Bahçeli TBMM açılışında DEM Partililer ile tokalaşmasından sonra “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünya barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” açıklamasında bulundu.
Davutoğlu’na yönelik de “Türkiye’nin bu dönemde birikiminize ihtiyacı var” dedi.
Özgür Özel ile de karşılıklı nezaket içeren sözler sarf ettiler.
Tüm bu yaptıklarını da Erdoğan’ın, İsrail’in hedefinde Türkiye’nin olacağı iddiası ve iç cephe çağrısına destek anlamında olduğunu da belirtti.
Hatta Bahçeli’nin iç cephe yaklaşımının, Atatürk’ün anlayışına uygun olduğu iddiasında bulunanlar oldu.
Bir yanda İngilizler ve işbirlikçi Vahdettin-Damat Ferit hükümeti bir yanda Mustafa Kemal Paşa!
Ortada ise mandacılar, Wilson ilkeleri sevicileri, çaresizlikten Trakya Cumhuriyeti, Kars İslam Şurası gibi devletçik kuranlar ve saltanat yanlıları.
Hepsinin ortak yönü ise işgale karşı olmalarıdır.
İşte Atatürk’ün bahsettiği iç cephe bu ortada duranlardır.
iç cephe tek yolun düşmana, işbirlikçilere ve işgale karşı bir olmak olduğunu gösteren yoldur.
Adına da Müdafaa-i Hukuk demiştir…
Yakın tarihten bir örnek de AKP’nin TBMM’den geçirmek için uğraştığı 1 Mart Tezkeresidir.
Nasıl ki dün ortadan duran kesim gibi AKP içinde olmasına rağmen işgale karşı CHP ile birlikte tezkereye hayır diyen AKP’li milletvekillerine iç cephe denir.
Yoksa BOP’un anayasasında birleşelim demek değildir!
Bugün AKP, BOP’ta hala görevli iken dışarıdan bir tehlike söz konusu olamaz.
Ancak Türkiye’de söz verilen anayasa yapılamadığından, milleti ve muhalefeti tehlike var algısı inandırmak için her şey yapılır…
AKP medyası Lübnan’dan yeni bir göç dalgası gelecek korkusunu vermeye başladı bile.
Üstüne eski ABD Dışişleri Bakanı Rice’nin “Yaratıcı Kargaşa” teorisi içeride başlar ise yeni anayasa için yeter sayısı, çabucak bulunur!
Bahçeli, elini sıktığı DEM ile barıştan bahsederken şaka yapmıyordu.
TBMM’deki Cumhur İttifakı vekil sayısına, el sıkılan DEM’i de dâhil edersen anayasa için referandum yeter sayısı olan 360 çoktan geçilmiştir.
Lakin ABD ve AKP referandumu göze alamaz.
400 için 18 vekil bulmaya çalışıyorlar ve çok yakınlar.
Bahçeli neden Davutoğlu’nu övdü, Akşener neden Erdoğan ile görüştü zannediyorsunuz.
Oylama da gizli olacağından, muhalefetin içinden kimin evet dediği belli olamayacaktır.
TBMM’nin açılışı ile federasyon ne yazık ki kapıdan girdi…
Son açılımı başlatan Bahçeli başta olmak üzere herkese soruyorum.
Hangi barış!
Lozan Antlaşması’nın getirdiği mi yoksa BOP’un yeni anayasasının getireceği mi?