AKP ve MHP’nin çok övündüğü sistem çöktü!

OYLAR ÇÖPE GİDECEK…
Yeni düzenleme ise bırakın yüzde 1’lik partileri, yüzde 6.5 alacak olan partilerin oylarını bile meclis dışında bırakıyor ve o partilerin aldığı oylar adeta “çöp’’ haline geliyor. Çünkü yeni sistem, mevcut uygulamayı kaldırıyor ve ittifak içinde yer alan partilerin “artık oy’’larını yok sayıyor.
Daha somut hale getirirsek;
Örneğin, 2018 yılında yapılan seçimlerde, HDP ve TİP’in seçime ittifak yaparak girdiğini varsayalım. Örnek bölge olarak da İstanbul Anadolu Yakası’nı alalım. Mevcut uygulamaya göre, HDP ve TİP’in bu bölgeden vekil çıkarabilmesi için, HDP’nin önce yüzde 10’luk barajı aşması; Anadolu Yakası’ndan 1 milletvekili çıkarabilmesi için ise en az 135 bin oy alması gerekiyordu.

MUHALEFETİN İŞİ ZORLAŞIYOR
HDP Anadolu Yakası’nda 300 bin oy alırsa, iki milletvekili çıkarabiliyor, kalan 30 bin oy ise ittifaktaki TİP’e yazılıyordu. Böylece, TİP de tek başına 105 bin oy almışsa, 30 bin de HDP’den geldiği için 1 milletvekiline sahip oluyordu. Yeni düzenleme, bu uygulamayı ortadan kaldırıyor. Artık HDP ve TİP ittifak olsa bile, HDP’nin ‘artık oy’u TİP’in hanesine yazılmayacak. TİP’in vekil çıkarabilmesi için tek başına en az 135 bin oy alması gerekecek.
YENİ PARTİLERE ENGEL
Basitleştirerek anlattığım bu uygulama, Deva, Gelecek, Demokrat Parti ve Saadet’in kendi listeleriyle seçime girmeleri halinde herhangi bir vekil çıkaramayacakları anlamına geliyor. Yeni uygulama, AKP ve MHP’nin o çok övündüğü “Küçük partiler de mecliste temsil edilecek’’ sözünü boşa çıkarıyor. Yeni sistem, küçük partilere kendi kimlikleriyle yaşama şansı bırakmıyor.
ESKİYE DÖNDÜK BİLE
Yeni sistem, resmi yazışmalarda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak tarif edilse de milletvekili seçimi, teknik olarak “parlamenter sistem”in D’hondt anlayışı üzerine kuruluyor.
Bu da ortaya garip bir yapı çıkarıyor:
Ülke “Başkanlık’’ ile yönetiliyor ancak parlamentosu “Parlamenter Sistem”e göre düzenleniyor.
Bildiğiniz üzere, AKP ve MHP sözcüleri, “Başkanlık modelinin eksikleri var, farkındayız. Bunları uyum yasaları ile düzelteceğiz’’ diyor ve süre istiyordu. Bırakın uyum yasalarını çıkarmayı, kendi elleriyle getirdikleri sistemi kendileri ortadan kaldırdılar.
Türkiye, ne yazık ki; tutarsız ve istikrarsız bir yönetim anlayışına mahkum edilmiş durumda...
Her yanı tuzak dolu bir sistem
AKP ve MHP’nin seçimi kaybetmeme üzerine kurduğu yeni düzenleme, seçim güvenliğini de tartışmaya açacak. Zira; yeni düzenlemeye göre, İl Seçim Kurulları’nda, “En kıdemli hakim’’ yerine “Birinci sınıfa ayrılan hakim’’ler görev alacak. Bu hakimlerin büyük çoğunluğunun, AKP döneminde avukatlıktan hakimliğe geçiş yapan isimler olduğu biliniyor. Anlayacağınız; seçimin güvenliği, daha önce AKP’de aktif görev almış hakimlere emanet ediliyor.

Bir başka sakınca ise şu:
Yeni yasaya göre, sandıklarda görev alacak kişilerin listesi de diğer partilerin “olur’’una bağlandı. Bildiğiniz üzere, önceki seçimlerde ittifak partileri kendi aralarında dayanışma gösteriyor ve zayıf oldukları bölgelerde, güçlü olan ittifaklarından destek alıyordu. Böylece, sandıklardaki görevlendirmeler eksiksiz bir şekilde yapılmaya çalışılıyordu.
Yeni sistem, bu düzenlemeyi de ortadan kaldırıyor. Elinde devletin tüm imkanları bulunan iktidar partisi, muhalefetin sandıkta görevlendireceği kişilere de önceden itiraz etme ve o kişileri sandıklarda çalıştırmama yetkisine sahip oluyor. Yeni düzenleme bu ve benzeri tuzaklarla doldurularak, AKP ve MHP’ye seçimi kazandırmayı amaçlıyor.
Türkiye, tarihinin belki de en zor seçimine giriyor.…
Özallı yıllar geride kaldı...
Yukarıda çok basitleştirerek anlattığım sakıncalar, muhalefet tarafından ciddiyetle ele alınmalı. “Ne yaparlarsa yapsınlar, kazanacağız, gideceklerini görüyorlar’’ sözü kulağa hoş geliyor ama en nihayetinde karşınızda bir de “Parti Devleti’’ ve “Devlet Partisi’’ duruyor.
HERKESİ KUCAKLAYIN
Muhalefet partileri, özetlediğimiz sakıncalara karşı daha çok çalışmak, daha çok kafa yormak ve kimseyi küstürmeden herkesi sandığa taşımak zorunda… AKP ve MHP’nin sıkıştığı, getirdikleri yasadan da belli. Ancak bu gerçek, herkesin işinin daha zor olduğunu gösteriyor.
ÖZAL ÖRNEĞİ GERÇEKÇİ Mİ?
Muhalefet sözcüleri, “Turgut Özal da benzer yöntemleri denedi ve kaybetti’’ kolaycılığına düşmemeli… Özallı yılların üstünden hayli zaman geçti. Devlet artık eski devlet, AKP de klasik sağ bir parti değil...