Reisi, 19 Mayıs 2024’te Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile iki ülke sınırında bulunan Kız Kalesi ve Hudaferin barajlarının açılışını gerçekleştirmişti. Reisi, dönüş yolunda helikopterinin şüpheli düşüşü ile hayatını kaybetti.

Aynı günlerde ABD heyetinin iklim krizi bahanesi ile Azerbaycan’da, CIA’nin üst düzey yetkilisi David Cohen’in de Ermenistan’da olmasına tesadüf denilebilir mi bilmiyorum!

2021’de İran Kara Kuvvetleri Komutanı Haydari; “İran bu bölgede ülkelerin resmi sınırlarının değişmesi konusunda hassastır ve bunu kabul edilemez olarak görmektedir. Yasal sınırlar korunmalıdır. Bir ülkenin sınırlarını korumada gösterdiği zayıflık başka bir ülkenin yabancılardan destek alarak sınırları değiştirmesine gerekçe oluşturmaz. İran böyle bir şeye izin vermez” diyordu.

Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Afganistan ortak askeri tatbikatlar yapıyor İran da tek başına yaparak karşılık veriyordu. Üstelik ABD ve İsrail’in Azerbaycan’a desteği çok açıktı. Tatbikatların hedefi İran’dı.

Barrack’ın dile getirdiği Zengezur koridoru, 2020’de Ermenistan’ın Karabağ’dan çekildiği, günlerde konuşulmaya başlanmıştı. Karabağ savaşı sonrası imzalanan anlaşmanın 9.maddesi gereği, Zengezur koridorunu Rusya’nın kontrol edeceği yazıyordu.

ABD Ankara Büyükelçisi Barrack, geçen hafta New York’ta düzenlenen bir toplantıda, Azerbaycan’ı ve Ermenistan’ı kastederek, “32 kilometrelik yol konusunda tartışıyorlar, şaka değil, yıllardır sürüncemede kaldı, 32 kilometrelik yol” dedi ve “Yani olan şu ki, Amerika devreye giriyor ve ‘Tamam, biz devralacağız 32 kilometrelik yolu, bize yüzyıllık kira sözleşmesiyle verin, siz de paylaşabilirsiniz’ diyor” dedi. Barrack daha ne desin! Anlaştık diyor…

Ermenistan ve Azerbaycan, Barrack’a utangaçça “Hayır” dedi. Paşinyan 16 Temmuz’daki basın toplantısında, söz konusu kendi toprakları olduğu için topraklarını kiralamanın mümkün olmadığını ifade etti. Ancak Ermenistan’ın suyundan ulaşımına hatta posta hizmetlerine kadar yabancı şirketlerin işlettiğini hatırlatarak da mülkiyet bizde korkmayın algısı verdi!

Paşinyan, projenin kara ve demiryollarının yanı sıra petrol ve gaz boru hatları, enerji nakil hatları, fiber optik kablolar ve diğer altyapıları da kapsadığını söyledi. “Bu, oluşturulması ve yönetilmesi gereken bir ekonomik ağdır” diyerek, desteklediğini de ima etti.

Barrack’ın teklifine, Orta Doğu’dan, Afrika’dan ve Kafkaslardan çekilmek zorunda kalan Rusya’nın itiraz edecek gücü de yok. 10 Temmuz’da Abu Dabi’deki Paşinyan ile Aliyev’in Rusya olmadan görüşmesi bunun göstergesidir.

Rusya her ne kadar ses çıkaramasa da planı bozmaya çalışıyor. Rusya, Ermenistan’da ABD’nin biyolojik silah laboratuvarları olduğu iddiasını her ne kadar ispatlayamadıysa da laboratuvarların ABD tarafından finansa edildiği de bir gerçektir… Rusya, bırakın Zengezur’da söz hakkını mevcut topraklarından çıkacak devletçileri bile bu strateji ile engelleyemez!

19 Temmuz’da Paşinyan, Pezeşkiyan’ı konuyu konuşmak üzere Ermenistan’a davet etti. İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Ekber Ahmedyan, Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan ile yaptığı telefon görüşmesi yaparak bölgesel sınırlarının değişmesine karşı olduklarını yineledi.

Ancak rejim karşıtı Pezeşkiyan’ın, Paşinyan’ın ziyaret teklifine evet diyeceğini düşünüyorum. İran’da rejim ile rejim karşıtı Pezeşkiyan arasındaki güç kavgasını ne yazık ki ABD yanlısı Pezeşkiyan kazanacak…

Zengezur koridorunun özel bir şirket tarafından işletilmesi teklifinin, ilk Türkiye’den geldiği haberi de uluslararası basında yer aldı. Hem Barrack’ın hem de AKP’nin teklifinin aynı olması, Kafkaslarda ve Orta Doğu’da birlikte çalışıldığının göstergesidir.

Ancak en önemli konu hiç gündeme gelmiyor. Ermenistan anayasasının 11. Maddesi’ndeki “Batı Ermenistan” diye adlandırılan, Türkiye’nin doğusu ve güneydoğusu ile ilgili Ermenistan’ın bir talebinin olup olmadığı hiç konuşulmuyor!

İktidarın ABD ile yakınlığı ve Türkiye’nin BOP ile parçalanması düşünülünce konu hala en yakıcı bir tehdittir… Türkiye’nin doğusunu KCK açıktan isterken Ermenistan’ın durmasını beklemek hayaldir!