıl buldunuz? Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük kentinin başkenti olduğu, resmi dili Arapça olan, Konfederal bir İslam Cumhuriyeti kurulması çağrısı yapılıyor, anayasası bile açıklanıyor! Peki, düpedüz “Anayasayı ortadan kaldırma” suçu olan bu girişim karşısında ne yapılıyor?
–Koskocaman bir hiç!..
Aynı kuruluşun ve başındaki Tanrıverdi’nin“İrtica hükmünün kaldırılması”, “Laikliğin anayasadan çıkarılması”, “Eyalet sisteminin getirilmesi” gibi konularda “Siyasetin tam da göbeğinden” açıklamaları da mevcut!
Tanrıverdi, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra iktidara yaptıkları tüm önerilerin tamamıyla uygulandığını da övünerek şöyle sıralamıştı:
–Yüksek Askeri Şura’nın yapısı değişsin dedik, değişti... Askeri Yüksek Yargı kalksın dedik o da gerçekleşti. Başkanlık sistemi gelsin dedik, o da geldi...
Gördüğünüz üzere, bu örgüt sözü dinlenen, önerileri dikkatle hayata geçirilen bir yapılanma! Öyle olmasaydı SADAT, “Gölge Ordu” kitabında anlatıldığı üzere bu denli devlet desteğine mazhar olabilir miydi acaba?
SADAT’ın FETÖ üyeleri!
Kitapta, iktidarla gayet sıcak ilişkiler kurmuş olan SADAT ve yan Kuruluşu ASDER’in üyeleri arasında boğazına dek FETÖ ilişkisine batmış kişilerin yer aldığı, bu nedenle ordudan ihraç edildikleri de görülüyor...
Mesela SADAT’ın 14 kurucusundan üçü, Haluk Yıldırım, Yusuf Çağlayan ve Mehmet İlhan ile günümüzde keskin nişancı, gayrinizami harp, muharebe eğitimleri veren altı uzman ve eğitmenin o dönem FETÖ ilişkileri nedeniyle TSK ile ilişiği kesilmişti!
SADAT’ın yan kuruluşu ASDER’den ise Kurucu Genel Başkanı Ahmet Alper dahil, binbaşı, üsteğmen, kıdemli başçavuş rütbesinde pek çok asker “Fethullah Gülen Tarikatı” mensubu oldukları için TSK’dan atılmışlardı!
Yurtiçi ve yurtdışındaki faaliyetleri ise dudak uçuklatacak cinstendi. O kadar ki Kabil Havaalanı’nın idaresinin bile bu örgüte verileceği iddiaları ayyuka çıkmıştı; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 2 Eylül 2021’de yaptığı şu açıklama bu iddiayı gündeme getirmişti:
–Tek başına Katar ya da Türkiye’nin üstlenebileceği bir iş değil. İlle bir devlet olmak zorunda değil, şirketler de var!
Bu konuşma kulislerde SADAT ismini öne çıkarmış, şirket ise konuyla ilgisi bulunmadığı açıklaması yapmıştı... SADAT Başkanı Adnan Tanrıverdi’nin bir açıklamasıyla bitirelim:
–Uluslararası İslam Birliği Kongremizden sonra takip eden her yıl; müşterek dış politika, müşterek adalet sistemi, ortak asayiş ve güvenlik konularını sıra ile işleyerek 2023 yılı sonunda İslam ülkelerini bir irade altında toplayacak bir modeli ortaya koymayı hedeflemekteyiz!
Ne kadar açık değil mi; detaylı şeması bile mevcut! İslam ülkelerine müşterek ordu kurma projesi:
–ASRİKA ordusu!..
(Gölge Ordu-Kırmızı Kedi Yayınevi)