Yangından gelen ‘rant’ kokusu...


MADEN CEHENNEMİ!
AKP iktidarının yol açtığı bu felaketin rakamsal boyutları da korkunç… Sadece son on yılda verilen maden arama ve işletme ruhsatı sayısı 180 bin dolayında… Bu ruhsatların 600’e yakını ise yabancı şirketlere ait. Maden ruhsatı alan şirketler, Türkiye’nin en güzel ormanlarını yok ediyor. Kimi altın arıyor, kimi başka bir maden… Olan ise cennet vatanımıza oluyor.
Türkiye, AKP’nin ‘bilerek ve isteyerek’ söndürmediği orman yangınlarına ağlarken, her yangının ardından ortalığı kötü bir ‘rant kokusu’ kaplıyor. Yangına maruz kalan çevrelerde yaşayan insanlar, “Biz yangını görür görmez söndürmek istedik ama Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri buna izin vermedi” diyor.
KORKUNÇ İDDİALAR
Köyceğiz’de yaşayan ve bölgede gazetecilik yapan bir meslektaşım, bir sohbette duyduklarını anlatırken, gözyaşlarına hakim olamıyor. Meslektaşım, bizzat tanıkların ağzından duyduklarını şöyle aktarıyor:
“Köyceğiz civarında yangın çıktığı görülünce, bölge sakinleri hemen Orman Müdürlüğü’nün yetkililerine haber veriyor ve kendi aralarında da söndürme ekibi oluşturuyor. Ancak yetkililer ‘Yukarısı yangını söndürmemize izin vermiyor, oralar yanacak’ diyor. Bunun üzerine tartışma çıkıyor. Belediye ise çaresiz kalıyor.”
Gazeteci arkadaşım, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Edindiğimiz bilgiye göre, Muğla ve civarında 69 maden ruhsatı daha verilmiş. Bu ruhsatlarla yeni madenler açılacak. Acaba ormanların yanmasına bunun için mi izin verildi?”
Bölge halkının ve Türkiye’nin içini kemiren bir soru bu…
Yangınların yayılmasına ve ormanlarımızın yok edilmesine neden göz yumuldu?
Yanmasına göz yumulan bu bölgelerden kim hangi çıkarı elde edecek?
Bu soruların peşini cevabını alana kadar bırakmayacağız…
İsteseler o yangınlar sönerdi!
AKP iktidarının gözünü bürüyen rant sevdası, ormanlarımızın yok olmasına sebep oldu. Orman Kanunu’nu bile bilmediği ortaya çıkan sözde Orman Bakanı’na sahip bir iktidarın, yangınları önlemesini beklemek saflıktır.
Bakın; ormanlarla az çok ilgilenen herkes bilir ki; ormanlardaki nem seviyesi 20 derecenin altına düştüyse, tehlike kapıdadır… Çünkü; nemin azalması yaprakların kurumasının ve kolayca tutuşabileceğinin habercisidir. Bunu tüm ormancılar bilir.
[caption id="attachment_6575135" align="alignnone" width="600"]

YA BİLMİYOR…
Sözde Orman Bakanı bu kadar basit bir gerçekten habersiz olamaz…. Eğer bu bilgiye sahip değilse; vah bizim halimize… Yok eğer bu bilgiye sahip olmasına rağmen, ormanlarımızdaki nem derecesi 20’nin altına düşmüş olmasına rağmen önlem aldırmadıysa, o zaman yazık Türkiye’me…
Ben, ikinci ihtimale inanıyorum; yani nem derecesi 20’nin altına düşmesine rağmen bilerek önlem aldırılmadığını düşünüyorum.
Zira; Küresel İklim Krizi’nin her yeri kasıp kavuracağı belliyken ve orman yangınlarının artacağına dair uyarılar peş peşe geliyorken, Orman Bakanı gerekli önlemleri aldırmıyorsa, burada iyi niyet yoktur.
SADECE İZLEDİLER
İktidar, bu orman yangınlarına bilerek göz yummuş, yangın söndürme uçağı almamış, THK’yı iş yapamaz hale getirmiş, THK’nın pilotlarını işten çıkarmış, CHP’li belediyelerin elini kolunu bağlamış ve ormanlarımızın yok olmasına sebep olmuştur.
Ve ne yazık ki; iktidarın bu tutumu, tam 81.398 adet futbol sahası büyüklüğündeki orman alanının kül olmasına yol açmıştır. AKP ve MHP iktidarı, ‘Yeşil Vatan’ın yok edilmesinden birinci derecede sorumludur. Yangınları söndürme imkanları olmasına rağmen söndürmemeleri, başka kirli hesaplarının olduğunun göstergesidir.
TOKİ, anıları geri getiremez!
AKP ve MHP iktidarı, ‘’milliyetçi ve muhafazakar’’ olduğunu iddia ediyor ama manevi dünyadan bi haber oldukları görülüyor.
İktidar sözcüleri, Antalya Manavgat’ta evleri yanan köylüler için TOKİ’nin yeni evler yapacağını büyük bir müjdeymiş gibi duyuruyor. Dünyaya sadece “maddi” gözle baktıkları için, yanan o evlerde yitip giden anılar, komşuluk ilişkilerinin verdiği huzur, yaşanmışlıklar ve tanıklıklar onlar için hiçbir anlam ifade etmiyor.

‘’Bozulma ve çürüme” tam da böyledir… Güya ‘milliyetçi – muhafazakar’’ olduğunu söyler, ‘’yerli ve milli’’ olduğunu iddia edersin ama halktan koptuğun için, manevi dünyan çoraklaşır. Zaman içinde, TOKİ’nin o çirkin ve estetikten yoksun binalarına tapınmaya başlar, yapacağın beton binaların evleri yanan insanları mutlu edeceğini düşünürsün…
Oysa ki; o çirkin beton binalar, sizin yüzünüzden kül olup giden anıları geri getiremez…