Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin gözle görülen kısmı, tüm kritik eşiklerde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ezber bozan çıkışlarına tanık olduğumuz savıyla ölçülüyor.

Bu sav, kimi zaman iktidar lehine kimi zaman da iktidar aleyhine olduğu düşünülen girişimlerden oluşuyor. 

99’a giden süreç, 2001 sonrası, 2007 dönemi, 2018 başkanlık geçişi...

Hepsinde son sözü Bahçeli’nin söylediği hatırlanır ya da tam tersi ilk Bahçeli’nin sözüyle süreç başlamış olur.

Şimdi yine kritik bir eşikteyiz.

Bahçeli’nin tüm ezberlere meydan okuyan Meclis konuşması bizi bugünlere getirdi.

Hedeflendiği üzere İmralı’dan terör örgütüne fesih çağrısı geldi. Çağrının gerekleri üzerine dönen tartışmalara girmeyeceğim. Yeterince konuşuldu, sözünü söylemeyen veya tahminini ortaya koymayan kalmadı. 

Ben daha çok siyasi çerçeve ile ilgileniyorum.

MHP liderinin telefon trafiği, yeni dönem siyasi hatları belirlemede oldukça etkili.

Bahçeli’nin DEM Parti Eşbaşkanı Bakırhan’ı araması üzerine tezler yazılmaya başlanmıştı ki Demirtaş ile görüştüğü de ortaya çıktı. 

Yeni siyasi hatta İmralı’nın çağrısına, Bakırhan’ın görüşlerine ve Demirtaş’ın yeniden görünür olmasına belli ki yer var. 

Peki kime yok?

CHP’li belediyelere dönük operasyonlar ve tutuklanan belediye başkanları üzerinden bu yönde okuma yapanlar
var.

Çizilen yeni çerçevede yer almayan İmamoğlu’na peşi sıra açılan soruşturmalar ortada.

“İçeride” Zafer Partisi lideri Özdağ var.

Çerçevenin makulleri ve sakıncalıları belirlenmiş gibi görünüyor. 

Yeni çerçeve geçici mi yoksa yeni konjonktürü belirleyen bir siyasi hat mı inşa ediliyor?

Yaz gelmeden çok sayıda daha cevaba ulaşacağımız aşikar. 

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 9 Aralık 2010. 

Bugünün uyarılan kurumu TÜSİAD’ın 2007 yılındaki daveti...

TÜSİAD resepsiyonunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dönemin BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la birlikte Sırrı Sakık, Hasip Kaplan ve Pervin Buldan’la selamlaştı, tokalaşmıştı.

Bahçeli, Milliyet Gazetesi’nin “Demirtaş’la tokalaşmanız tesadüf müydü? Yoksa planlanmış mıydı?’’ sorusuna bunun planlanmamış bir temas olduğunu söylemişti. 

“Meclis’te yanyana çalışıyoruz. Görmezlikten gelmek olmazdı. Nezaket gereğiydi” diyen Bahçeli, “Türkiye’nin bu günlerde bu tür tokalaşmalara çok ihtiyacı var” değerlendirmesinde bulunmuştu.

KÖŞENİN SÖZÜ

“Birileri sürekli olarak havaya kendi ruh halini sprey sıkar gibi püskürtüyor.” - Chuck Palahniuk.