Gezi Davası’nda 18 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 32 aydır cezaevinde bulunan şehir plancısı Sayın Tayfun Kahraman’ın başına gelenlerin görüntüsü internette dolaşıp duruyor.
Olay 28 Ağustos 2024’te meydana gelmiş.
Sayın Kahraman, MS hastalığıyla ilgili olarak doktor kontrolüne götürülürken jandarmaya ait araç içinde 6.5 saat kelepçeli halde bekletilmiş...
Kollarındaki kelepçe kan akışını durduracak kadar sıkılmış... Rica etmesine ve hastalığını söylemesine karşın o kelepçe gevşetilmemiş; tam tersine daha da sıkılmış!
Bu yüzden bir kaç kez fenalık geçirmiş.
Bu görüntüler an be an kayıtlı.
Avukatları defalarca talepte bulunduğu halde, sorumlular hakkında soruşturma başlatılmamış...
★★★
“Gezi”den, “iktidara karşı toplu bir kalkışma” yaratıp mağdur rolüne soyunanlar, tek amacı İstanbul’un göbeğindeki bir parkı korumak olan insanları cezaevine atıyor...
Kadın cinayeti işleyen katillere bile vermedikleri 18 yıl gibi insafsız bir cezaya çarptırıyor...
Tüm bunlar yetmezmiş gibi hasta halleriyle işkence görmelerine seyirci kalıyor!
★★★
Benim kötü bir huyum var; herkese “Sayın” diyemiyorum.
Adalet Bakanı:
MS hastası Sayın Tayfun Kahraman’ın maruz kaldığı psikolojik ve fiziki şiddeti gösteren videolar ortada...
Kollarının ne hale geldiğini ortaya koyan doktor raporları ortada... Ama siz basit bir soruşturmaya bile izin vermiyorsunuz.
Neden?
Ya çok duyarsızsınız ya da işlenen suçu gizlemeye çalışıyorsunuz... Sizin Adalet Bakanlığınız döneminde onlarca insanı Atatürk Havaalanı’nda katleden ve defalarca müebbet hapse mahkum edilen IŞİD’çiler serbest kalıyor, sinek bile öldürmeyen Sayın Tayfun Kahraman’a işkence yapılıyor...
Ben bundan sonra size “adaletsiz bakan” diyeceğim.
Cehalet mi, ya da...
Andy Warhol 1987’de ölen ABD’li bir film yapımcısı ve ressam... Pop-Art akımının en önemli temsilcisi. Bir özelliği daha var:
Kendisi bir LGBT ikonu... Yani eşcinsel!
Bize ne? İsteyen istediği gibi yaşar.
Ama AKP için durum hiç de böyle değil.
AKP’lilere göre, LGBT asla kabul edilemez “sapık” bir oluşum. Cumhurbaşkanı daha geçen hafta Erzurum’da düzenlenen Gençlerle Buluşma Programı’nda “LGBT ve benzeri oluşumlara da kesinlikle karşıyız” diye açık açık söylemedi mi?
★★★
Hal böyleyken, Kültür ve Turizm Bakanlığı “Kültür Yolu Festivali” kapsamında Andy Warhol’un eserlerinden oluşan bir sergi düzenledi.
İstanbul’un tüm işlek caddelerindeki bilboardlarda onun resimleri yer aldı.
Yetmezmiş gibi birçok kamu bankası bu sergiye sponsor edildi.
Kötü bir şey mi?
Kesinlikle hayır. Eğer resme ilgi duyuyorsanız, “Warhol’un Dünyası-Pop Art’ın İkonu” başlıklı bu sergi, dünya çapında büyük bir etkinlik. 31 Aralık’a kadar da açık kalacak.
Tuhaf olan; LGBT’yi yerden yere vuran zihniyetin, “LGBT’nin ikonu” haline gelmiş bir sanatçıya böylesine yürekten sahip çıkması...
★★★
Andy Warhol’a böylesine önem veren Kültür Bakanlığı’nın yöneticileri ya onun önde gelen bir eşcinsel olduğunu bilmeyecek kadar cahil... Ya da cinsel tercihine sempatiyle bakıyorlar.
İkincisinin benim için bir sakıncası yok ama...
Acaba radikal bir LGBT karşıtı olan Cumhurbaşkanı, bu konuda ne düşünür; işte onu bilemem!
Ve bir soru:
Bu etkinliği Kültür Bakanlığı değil de CHP’li bir belediye düzenlemiş olsaydı... AKP’liler hem o sergiye, hem de düzenleyen belediyeye ne yapardı?
GÜNÜN SORUSU
6 Şubat depreminde çadır satarak gündeme gelen Kızılay, 10 milyon Euro’ya meşhur Doğanay Şalgam Fabrikası’nı satın almış... Sorum işi tamamen ticarete döken zihniyete:
Halkın gözbebeği olan Kızılay’ı bu tür operasyonlarla halktan kopardığınızın farkında mısınız? Yoksa bunu zaten bu amaçla mı yapıyorsunuz?
Belgrad seferi!
İstanbul’un akciğeri olan Belgrad Ormanı’nın yönetimi, bundan on yıl önce AKP’li Tarım Bakanlığı tarafından AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmişti.
Belediye AKP’den CHP’ye geçti ya; aynı bakanlık dün Belgrad Ormanı’na resmen “sefer” düzenledi.
İki yüz çevik kuvvet polisi, önce bölgeye girişi yasakladı; sonra belediyeye ait ne varsa söküp attı.
★★★
AKP zihniyeti kendisini Türkiye Cumhuriyeti’nden ayrı bir “devlet” olarak görmeye başladı...
“Bizden”se sorun yok, değilse vur tepesine!
Hele CHP’liyse, silkele babam silkele.