İsrail ile Hamas arasında ateşkesin gerçekleştiği haberi geldi.

Yapılan açıklamalara göre ABD İsrail’i, Cumhurbaşkanı Erdoğan da ABD’nin ricası ile Hamas’ı ikna etmiş!

Peki, bunca zamandır neden bu denenmedi?

İsrail ile Hamas arasında ateşkes falan yok!

Çünkü ortada ABD emperyalizmine ve işbirlikçi iktidarlarına karşı mücadele edecek bir yapı yok…

2024’te bölgede BOP’a direnen Suriye, İran, Hizbullah ve Filistin’deki doğru unsurlar suikastlar ile etkisiz hale getirildi.

Reisi, Nasrallah, Haniye, Sinvar, El-Aruri, Merva İsa, Fuad Şukur ve daha niceleri…

Aslında şu gerçeği de konuşmak zorundayız.

Filistin meselesi hem Türkiye’nin hem de Müslüman ülkelerinin gündeminden yüz yıldır hiç düşmemiştir.

Bugüne kadar Filistin’de hep yanlış temelde devlet kurma mücadelesi verildiği için başarısız olunmuştur.

Tek bir etnik veya dinsel yapıya dayalı devlet kurma mücadelesi veren ki FKÖ de dahil tüm unsurlar bunun mimarıdır.

Bu yanlış yola Kruşçev ile başlayan SSCB’deki devrimin geriye dönüşü de etkendir!

Aslında Filistin, etnik veya dinsel yapıda bir devlet kurma fikrinin dünyadaki sol-sosyalist olduğunu iddia eden hareketlere ne yazık ki “devrimcilik” diye öğretilen yerdir.

Buna Türkiye de dahildir…

Gerçek devrimcilerin, etnik ve dinsel farklılıklarımızı gözetmeksizin yurttaşlık tanımı yaptığını da unutmuşlardır.

Özellikle bölgemizdeki Baas hareketi ve vatanımızı kuran Kemalist hareket yurttaşlık temelinde doğru ve devrimci duruş sergileyen hareketler olarak tarihe geçmişlerdir…

1960’lı yıllarda, Filistin kamplarında eğitim gören herkes ülkelerine döndüklerinde de kendi milletini oluşturan milli unsurların ayrılmasını savunmaya başlamıştır.

Böylelikle sol ve devrimcilik olarak bu duruş dünyada egemen olmaya başlamıştır.

Elbette Avrupa’nın sözde devrimcilerinden Kautskyler, Bernard Shawlar, Troçkiler ilk baştan beri etnik ve dinsel yapılı devlet kurmayı savundukları için bu zehir çoktan dünyaya yayılmıştı!

Ara ara Türkiye solu, 100 yıl önce gömleği yanlış düğmelediği için yanlışlara devam ediyor derken de bunu kastediyorum...

Bugüne dönelim.

İsrail bu ateşkes ile yeni sınırlarına ulaştı!

Daha doğrusu İsrail yeni kuruldu…

İsrail bunca yıldır, istediği her an Gazze’de ve Filistin’de, bugün yaptığı katliamı rahatlıkla yapabilirdi.

Ancak bölgede ABD’ye direnen İran ve Suriye ayakta kaldığı sürece bir anlamı olmazdı.

Amaç Suriye’yi parçalamak, İran’da açılımcıları başa getirmek ve Türkiye’de de yeni anayasa yapmaktı!

Suriye’de ve İran’da başardılar…

En önemli soruya gelelim.

İsrail katliam ve işgallerine tekrar başladığında ne yapmalı?

Daha açık sormak gerekirse İsrail nerede nasıl protesto edilmelidir?

Buna doğru cevap verilir ise İsrail daha doğrusu ABD ve işbirlikçi iktidarlar bölgede çöker!

Örneğin ABD’de, İsrail’i protesto ederek İsrail zayıflatılmaz.

ABD’de İsrail’in katliamı ile ilgili olarak ABD protesto edilmelidir.

İsrail’de ise Filistinlisi, İsraillisi el ele verip İsrail hükümetini protesto etmelidir! Peki tüm bunların ışığında Türkiye’de kim protesto edilir?

Türkiye’de sadece İsrail’i protesto etmek ise ABD’nin bölgede görev verdiği siyasi hareketleri gizlemektir.

Milletimizi de yanılmaktan başka bir şey değildir.

Bölgede, BOP’ta görevli olanları gizlersen, Filistin’de katliam devam eder…

Filistinliler dün de yalnızdı bugünde yalnız…

Müslüman ülke iktidarlarının, bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını istediğini düşünenleriniz olabilir.

Ancak bu doğru değil!

Hepsi çok iyi biliyor ve gerçeği gizliyor!

İsrail’in kan ve gözyaşı ile çizdiği yeni sınırları içinde bağımsız bir Filistin yok.

İsrail’in bir parçası olarak özerk bir Filistin var!

Son olarak İsrail’in Türkiye ya da İran’a saldıracağı iddialarına değinmek istiyorum.

İsrail’in bugünden sonra sınırlarını genişletmek için saldıracağı tek devlet Mısır’dır.