Canlarım...
Bugüne kadar Erdoğan-Bahçeli ikilisinin icraatlarına yönelik eleştirilerim...
Son bir haftadır yaşadıkları siyasi değişim neticesi uzattıkları barış (Uzlaşma) elini geri çevirmeyi gerektirmiyor...
★
Siyasi değişim ve uzlaşma:
Toplumlar arasındaki çatışmaları sona erdirme ve kalıcı barış sağlama çabalarının temelini oluşturur...
★
Tarih boyunca birçok toplum, siyasi istikrarsızlık ve çatışma dönemleri yaşadı...
Bu süreçlerde uzlaşma arayışları, barış anlaşmaları ve demokratik dönüşümler önemli rol oynadı...
★
Siyasi değişim, bir toplumun:
Yönetim biçiminde...
Yasalarında veya toplumsal normlarında meydana gelen...
Köklü değişiklikleri ifade eder...
Bu değişimler, azgın azınlıkların aksine...
Genellikle:
Makul çoğunluğun talepleri doğrultusunda gerçekleşir ve...
Demokratikleşme süreçleriyle ilişkilidir...
★
Siyasi değişim, vatandaşların yönetime katılımını artırır...
Demokratik sistemlerde, bireyler görüşlerini ifade edebilir ve taleplerini dile getirebilirler...
Bu katılım, toplumsal uzlaşmanın sağlanmasına zemin hazırlar...
★
Siyasi değişim, yöneticilerin hesap verebilirliğini artırır...
Kamuoyunun denetiminde olan liderler, toplumsal sorunlara daha duyarlı hale gelir ve bu durum:
Barışın tesisine katkıda bulunur...
★
Siyasi değişim, adaletin sağlanması için gerekli reformları getirebilir...
En az eşitsizlik, adalet ve insan hakları konularında atılan adımlar:
Toplumsal barışın tesisinde kritik öneme sahiptir...
★
Uzlaşmaya gelince...
Farklı gruplar arasında karşılıklı anlayış ve iş birliği sağlama sürecidir...
Çatışmaların çözümünde uzlaşmanın rolü büyüktür.
★
Uzlaşma, taraflar arasında diyalog ve müzakere yoluyla çatışmaların çözülmesini sağlar...
Farklı görüşlerin bir araya gelmesi, ortak bir zemin bulma çabası, kalıcı barışın temelini oluşturur...
★
Uzlaşma süreçleri, taraflar arasında güven inşa eder...
Güven, uzun vadede barışın sürdürülmesi için kritik bir unsurdur...
Güven ortamı, toplumsal dayanışmayı artırır ve çatışma riskini azaltır.
★
Uzlaşma, farklı toplumsal grupların ihtiyaçlarını dikkate alan kapsayıcı politikaların geliştirilmesine olanak tanır...
Bu tür politikalar, marjinalleşmeyi önleyerek toplumsal barışa katkıda bulunur...
★
Sözümün özü canlarım...
Siyasi değişim ve uzlaşma:
Birbirini tamamlayıcı unsurlar olarak kalıcı barışın sağlanmasında önemli bir rol oynar...
Siyasi değişim, uzlaşma süreçlerini teşvik ederken...
Uzlaşma ise...
Siyasi değişimin sürdürülebilirliğini sağlar...
Bu iki olgu, birlikte ele alındığında...
Toplumların barış içinde bir arada yaşama imkânlarını artırır...
★
Tabii ki Erdoğan ve Bahçeli ikilisine bu kadarcık açıklama nedeniyle inanacak değilim...
Ama...
Yeşeren umutlarımı hemen çürütmeye de:
Hiç niyetim yok...
Günün sözü
“Göze göz politikası güdersek hepimiz kör kalırız...”.
Mahatma Gandhi
HRİSTİYAN AFGANİSTAN
Almanya hem Fransa hem de İngiltere ile iki çok büyük savaş yaşadı...
Üç ülke de milyonlarca yurttaşının canını...
Halklarının ulusal servetlerini kaybetti...
Sanayileri de şehirleri de adeta yok oldu...
Ama...
★
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra sağlanan büyük barış ve kurulan Avrupa Birliği...
Bu ülkelerin hem ekonomik gelişmişliğini güçlendirdi...
Hem de...
Ülke halklarının refah içinde yaşamalarını sağladı...
Eğer...
Bu ülkeleri yöneten politikacılar ve onları seçen halklar:
İki büyük savaşın yok ettiği canları ve ekonomileri bahane edip birbirleriyle uzlaşmaktan ve barıştan kaçınsaydılar...
Bugünkü Avrupa’nın yerinde...
Çok büyük bir ihtimalle...
Hristiyan bir Afganistan olurdu...
FAZLA İLERİ GİTTİ
Haber:
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nde haftalardır süren başkanlık seçimi sonuçlandı...
- turda Mustafa Kurtaran, 177 oy alarak yeni başkan seçildi...
★
Yargı çevrelerine göre Kurtaran’ın seçilmesinde:
“Operasyonel kararlar alınmayacak” mesajı etkili oldu...
★
Güvenlikçi hukukçulara göre:
“Operasyonel kararlar, devletin güvenliği için yararlı olduğu gibi, yargıya olan güveni arttırması açısından da önemlidir...”.
★
“Önce hukukun üstünlüğü, insan hakları ve adil yargılama” diyen hukukçulara göreyse operasyonel kararlar:
Yargı bağımsızlığı...
Adaletin sağlanması ve...
Bireysel hakların korunması konularında:
Temel hak ve özgürlükler için tehlike oluşturur...
★
Hukuku (Yargıyı) siyasileştirmekten özenle kaçınan hukukçular:
Yargıtay’ın...
AYM’nin, “Can Atalay lehinde” verdiği “hak ihlali” kararını uygulamaması için:
“Operasyonel bir karardır” diyorlar...
★
Bekleyelim bakalım ne olacak?..
Tahliye mi?..
“Devletin güvenliği şüphesi” mi?..
Tabii ki asıl cevabı verilmesi gereken soru şu:
“Can Atalay, Devletin güvenliğini tehlikeye düşürecek ne yaptı?..”.
★
Benim cevabım mı?..
Devletin güvenliğini tehlikeye düşürecek hiçbir şey yapmadı...
Ama...
Demokratik hukuk devletini korumak için fazla ileri(!) gitti...
TEDBİR ALALIM...
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ağustosta 4,3 milyar dolar ile 5 yılın aylık en yüksek cari fazlası verildiğini, yıllık cari açığın 11,3 milyar dolar olduğunu belirterek:
“Böylece 2023 yılı mayıs ayına göre yıllık cari açıktaki düşüş 44,4 milyar dolara ulaştı.” ifadesini kullandı.
★
Mehmet Bey...
Bu açıklamanız harika bir sonuç...
Ama:
Sadece sonuç...
Ebeveynine neşeyle gelip:
“Müjde, hamileyim!” diyen 16 yaşındaki bekâr bir genç kızın müjdelediği sonuç gibi tıpkı...
★
O genç kızın ebeveyni bu habere hemen sevinir mi?..
Yoksa:
“Nasıl, neden ve kimden hamile kaldın?” diye sorup sebebini öğrenmek mi ister?..
Yani Mehmet Bey...
Cari açığın bir yıl içinde 44 milyar dolar azalmasının sebebi ne?..
Turizm gelirleri mi acayip arttı?..
Enerji ithalatımız mı acayip azaldı?..
Ne oldu?..
★
Sebebi de söyleyin de sevineceksek sevinelim...
Yok eğer:
Hammadde ve hatta ilâç gibi hayatî satın alımları kestiğimiz için mi bu sonuç oldu bilip:
Gelecek için tedbir alalım...
ALKIŞLAR...
Devlet Bahçeli:
“DEM Parti, bu ülkenin bir partisidir. Halkların kardeşliği, birlik ve beraberlik için DEM’e el uzattım...”.
★
Atalarımızdan biri:
“Sadece ölüler ve delilerin fikri değişmez” demiş...
★
Devle Bey yaşıyor...
Deli olmadığını da hepimiz biliyoruz...
Bence...
Siyasi risk alıp özgürlüklerin genişletilmesi konusunda fikir değiştirmesi:
Alkışı hak ediyor...
★
NOT:
Bu konuda acele ettiğimin farkındayım ama...
Bir süre sonra Devlet Bey eski haline dönerse eğer...
O güne kadar:
Umutlu yaşamanın keyfini sürerim...
HADDİNİZİ BİLİN
Sıradan insanlar, yaptıkları hatalar (Suçlar değil) nedeniyle kimseye hesap vermek zorunda değil...
Ama...
Siyasi iktidar sahipleri...
Karar alıcı üst düzey sivil/asker bürokratlar...
Ve...
Şirket yöneticileri...
Yaptıkları yanlışları zararsız göstermek için:
“Kaybedersem ben kaybedeceğim” demek hakkına sahip olmadığı gibi...
Böyle bir cümle kurmak hadleri de değildir...
★
Özgür Özel’e hak ettiğinde hakkını verenler...
Haddini bilmediği zaman ise:
Haddini bildirme hakkına sahiptir...
★
Özgür (Özel) Bey...
Kaybederseniz sadece siz kaybetmezsiniz...
Size umut bağlayan herkes kaybeder...
Hatta...
Potansiyel iktidar partisi olduğunuz için...
Size umut bağlamayanlar da kaybeder:
Haddinizi bilin...