Korkusuz

Adalet tanrıçasının gözü neden bağlıdır?

Adalet tanrıçasının gözü neden bağlıdır?
Hukukun en temel iki ilkesidir.

Değişmez.

Birincisi...

Yunan mitolojisindeki ‘Adalet Tanrıçası Tehmis’in gözleri bağlıdır.

Neden?

Çünkü adalet kararını verecek kişinin tarafsız olması ve kararlarını bu tarafsızlıkla sadece ve sadece hukukun evrensel ilkelerine göre vermesi içindir.

★★★

Diğeri ise...

Hukukçuların giydiği cübbede gizlidir.

Cübbenin düğmesi ve cebi yoktur.

Düğmesi yoktur...Çünkü kimsenin önünde düğme iliklemezler.

Cebi yoktur...Çünkü kimseden bir menfaat temin edip cebine atamazlar.

★★★

Özellikle hakimlik ve savcılık mesleği, bu iki ilke üzerinde şekillenir.

Tarafsızlık ve adillik...

Bir hakim, bu ilkeler ışığında tarafsızlığını koruyabilmek için anti-sosyal bir yaşam sürmeye mecburdur.

Herkesle yemeğe gidemez...Herkesle eğlenemez.

Dar bir çevrede biraz da anti-sosyal bir yaşamı seçmek zorundadır.

Mesleğinin gereği budur.

Yarın öbür gün hakkında karar vereceği birisiyle görüntü veremez...Samimi olamaz.

★★★

Ama gel gelelim, günümüzde hiç de öyle olmuyor.

Hakim Esat Toklu’nun hakkında karar vereceği kişilerle açılış törenlerinde ve doğum günü kutlamalarında bir araya geldiğini, CHP milletvekilleri Ali Mahir Başarır ve Gamze Taşçıer ortaya çıkarmışlardı.

Yani Themis in göz bağı düşmüştü.

★★★

Adalet Tanrıçası’nın göz bağı düştü.

Peki ya “4’üncü Kuvvet” medyanın göz bağı ne durumda?

O yerinde duruyor mu?

10 milyon Euro’luk rüşvet iddiası, giderek ete kemiğe bürünürken göz bağından söz edebilir miyiz?

★★★

Doğrusunu söyleyeyim...Önce inanamadım. Çünkü bu denli büyük bir rakamı hafsalam almadı.

10 milyon Euro ne demek?

Eski parayla 100 trilyon liradan fazla...

Aklım durdu.

Kim hangi irade böyle bir parayı isteyebilir?

Ve dahası ne karşılığı?

Önce, “Olay doğru olsa bile rakam yanlıştır” dedim.

Ama sonra duyduk ki bir de ses kaydı varmış.

Firari Sezgin Baran Korkmaz, Veyis Ateş’le olan konuşmasını kaydetmiş.

Gazeteci Sevilay Yükselir, Ateş’in ses kaydını dinlediğini yazdı.

Kaydı alan Sezgin Baran Korkmaz da ısrarla bu kaydın olduğunu ve yayınlayacağını söylüyor.

Üstelik Veyis Ateş’ten de şu ana kadar bir açıklama yok!

Ama soru ortalık yerde duruyor.

Ateş, bu parayı gerçekten istediyse kimin için istedi?

Yani paranın önemli bir kısmının gideceği yerin de belli olması lazım.

★★★

ANAP döneminde patlayan Emlakbank skandalında...

Banka Müdürü Engin Civan rüşvet almakla suçlanıyordu.

Rüşveti veren ise iş insanı Selim Edes’ti.

Banka müdürüne rüşveti bizzat verdiğini açık açık söylüyordu.

Ancak banka müdürü Engin Civan ısrarla bu iddiayı yalanlıyordu.

Sonunda Selim Edes’e mahkemede döndü ve “Elinde belgen var mı?” dedi.

Burnundan soluyan Selim Edes’in cevabı tarihe geçmişti.

“Rüşvetin belgesi mi olur lan...!”

★★★

Evet belki halen rüşvetin belgesi olmuyor.

Ama ses kaydı oluyor.

ABD İLE İLİŞKİ DURUMUMUZ: SERBEST


Tam bir hafta önceki yazımın son bölümü şöyle bitiyordu.

“ABD’yle yaşadığımız sorunların başlıklarını sıralasak bile bu süreyi geçer...

FETÖ...

FETÖ’cüler..

PYF/ PKK

Halkbank

S-400

Suriye...

Ermeni soykırımı iddiaları...

Rusya...

★★★

Hangi birini konuşup karara bağlayacaklar...

O yüzden kimse hayal kurmasın...

14 Haziran’dan fazla bir sonuç beklemesin.

Ben, kişisel tahminimi şuraya bırakayım.

★★★

Türkiye açısından şu cümleyi kurabiliriz.

“Temas Yeniden Sağlandı!”

ABD açısından ise şu cümle uygun olur...

“Ne Türkiye’yle ne de Türkiyesiz...”

★★★

Sonra?

Sonrasına hep birlikte bakacağız...”

★★★

Tam da dediğim gibi oldu.

Hiçbir sorun çözülemediği gibi rafa da kaldırılamadı.

Öylece masada bırakıldı.

★★★

Sadece...

Türkiye uzun bir aradan sonra Başkan düzeyinde ABD ile teması sağladı.

ABD ise güvenmediği müttefikinin varlığına itiraz etmemiş oldu.

Yani hem müttefikiz hem de değil...

Hem NATO’dayız hem de S-400’çüyüz.

★★★

ABD ile durumumuzu gençlerin moda tabiriyle özetleyecek olursak...

İlişki durumu: Serbest!