Bİ SORALIM BAKALIM

Yüzde 20 enayi durumuna mı düşecek?

Motorlu Taşıtlar Vergisi’nden (MTV) bir tane daha istedi iktidar.

Seçimden sonra halka giren ilk kazıklardan biriydi.

Para bitti tabii, biraz toplamak gerekti, akla hemen ek MTV koymak geldi.

Bunu yıllar önce bir kere daha denemişlerdi.

Ancak Anayasa Mahkemesi’ne gidilmişti ve iptal edilmişti.

Konu şimdi yine Anayasa Mahkemesi’nde ve mahkeme bugün bir karar verecek.

Tahminler yine eskiden olduğu gibi iptal kararı çıkacağı yönünde.

Çünkü eskiden konan vergi ile yenisi arasında bir fark yok.

Yani o zamanki iptal gerekçesi şimdi de geçerli mantıken.

Yine de Erdoğan faktörünü unutmamak gerek.

Eğer “İptal miptal yok” derse mahkeme aykırı bir karar alabilir mi bilemiyorum artık.

Sonuçta daha önceki iptal kararı bilindiği halde aynı vergi yine kondu.

Tabii millet şerbetli.

Daha önceki iptal kararına güvenen pek çok kişi vergisini yatırmadı.

Medyada yayınlanan haberlere göre şu ana kadar mükelleflerden yüzde 20’si parayı yatırmış.

Hedef 16.3 milyar liraymış ama sadece 3.4 milyarlık bölümü gerçekleşmiş.

Peki Anayasa Mahkemesi bugün iptal kararı verirse ne olacak?

Hukukçular “Ek MTV’yi yatıranlar paralarını geri alabilmek için dava açabilirler” diyor.

Ya dava açılmazsa?

O zaman para ödendiği ile kalacak.

Hiç yatırmamış olanlar ise kurtulacak.

Açıkçası ek MTV’yi yatıranlar enayi durumuna düşecek.

Parasını geri almak isteyenler de mahkemelerle uğraşacak.

Bunun sorumlusu kim?

Göreceksiniz ortaya tek sorumlu bile çıkmayacak.

İptal kararı verilirse “Parayı yatıranların hakları mahkeme yoluyla verilecek” denilecek ve konu unutulacak.

Devlet böyle yönetiliyor ne yazık ki.

Böyle yönetilince de millette güven kalır mı?

Zaten sık aralıklarla çıkarılan vergi afları nedeniyle birçok kişi vergisini ya ödemiyor ya da son ana kadar bekletip enflasyon farkından yararlanıyor.

Sonra ne oluyor?

Çaresiz kalan iktidar yükü yine yoksul halkın sırtına yüklüyor.

Belli kesimden vergi alınamayınca bu sefer dolaylı yollar bulunuyor ve tüm halktan üstelik kaynağında kesilen vergiler icat ediliyor, çok sıkışınca da KDV oranları artırılıyor.

BUNU YAZMAK GEREK

Öğrenciler indirimli telefonları beğenemedi

Kabine toplantısından sonra Erdoğan’ın verdiği “üniversite öğrencilerine indirimli telefon” müjdesi gençler arasında pek beğenilmedi.

Hatta alay konusu bile oldu.

Öğrenciler “kimi kandırıyorlar, piyasa fiyatı 9 bin 500 liranın altında olan akıllı telefonlar bizim ihtiyacımı karşılamaz” diyor.

Telefon konusunda cahilim.

İnternete girebildiğim, sosyal medyayı izleyebildiğim, fotoğraf ve video çekebildiğim tabii ki telefon konuşması yapabildiğim bir akıllı cep telefonum var. Diğer telefonların üstün özelliklerini bilmiyorum.

Bu nedenle öğrencilere ışık tutması amacıyla piyasada 9 bin 500 liranın altında veya sınırında satılan bulabildiğim telefon isimlerini topladım.

Gençler bunların özelliklerini daha iyi bilir.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

TCDD Kars turistik tren seferlerini neden artırmıyor?

Türkiye’nin en keyifli trenle turistik gezilerinden biri Ankara’dan kalkan ve Kars’a giden Doğu Ekspresi’dir.

Geçen yıl bu geziye katılmış ve izlenimlerimi de anlatmışım.

Bir yıl önceki yazı ve konuşmalarımda bazı eleştiri ve önerileri de sıralamıştım.

Ancak hiçbiri gerçekleşmedi.

BİRİNCİSİ: Bu gezi görülen yerler açısından gerçekten olağanüstü. Ancak nedense TCDD gereken önemi göstermiyor. Hala çok küçük kompartımanları olan vagonlar kullanılıyor. Oysa üç kompartıman çıkarılması halinde yolculuk çok daha keyifli olacak.

İKİNCİSİ: TCDD böyle bir turistik treni yapmış ama hizmet kalitesi çok düşük. Yemekli vagondaki yemekler yenecek gibi değil. İçki servisi zaten yok. Belirli saatler dışında kahve çay içmek bile mümkün değil.

ÜÇÜNCÜSÜ: Bu tren Ankara’dan çarşamba ve cuma günleri kalkıyor. Kars’tan ise cuma ve pazar günleri sefer var. Oysa hemen her mevsimde bu hatta çok yoğun bir ilgi var. Öyle ki günde birden fazla sefer yapılsa bile yolcu bulmak mümkün.

Bunlara rağmen TCDD olumlu tek adım atmıyor, yoğun talebi karşılamaya yanaşmıyor.

Ama başta bu turistik tren olmak üzere bütün hatlara fahiş zamlar yapmayı biliyor.

Doğu Ekspresi’nin sefer sayısının artması hem Kars turizmine hem de yol üzerinde bulunan yerlerin ekonomisine büyük katkı yaratacaktır.

ŞAKA GİBİ 

Mehmet Şimşek, İngiliz basını üzerinden “sabır” tavsiye etti

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de konuşmayı sevmiyor.

Bu nedenle bazı görüşlerini ya katıldığı uluslararası toplantılardan sızan bilgilere ya da yabancı medyaya verdiği demeçlere göre öğrenebiliyoruz.

Şimşek, İngiliz Financial Times gazetesine açıklamalar yapmış.

“Doğru yoldayız” demiş ve eklemiş “Güvenin geri döndüğüne dair dair güçlü kanıtlar var. Ancak sabırlı olmalıyız, halen zorlu bir süreçteyiz.”

Şimşek ABD’deki sözünü tekrarlamış ve “Cumhurbaşkanımız da ekonomik programa destek veriyor” diye konuşmuş.

İşte bunu anlamıyorum.

Bir bakan yabancı ülkelere güven verebilmek için “Erdoğan da arkamızda” diyor.

Bu çok ayıp bir şey değil mi?

Bir hükümet kararlar alıyorsa elbette en tepedeki ismin de onayı ve desteği vardır.

Ama Şimşek belli ki özellikle batı ülkelerinde oluşan “Erdoğan’a pek güvenemeyiz” imajını törpülemeye çalışıyor.

Maliye Bakanı’nın konuşmasına bakınca şu açıkça görülüyor; “Türkiye’de ekonomi çok kötü. Yanlış tezlerle yanlış yöntemlerle ve yanlış yönetimlerle bu noktaya gelindi. Şimdi toparlanmaya çalışıyoruz.”

İyi güzel de her şeyin yanlış olduğunu söylemek kolay, peki yanlış neydi, bunun özeleştirisi yapılmadan ve hesap verilmeden güven kazanılır mı?

Oysa iktidar bırakın hesap vermeyi sanki bu kötü durumun sorumlusu başkalarıymış gibi davranıyor ve 20 yıldır iktidarda değilmiş de seçimi yeni kazanmış gibi “kurtarırsak biz kurtarırız” diye kasılıyor.

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Çarşı’dan Rahmi Koç’a vefa gösterisi

Türkiye’nin en büyük sanayicilerinden Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç sıkı bir Beşiktaş taraftarı olarak bilinir.

Rahmi Koç yıllar içinde Beşiktaş’a çok önemli katkılar yapmış bir isim.

Ancak hiçbir zaman yaptığı destekleri açıklamayı da sevmediği biliniyor.

Kendisi de iyi bir Beşiktaşlı olan sevgili dostum Beşiktaş Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Hasan Bozkurter aradı önceki gün.

Beşiktaş yönetim toplantısında Rahmi Koç’un adının tesislerden birine verilmesi gündeme gelmiş.

Ancak yönetim bu konuda karar almadan dağılmış.

Hasan Bozkurter de Çarşı gurubu ile konuşup “Yönetim karar verene kadar biz bir vefa gösterisi yapalım” demiş. Çarşı grubu öneriyi kabul edince Beşiktaş’ta Kartal anıtının bulunduğu yere çok yakın bir binanın duvarına Rahmi Koç’un Beşiktaş formalı büyük bir resmi çizilmiş.

Üzerine de “Ne zaman ihtiyacımız olsa oldun yanımızda, büyük taraftar bunları unutmaz asla Rahmi Baba” yazılmış.

Hasan Bozkurter “Biraz aceleye geldi, şimdi Beşiktaş’ta daha büyük bir binanın yan cephesini arıyoruz, orada daha büyük bir pano yapmayı düşünüyoruz” dedi.

YENİ ÖĞRENDİM

Sığınmacıların çoğu parmak izi vermeyi reddediyor

Giderek daha büyük sorun yumağı haline gelen sığınmacılara karşı küçük de olsa bazı önlemler alınmaya başlandı.

Örneğin İstanbul’da kaydı olmayan sığınmacılar kayıtlı oldukları bölgelere gönderiliyor

Hiçbir kaydı olmayan ve ülkeye kaçak girdiği saptanan bazı sığınmacılar da sınır dışı ediliyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul’da Mobil Göç Noktası uygulaması başlattıklarını bunun üç büyükşehirde daha uygulanacağı söyledi.

Her yabancının sığınmacı olmadığını belirten Yerlikaya, “İşimiz zor, görevlilerimiz kılı kırk yarıyor” demiş.

Bakan Yerlikaya turist olanlarla sığınmacıları ayırabilmek için parmak izi uygulaması da yapıldığını kaydetmiş.

Ancak benim aldığım bir başka bilgiye göre parmak izi konusu biraz zor.

Çünkü sığınmacı olarak gelenlerin çoğu parmak izi vermekten kaçıyormuş.

Geri gönderme merkezlerinin birinde çalışan bir okurum “Özellikle Afganlardan parmak izi almakta çok zorlanıyoruz. Adamlar canlarını verirler ama parmak izlerini vermiyorlar. Bir keresinde bir Afganı dört kişi tutup parmak izi alabildik” diye yazmış.

Kimi sığınmacılar ise parmaklarını duvarlara sürtüp parmak izi alınamaz hale bile getiriyormuş.