Silahsız savaşma sanatıdır...
★
Silahlı savaş yöntemlerinden biri:
Düşmanı:
Onun kullandığı silahlarla yenmeye çalışmak...
Diğeri:
Düşmanın silahlarını elinden alarak:
Onu, silahsız bırakmaktır...
★
Politikada ise...
Ya rakibinizin stratejisini ondan daha iyi uygulayacaksınız...
Yani...
Rakibinizin kullandığı:
Toplumsal ve siyasal araçları ondan daha iyi kullanacaksınız...
★
Ya da:
Rakibinizin silahlarını elinden alıp:
Onu silahsız bırakacaksınız...

★
Kemal Bey, son dönemde...
İşte bu iki stratejiyi aynı anda uyguluyor...
Cumhuriyet tarihimizde...
Din ve inanç (Silahlarını) istismarını:
En güçlü...
Ve...
En etik dışı yöntemlerle kullanan siyasi rakibine karşı:
Onun silahlarını kullanıyor...
Kullanamadığı...
Veya...
Kullanmaması gerektiği yerde:
Silahlarını elinden alıyor...
★
Önümüzdeki seçimler erken yapılır...
Ve...
Kemal Bey aday gösterilirse...
Erdoğan, din silahını kullanamayacağı için...
Silahsız savaşacak...
★
Ekonomi...
Bugünden çok daha kötü olacağı...
Ve...
İnsanların umutları da tükeneceği için...
Erdoğan’ın verebileceği bir ümit de kalmayacak...
★
Sözümün özü:
CHP demokrasi tarihinde ilk kez...
Muhafazakâr bir rakibi...
Onun silahlarıyla...
Ve hatta...
Elinden silahlarını alarak:
Yenecek...
Ne çok kişi varmış meğer
Franklin D. Roosevelt:
1929 ekonomik buhranını...
1.Maynard Keynes’in de yardımıyla:
Zafere dönüştüren Başkan...
★
Ülkeyi tekerlekli sandalyesinden yöneten bu müthiş adam...
Kendisiyle kafa bulmasıyla ünlüdür...
★
Kendisinden şikayetçi olan bir iş adamının yaşadığını ileri sürerek...
Kendisiyle ilgili şöyle bir fıkra uydurmuştu...
★
Öfkeli bir adam her sabah evinin karşısındaki gazete bayiine gidiyor...
Parasını verip...
Bir Washington Post alıyor...
Birinci sayfanın manşetine baktıktan sonra...
Gazeteyi bırakıp:
Gidiyordu...
Gazete bayii bir gün dayanamayıp sordu:
“Bayım, merakımı bağışlayın... Gazeteyi satın alıyorsunuz ama sadece birinci sayfaya baktıktan sonra bırakıp gidiyorsunuz... Neden?..”.
“Ölümü ilanlarına bakıyorum” dedi adam...
Gazete bayii şaşırdı...
“Ama” dedi... “Ölüm ilanları iç sayfalarda, oralara neden bakmıyorsunuz?..”.
“Olsun” diye cevapladı adam, burnundan soluyarak: “Benim baktığım herifin ölüm ilanı birinci sayfadan verilecek...”.
★
Geçtiğimiz gün duruşma salonundan çıkınca şu tweeti attım:
“Erdoğan yargılanacak ve hapse mahkûm olacak” tahmininde bulunduğum için yargılandığım dava az önce bitti. Beraat ettim. Bilgilerinize canlarım.
★
Bu tweet 33 bin beğeni aldı...
Bir milyondan fazla kişi tarafından okundu...
★
Meğer...
Erdoğan’ın yargılanmasını...
Ve...
Mahkûm olmasını isteyen:
Ne çok yurttaş varmış...
Onlar anlar
4.Murad, sevdiği mey arkadaşı Bekri Mustafa’yı Yeni Cami’ye imam atar...
Göreve ilk başladığı gün cenaze namazı kıldırır Bekri...
Selamdan sonra, tabutun baş kısmına eğilir, dudaklarını oynatır...
Cemaatten birisi sorar:
“Hoca Efendi, merhuma ne dedin?..”.
“Bu gece hesaba çekildiğinde bu dünyanın hali sorulursa ‘Bekri, Yeni Cami’ye imam oldu’ de, onlar anlar hailimizi...”.
★
TBMM Genel Kurulu’nda, Anayasa Mahkemesi üyeliğine, İçişleri Bakan eski Yardımcısı Muhterem İnce seçildi...
[caption id="attachment_380805" align="alignnone" width="600"]

★
Birisi size: Memleketin...
Ve...
Rejimimizin halini sorarsa...
Onlara:
“Süleyman Soylu’nun eski yardımcısı Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçildi” deyin...
Onlar...
Ne hale getirildiğimiz: Anlar
İtirazım...
Millet İttifakı’nın “kazanacak adayla seçime girme” politikasını anlıyor...
Ve...
Destek de veriyorum.
İtirazım ise...
★
“Kemal Bey kazanacak aday değil” açıklamalarının...
Kamuoyu önünde yapılmasına...
Kemal Bey’in:
Kamuoyu önünde:
İstiskal edilmesine...
Ona sonra bakarız
Az gelişmiş ülkelerde eğitimli insanlar zannederler ki...
İnsan yığınlarını:
“Akılla yönetmek...”.
Seçimleri:
“Akılla” kazanmak mümkündür...
Bu düşünce: Ham bir hayaldir...
★
Lütfen Kemal Bey’i anlayınız ey aydınlar!..
Bu ülkede seçimler...
Akılla değil...
(Ne yazık ki...).
Dinle...
İmanla...
Kitapla...
Kazanılabiliyor...
★
Yav etmeyin...
Yav eylemeyin...
Yav bir kerecik olsun seçim kazanın...
Sonrasına bakarız...
Dünün tweeti
Yusuf Ziya Özcan
@yziyaozcan
Başörtüsü meselesini YÖK’te hallettiğimizde şimdi önemli bir makamda olan AKP milletvekili “rol çaldığımı, bunun onların işi olduğunu ve bu kredinin AKP’ye gitmesi gerektiğini” söyleyerek beni eleştirdiğini çok iyi hatırlıyorum. Halkı istismar oyuncakları ellerinden alınmıştı.