SEZON başından bu yana Avrupa kupaları dahil bazen fırtına çıkıyordu. Ancak o geçtiğimiz sezonun Trabzonspor fırtınasından bu sezon eser yok. Unuttum, bazen biraz esinti oluyordu o kadar. O esintiden sonra ise sanki fırtına görmüş gibi yorumlar yapılıyor hatta şampiyonluk havası bile estiriliyordu. Trabzonspor’un bu kadro yapısıyla ve Abdullah Avcı’nın mevcut oyun anlayışı ile şampiyonluğa oynaması bile mucize olur. Deplasman maçlarında bunu çok net görüyoruz. Bu kadronun yetmediğini gören Avcı ise çok güzel ve kurnazca bir taktik uyguluyor. Evindeki maçlardan sonra çok rahat ve takım öyle veya böyle kazanmasını biliyor. Tadı var mı, tabii ki yok. O eski fırtınayı hepimiz özlüyoruz. Deplasman maçlarından sonra ise üzgün bir tavır alarak, kendisi hariç herkesi suçluyor. Bazen blöf bile yapıyor ve yediriyor da. Yani kendi sahasında Avcı’nın fırtınası, deplasmanda ise Avcı hariç herkesin fırtınası oluveriyor. İçerideki maçlardan sonra kendin kurduğun ve sana göre bir mühendislik harikası olan takımın defansı hiç güven vermiyor. Şampiyonluğa oynamaya çalışan Trabzonspor’un defansı adeta “Yol geçen hanı” gibi. Allah’tan iki Yunanlı orta sahada 40 yıllık Trabzonsporlu gibi oynuyor. Forvetleri ise gerçekten de içler acısı bir durumdalar. Birisi kazara iki gol atmış, bir diğerinin ise siftahı bile yok. Ve geldik deyim yerinde ise, “Zurnanın zırt dediği” yere. Bence Galatasaray ile oynanacak olan maç Avcı için ya tamam, ya devam olacak. Olası bir beraberlik bile Avcı açısından günü kurtarabilir ancak Trabzonspor açısından kurtarmaz ve mucize olan şampiyonluk yalnızca hayallerde kalır. Kötü sonuçlar sonrasında her türlü tedaviyi denediğini söyleyen, Profösör Doktor olan ve bazen de kurduğu takımla büyük mühendis havalarında olan Abdullah Avcı’nın fırtınası bakalım Galatasaray maçında esecek mi, hep beraber göreceğiz
