Adli tatilin bitişiyle yargı finallerinin başlayacağını biliyor ve anlatıyorduk. Hemen başladı.

CHP İstanbul İl Kongresi’ni iptal eden mahkeme Gürsel Tekin’i kayyum atadı. 

Önümüzde daha kurultay duruşması var, İmamoğlu’nun sayısı artık hesaplanamayan davaları da...

Kayyum haberi gelene kadar asıl manşet CHP liderinin yeni teklifiydi aslında.

Daha önce yaptığı “Kasım 2025’te seçim” teklifini hatırlattı ve “gerekirse” diyerek bazı maddeler daha ekledi.

“Şunu söylüyorum; ne istiyorsun? ‘Seçim yapmak için Özgür Özel partinin başında olmasın.’ Ben partinin genel başkanlığından istifa edeyim. ‘Ekrem İmamoğlu aday olmasın, ben onun diplomasını iptal ettim.’ Tamam Ekrem Başkan da olmasın başka aday gösterelim. 2 Kasım’a sandığı koysun, istediği şartlarda gidelim. Ya da baharda yapılacağını ilan etsin.”

Bu politik bir teklif midir, eğer öyleyse karşılığı var mıdır kamuoyunun kanaatine kalır. Gördüğüm, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullanışlı görmediği bir tümce bütünü. 

Zaten kullanışlı görülmeyen de bir dönem var, o yüzden 2026’yı beklemek gerekecek.

Gün içinde gözden kaçırılsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim için biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu söyledi zaten.

Çin’den dönerken uçakta yaptığı açıklamaları paylaşılan Erdoğan şöyle diyor:

“Ekonomideki gelişmeler olumlu. Özellikle son 2-3 aydır tekrar güçlü, olumlu döngüye girdik.”

Devamı daha dikkat çekici, seçimsiz cümleler ama seçime dair:

“Enflasyonda yılı hedeflerimize uygun bir rakamla tamamlayacağımızı düşünüyoruz. Hayat pahalılığıyla olan samimi mücadelemiz gerçekten sonuç veriyor ve bu güçlü şekilde sürecek. Yani bir taraftan büyüyoruz bir taraftan işsizlik ve enflasyon düşüyor.”

2026’ya kadar göreceğimiz çok şey var. Davalar, sürecin referandum ve anayasa ayağı gibi...

Ama seçimi kazandıran/kaybettiren ekonomi meselesinde de Erdoğan bir takvimi bekliyor gibi görünüyor. 

Belki tekrar bir seçim ekonomisi gücünü bulabilmeyi...

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 8 Ekim 2023.

CHP “değişim” sözüyle birlikte kritik bir dönemden geçiyordu. İl ve ilçe kongrelerinde “değişimciler” ve “Kılıçdaroğlu’cular” olarak yarışlarda sonuçlar genelde yenilikten yana olanlar tarafından kazanılmıştı.

Böylesi bir atmosferde, noktayı koyacak adres İstanbul’dan başka yer olamazdı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun desteklediği Özgür Çelik, “değişimcilerin adayı” görüntüsü çizerken, Cemal Canpolat ise “Genel Merkez çizgisindekilerin adayı” olarak görülüyordu.

İstanbul İl Kongresi, CHP’nin 4-5 Kasım’da yapılacak ve Özgür Özel’i genel başkanlığa getirecek olan 38. Olağan Kurultayı öncesi partideki dengelerin nasıl şekillendiğini gösterecek olması açısından kritik bulunuyordu.

Haliç Kongre Merkezi’nde sonuç değişimcilerin lehine olmuş ve Özgür Çelik kazanmıştı.

Sonra ise yerel seçim zaferinde İstanbul’un ilçelerinin bir bir CHP’ye geçişi görüldü.

Dün o yönetim görevden alındı. 

KÖŞENİN SÖZÜ

“Uyuyor numarası yapan bir insanı asla uyandıramazsınız” - Anonim.