Osmanlı’da ülke padişahın mülküydü. Bu mülk üzerindeki yetkisini de her büyük vilayete atadığı “paşalar” aracılığıyla kullanırdı.
Atatürk, çıkardığı devrim yasalarıyla paşalık ünvanını yasakladı.
Ama her şey gibi o yasak da delindi; paşalık yeniden hortladı.
Hem “Atatürk’ün askeri” geçinip hem de televizyonlarda acemi sunucu kızların kendilerine “Paşam” diye hitap etmesinden keyif alan emekli generalleri kast etmiyorum; onları cehaletleriyle baş başa bırakıyorum.
Kast ettiğim yeni paşaların adı “kayyım!”
Hepsinin tek özelliği var; iktidara büyük bir aşkla ve sadakatla bağlı olmaları...
Zaten başka da bir şey gerekmiyor; onlar adına bütün kararları zat-ı şahaneleri veriyor!
Onlara yiyip içip, şatafat içinde yaşamak düşüyor.
★★★
Son yerel seçimler 31 Mart’ta yapıldı. Yani üzerinden sadece yedi ay geçti.
İktidardakiler “Nas” diye yol açtıkları ekonomik krizin ve yoksulluğun bir numaralı gündem maddesi olmaması için durmadan başka “gündemler” yaratıyor.
Aksi halde başlarına gelebilecekleri kendileri de çok iyi biliyor.
Ya “milyonlarca yoksul” ayaklanıp sokağa dökülürse? Böyle bir olasılığı akıllarına bile getirmek istemiyorlar!
Bu yüzden durmadan “sansasyonel gündem” yaratıyorlar.
★★★
Bundan bir önceki gündemin adı, “Apo Meclis’te konuşsun”du. Bu lafı eden de sözüm ona milliyetçi Devlet Bahçeli’ydi.
Ondan bir önceki gündem, “Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan 4. Maddesi”ydi. Bunun mimarı da Meclis Başkanı Numan Kurtuluş’tu.
Ondan önceki de “teğmenlerin ettikleri yemin”di ve bizzat Cumhurbaşkanı imzalıydı.
Ne konuşulursa konuşulsun yeter ki açlık, yoksulluk konuşulmasın!
★★★
Yeni “gündem”in adı, AKP ve MHP’li olmayan belediyelere kayyım atanması!
Yani daha yedi ay önce göreve başlayan seçilmişlerin görevden alınması...
Şimdi de tek gündem maddemiz bu!
Muhalif ekranlardan iktidara, “Faşistler, siz demokrat falan değil, zorbasınız” diye hakaretler yağdırılıyor.
CHP’li yöneticiler edep sınırı içinde kalmak için çırpınıp duruyor, iktidardakiler bıyık altından gülerek sadece seyrediyor.
Öyle ya; koltuklarını kaybedeceklerine, bunu tercih ediyorlar!
Tabii bu arada krizi fırsata çevirmeyi de ihmal etmiyorlar:
Kendilerini tırnak ucu kadar eleştirenleri listeleyip tazminat davası açıyorlar ve bir de para kazanıyorlar.
★★★
Dün yine seçilmiş üç belediye başkanı görevden alındı...
Mardin, Batman ve Şanlıurfa’nın ilçesi Halfeti’nin belediye başkanları...
Üçü de DEM’li...
Üstelik “çok da demli...”
İyi de bize ne? Seçimlere girmiş, kazanmışlar!
Sokmasaydınız seçimlere, suç örgütüyle bağlantılarını yedi ay önce bulsaydınız!
★★★
Örneğin Ahmet Türk... Kürt partilerinin hepsinin kuruluşunda yer aldı. Kendisi aslında bir Ezidi... Ayrı bir dinin mensubu olan Ezidiler’in Türkiye’deki liderlerinden biri Ahmet Bey...
Yıllarca hapiste yattığı halde terör örgütüyle ilişkisi falan da kanıtlanamadı.
Son seçimlerde Mardin Belediye Başkanlığı’na aday gösterildi ve kazandı.
Yani Ahmet Türk, aynı Ahmet Türk...
Son yedi ayda terörist olmadı ki?
Dün görevden alınanların siyasi görüşleriyle uzaktan yakından ilişkim yok... Defalarca davalık olduk kendileriyle!
Ama bu yapılan onlara değil, demokrasiye ayıptır!
Bunun adı bal gibi “otokrasi”, yani hükümdarın bütün siyasi kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimidir!
★★★
Kısacası... Gündemi izlerken, asla unutmamanız gereken tek şey var:
Milyonların açlığı ve yoksulluğu!
Geri kalan her şey, bu gerçek gündemi örtmek için AKP ve MHP tarafından icat ediliyor.
Saçmalık!
Hukukta temel bir kural vardır: Suçlar, şahsidir!
Yani ben bir suç işlediysem, bunun cezasını bir tek ben çekerim. Benim suçumun cezasını anama, babama, eşime, dostuma, arkadaşlarıma kesemezsiniz.
Esenyurt’ta öyle olmadı.
Önce Belediye Başkanı “terör örgütüyle ilişkili” denilerek tutuklandı, dün de Belediye Meclisi’nin CHP’li üyeleri Meclis’ten atıldı.
Odaları kapatıldı, kapıdaki tabela söküldü.
Oysa onları oraya Belediye Başkanı Ahmet Bey atamadı kı! O suçlu olsa bile (ki; ben buna inanmıyorum) diğer seçilmiş üyelerin haklarını kimse ellerinden alamaz.
Alıyorsa; her şey bitmiş demektir!
GÜNÜN SORUSU
Sorum AKP ve MHP dışındaki partilerden seçilen belediye başkanlarını görevden alan iktidara:
Bizim apartmanın yöneticisini de görevden alıp yerine kayyım atamayı düşünmüyor musunuz? Kendisi dört göbekten CHP’li de ondan söylüyorum!