AKP aradığı madeni Google’da buldu!
BAYAT MÜJDE
Zira; külyutmaz Twitter kullanıcıları, Mustafa Varank daha bu açıklamayı yapar yapmaz “Sizin bulduğunuz bir şey yok. O bölgede zaten yıllar önce çalışma yapılmış, rezervler tespit edilmişti. Kendinize başarı hikayesi yaratmaya çalışmayın” dedi. Böylece, Varank’ın müjdesinin ‘bayat’ olduğu ortaya çıktı.
Ancak AKP bu; durur mu! İlla bir maden bulacak! Herkes bu madeni Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı bulacak diye beklerken, haber Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan geldi. Maliye Bakanlığı, müflis tüccar misali, eski defterleri karıştırmaya başladı. Edindiğim bilgiye göre, Bakanlık, YouTube ve Google üzerinden para kazanan binlerce internet sitesi, reklam ajansı ve popüler gazetecinin YouTube sitesine yönelik olarak “geriye dönük” inceleme başlattı.
MÜDÜRLÜKLERE ÇAĞIRDILAR
Bakanlık, YouTube’ta video yayımlayarak gelir elde eden, internet sitesinde Google üzerinden reklam yayımlayan binlerce kişi ve kurumu incelemeye aldı; bunların bir kısmını illerdeki müdürlüklerine davet etti. Ve internetten yayın yaparak para kazanan bu kişilere, “Google ve YouTube üzerinden geçmişte elde ettiğiniz gelirlerin yarısını Maliye’ye ödeyeceksiniz” denildi.
Birçok reklam ajansı, “Biz o geliri kazandığımızda bunun kanuni düzenlemesi yoktu. Geriye dönük tahsilat yapamazsınız” dese de Maliye Bakanlığı bildiğini okuyor. Konunun uzmanı mali müşavirler, “Böyle bir uygulama kanuna aykırıdır. Maliye ancak düzenleme yapıldığı tarihten itibaren vergi alabilir” dese de sonuç değişmiyor. AKP ise kanunu bir kenara bırakmış, aradığı madeni Google ve YouTube’ta bulmanın tadını çıkarıyor.
Hastane kantinlerini ‘İBB işletiyor’ diye açtırmıyorlar
Önceki hafta bir yakınımı ziyaret etmek için adı Sultan Abdülhamit Hastanesi olarak değiştirilen Haydarpaşa GATA’ya gittim. Hastane personelinin, pandemiye rağmen, elinden geleni yaptığını ve tüm hastalar için insanüstü bir çaba gösterdiğini gördüm. Deyim yerindeyse, personel arı gibi çalışıyordu. Hepsi sağolsun, varolsunlar…
Ziyaret çıkışı karşılaştığım bir arkadaşım “Susadım, bir su alalım” deyince, kantini aramaya başladık. Bu sırada bir hastane personeline kantinin yerini sorduk. Aynı zamanda bir sendikanın yöneticisi olduğunu ve sohbetimiz sırasında beni tanıdığını söyleyen hastane personeli “Boşuna aramayın, kantinler kapalı” dedi. Bunun sebebinin önce “pandemi” ile ilgili olduğunu sandık. Ancak öyle değilmiş…
SKANDAL GEREKÇE
Hem personelin aktardığı hem de bizim edindiğimiz bilgiye göre, İstanbul’daki farklı hastanelerde bulunan 48 kantini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan BEL-TUR işletiyormuş. Ancak Sağlık Bakanlığı, bu kantinlere sırf İBB hizmet veriyor ve İBB’nin logosu görünüyor diye altı ay önce yenilenmesi gereken sözleşmeleri yenilememiş.
Hastaneye yolu düşen yurttaşlar, bakanlık kantinleri açtırmadığı için altı aydan bu yana “otomat” denilen ve para atılarak çalıştırılan büfelerden alışveriş yapmak zorunda bırakılıyor.
PAHALI HİZMET
Sağlık Bakanlığı, yurttaşların kantinden yapacağı alışverişi, partizanlık yüzünden engellediği gibi, hasta yakınlarının su, çay, bisküvi gibi ürünleri daha pahalıya almasına da neden oluyor. Zira; kantinleri BEL-TUR’un işlettiği dönemde, şişe su 50 kuruş, kahve ise 1 TL’den satılıyormuş. Ancak şu an otomattan satılan su 3 TL, kahve ise 3.5 TL…
İBB’nin başarılı Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu önceki döneme ait 13 milyar tutarındaki yolsuzluğun üstüne giderken, hastanelerde mağdur edilen yurttaşlarımızı da sahipsiz bırakmamalı… İmamoğlu, hastanelerdeki partizan uygulamayı deşifre etmeli ve BEL-TUR’un yeniden ucuza hizmet verebilmesi için elinden geleni yapmalıdır.
Ormanlara kıymayın efendiler!
AKP iktidarı Salda Gölü’nü yok etti, Rize İkizdere’nin doğal güzelliğini üç kuruşluk rant uğruna mahvetti. Bursa Kirazlıyayla halkı, köylerine maden fabrikası açılmasına karşı direniyor. Denizlerimizin hali ise ortada: Deniz salyası önce Marmara’yı bitirdi. Sırada Ege, Akdeniz ve Karadeniz var. AKP ise bunlardan hiçbir ders almıyor. Onlar sadece günü kurtarmanın ve cebini doldurmanın peşinde…
Gördüğünüz bu fotoğraf ise Kars’ın Sarıkamış İlçesi’nden… Sarıkamış’ın dünyaca ünlü ormanlarının bulunduğu Karakurt Köyü’ne HES yapılması yetmiyormuş gibi, şimdi de kimseyi
ikna etmeyen “gençleştirme ve seyreltme uygulaması” adı altında yüzlerce ağaç kesiliyor. Sarıkamışlı hemşehrilerim ise bu katliama feryat ediyor ve “Ormanlara kıymayın efendiler” diyor.
