Erdoğan Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada, “Cumhuriyetimizin 100. yılının darbe ürünü bir anayasayla karşılanmış ve geçirilmiş olmasını, Türkiye demokrasisine yakıştıramıyoruz.” dedi.
Erdoğan hangi Cumhuriyetten bahsediyor anlamadım.
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin rejimini değiştirip kurumlarını kapattığına göre olmayan bir cumhuriyetten bahsettiğini sanmıyorum.
Muhalefeti yeni anayasaya ikna etmek için Atatürk Cumhuriyeti var-mış gibi yapıyorsa o başka!
Diğer yandan demokrasi bağımsız ülkelerde olur.
Türkiye AKP tarafından; emperyalist proje olan BOP’ta görevli olduğuna göre bağımsız bir ülkeden bahsetmek mümkün müdür?
Elbette değildir.
Seçim sonuçlarına denmediği gibi tüm partilerin birleşip bir anayasa yapmasına da milli irade denmez.
Çanakkale’de başlayıp 1923’te Cumhuriyeti ilan eden iradeye milli irade denir.
Bugün bu iradeye karşı yapılacak sözde yeni anayasaya, bu yüzyılın Sevr’i denilmez de ne denir!
2014’ten beri TBMM’den AKP tarafından geçirilen Irak Suriye tezkeresinin süresi en son Ekim 2023’te Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ile 2 yıl daha uzatılmıştı.
Süresi 2025’te doluyor.
Erdoğan’ın Eylül’de askeri harekât diye dillendirdiği operasyonlar bu tezkere kapsamında yapılacaktır.
Erbil Havaalanında, Türkiye’nin topraklarını Kürdistan olarak adlandıran Mesrur Barzani ve Kubat Talabani’nin elini sıkan Erdoğan bu gerçeği bilmiyor mu?
Muhalefetin dış politikada Türkiye’nin milli çıkarlarını gözetmesi elbette görevlerinden birisidir.
Ancak Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinin Türkiye’ye bağlanması milli çıkarımıza değildir.
ABD’nin ve BOP başkanının çıkarınadır.
ABD, Arap dünyasına İsrail ile Abraham Anlaşmaları imzalatarak hepsini İsrail’i korumada görevlendirdi.
Adına da normalleşme dedi!
İsrail Gazze’ye ve İran’a saldırdığında; AKP NATO’ya bilgi vererek dolaylı, Ürdün İran füzelerini, Suudi Arabistan da Husilerin füzelerini vurarak İsrail’e yardım etmedi mi?
Ne Özgür Özel’in ne de muhalefetin bahsettiği normalleşme ile AKP’nin normalleşmesi aynı değildir…