Bölücübaşı, bebek katili Apo, PKK’ya “Silah bırakın ve kendinizi feshedin” çağrısında bulundu ya... Yandaş medya neredeyse bayram yapacak!
Neymiş 40 yıllık sorun bitmiş, akan kan duracakmış, Türkiye’nin önü açılmış...
Apo, PKK’ya çağrıda bulundu; tamam!
Peki; bu örgütün doğurduğu PYD, YPG ve SDG’ye de çağrı yaptı mı?
Onlar da kendilerini feshedip silah bırakacak mı?
Bu sorunun yanıtı hayır!
★★★
Böyle olunca sorulması gereken başka sorular ortaya çıkıyor:
PKK logosu ve paçavrası örgüt kamplarından kaldırılıp yerine YPG, SDG ve PYD paçavraları mı asılacak?
Bu operasyon, kapatıldıkça ya da kapatılacağını anlayınca yerine yenisi kurulan HEP, DEP, ÖZDEP, HADEP, DEHAP, DTP, BDP, HDP, YSP ve DEM hikayesine benzemiyor mu?
PKK’nın katil sürüsü bundan sonra YPG’nin ya da digger ikisinin katil sürüsü olarak Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı suç işlemeye, askerimizi, polisimizi, öğretmenimizi öldürmeye devam mı edecek?
PKK’nın suça karışan, Mehmetçik öldüren eli kanlı katilleri ne olacak?
Genel af türü bir afla cezaevindeki alçaklar salıverilecek mi?
Bebek katilinin, cezasını ev hapsinde geçirmesine izin mi verilecek?
Asılmaktan son anda kurtulan bu haydutun evlenip yaşlılığını huzur içinde yaşamasına fırsat mı tanınacak?
Yani; teröristlikten emekli mi edilecek?
Türkler ve Kürtler bu “algı operasyonu”nu yiyecek mi?
DEM, bu operasyon karşılığında Recep Tayyip Erdoğan’ın ölümüne kadar cumhurbaşkanı olmasını öngeren anayasa değişikliğine “Evet” oyu vermeyi taahhüt etti mi?
★★★
Hiç düşündünüz mü “DEM ve PKK bu oyunu neden destekliyor?” diye...
Apo’yu ve içerideki binlerce katili bulundukları o delikten çıkarmak ve yapılacak anayasa değişikliğinde vatandaşlık tanımını değiştirmek, “ana dilde eğitim” başta olmak üzere bazı kazanımlar elde etmek için...
★★★
Şimdi tabloya bakalım; kazanan kim, kaybeden kim?
Kazanan; Apo, PKK’lı teröristler, ayrılıkçılar ve yapılması planlanan anayasa değişikliğinde DEM’in desteğini alacak olan Cumhur İttifakı....
Peki; kaybeden?
Hepsinin isimlerini tek tek yazsam, bu yazının yanında yirmi sayfalık ek vermemiz gerekir; ama...
Ben Aybüke Öğretmen, Yıldız Hemşire ve Eren Bülbül diyeyim gerisini siz anlayın!
Nobel Barış Ödülü!
Teröristbaşının PKK’ya “Kendinizi feshedin” çağrısı, yandaş medyadaki goygoycuların sevinç çığlıklarıyla karşılandı.
Hatta bazıları bu haberi “Cumhur İttifakı, PKK’yı dize getirdi” diye verdi.
En ilginç çıkış ise Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’dan geldi.
Ersoy, bu yolu açan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi.
Nobel Barış Ödülü Komitesi bu çağrıyı dikkate alırsa emin olun ki Devlet Bahçeli’nin yanına Abdullah Öcalan’ın da ismini yazar!
O ödülü de o zaman senin boşboğazına tıkarlar Mehmet Akif kardeş...
Hazırlıklı ol!
Değerli buluyormuş!
Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısı hakkında yorum yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Terörü bitirecek, şehitlerimizin, ailelerinin ve gazilerimizin helalliğini alacak her girişim ülkemiz adına değerlidir ve önemlidir. Bu vesileyle çağrıyı değerli buluyoruz” dedi.
Kendisine sormak istiyorum:
İktidarın teröristbaşına, PKK’ya ve DEM’e verdiği tavizler henüz açıklanmamışken...
Bu çağrının terörü bitireceğine...
Şehitlerimizin, ailelerinin ve gazilerimizin helalliğini alacağına nasıl emin oldunuz?
Hangi gazimizin ya da şehit yakınının bu girişime destek verdiğini gördünüz, duydunuz?
Bunları da söyleyin ki biz de emin olalım ve sevinelim.
Ayrıca...
Cumhurbaşkanlığına aday adaylığını koymuş biri olarak sırf gündemden geri kalmamak için her şeye balıklama atlayıp sağlıksız yorum yaparsanız, birkaç ay içinde adaylığınızı geri çekmek zorunda kalırsınız...
Çünkü arkanızda kimse kalmaz!
Benden söylemesi...
GÜNÜN SORUSU
Ramazan ayının birinci günündeyiz. Milyonlarca Müslüman dün gece sahura kalktı, bugün de oruçlu. Sorum Diyanet İşleri Fetva Kurulu’na:
Halkımızın yüzde 70’ine yakını, artan yoksulluk ve açlık nedeniyle zaten yıllardır “zorunlu oruç” tutuyor. İyi beslenemeyen bu yurttaşlarımızın oruç tutarak sağlıklarını daha da riske atmaları zorunlu mudur? İslam dininde açlara ve yoksullara bu konuda tanınan bir ayrıcalık yok mudur?