Canlarım...

Dün bu köşede “Üzüldüm” başlığı altında yayımlanan yazımın bir yerinde:

AKP’nin, son 10 yıldır, Post Truth modelini (Gerçek ötesi, yalan/kurgu haberle siyaset yapma) tepe tepe kullandığına dikkat çekip...

14 Mayıs seçimlerinden önce:

Erdoğan’ın:

Rakibi Kılıçdaroğlu’nu dağda terör örgütü şefleriyle el ele kol kola gösteren kurmaca bir videoyu: Devlet televizyonunda bile yayınlattığını hatırlatmıştım...

Ve...

“Kemal Bey bu sahtekarlığı hâlâ şikâyet etmedi iyi mi?..” demiştim...

Dün sabah Kemal Bey telefonla aradı...

Erdoğan tarafından yayınlanan ve yayınlatılan o yalan/kurgu haber nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını...

Kurmaca haberin yayınlanmasının durdurulmasını talep ettiklerini...

Ve yayının durdurulması yönünde karar da aldıklarını ancak...

O kararın da uygulanmadığını söyledikten sonra:

“Avukatım Celal Bey bu konuda sizi daha geniş bir şekilde bilgilendirsin” dedi...

Az sonra okuyacağınız bilgileri bana CHP’nin de avukatı olan Celâl Çelik ulaştırdı...

Kemal Bey her ne kadar nezaket gösterip beni tekzip etmek değil, bilgilendirmek amacıyla aradığını söylese de:

Doğrusunu sizlerle paylaşmak, sorumluluğumun gereğidir...

Lütfen okur musunuz?..

Memduh Bey merhaba,

Bugünkü köşe yazınızın içeriğinde, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ahlaksızca kullanılan montaj-sahte videolar özelinde müvekkil Kemal Kılıçdaroğlu adına işlem başvurusu yapılmadığı eleştirisinin bulunduğu görüldüğünden yapılan işlemler özelinde size bilgi aktarılması ihtiyacı hissedilmiştir.

Bilmenizi isteriz ki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kullanılan sahte-montaj videolar yayınlanır yayınlanmaz, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı üzerine, derhal harekete geçilmiş ve sahte-montaj videoyu üreten ve yayınlayan tüm ilgililer hakkında; Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma (TCK m. 217/A), Kamu Görevlisine Görevinden Dolayı Alenen Hakaret  (TCK m. 125/3-a, 4) ve İftira  (TCK m. 267 )  suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.

Yapmış olduğumuz bu şikâyet üzerine başlatılan soruşturma da halen devam etmektedir.

Üstelik söz konusu sahte-montaj videolar ile ilgili Sulh Ceza Hâkimliklerine erişimin engellenmesi başvuruları yapılmış ve erişimin engellenmesine dair olumlu kararlar da alınmıştır.

Halen de süreç tarafımızdan hassasiyetle takip edilmektedir.

En içten saygılarımızla...

Kemal KILIÇDAROĞLU

Vekili

Av. Celal Çelik

Canlarım...

Dünkü yazımın sonunda yer alan:

Bu vasat altı siyaset ve siyasetçilerle...

Nereye kadar ve nasıl varabileceğimizi düşünüp:

Üzüldüm...” cümlelerini ise Kemal Bey için değil...

AKP Ağrı Milletvekili Ruken Kilerci için söylediğimi ayrıca belirtmek isterim...

Canlarım...

Ülkemizin geleceğinden endişe etmekte nasıl da haklı olduğumuz bir kez daha anlaşıldı...

George Orwell, “1984” isimli eserinin bir yerinde şöyle diyordu:

“Aslında hiçbir şey yasadışı değildi çünkü artık yasa diye bir şey yoktu...”.

Bu konuda süper bir “İsa ile Rahip” fıkrası biliyorum ama...

“Ayıp” olur diye anlatmayacağım...

Sözümün özü:

Tuz da koktu canlarım...

Tuz da koktu...

Günün sözü

“Dünyada; kanunların işlemediği, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve insan haklarının geçerli olmadığı bir ülke arasaydık bulamayabilirdik ama içinde yaşama talihsizliğine düştük...”.

Memduh Bayraktaroğlu

YOK ARTIK...

Bu ay da faiz arttıran (2.5 puan) TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, Ahmet Hakan’la yaptığı söyleşi için:

“Sohbetti ve yayınlanacağını bilmiyordum” demiş...

Lütfen, aklı başında bir yakını çıksın:

Bu haberin “yalan” olduğunu...

Hafize Hanım’ın böyle bir açıklamasının olmadığını söylesin:

Aksi halde...

Merkez Bankası’nı:

Gazozuna ilaç atılmış yeni yetme bir genç kızın yönettiğine inanacağız...

GÜNÜN ŞAKASI

Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlık Bütçesi görüşülürken dedi ki:

“Biz hiç kimseden kaynak istemedik. Hiç kimseden para istemedik. Türkiye’nin paraya ihtiyacı yok...”.

Şimdi sıra:

“Motorlu Taşıtlar Vergisinin iki kere tahsili, yanlışlıkla oldu” açıklamasında...

OLABİLİR Mİ?..

Doktor hastasını muayene edip şöyle dedi:

“Bir ay için içkiyi bırakacaksınız... Aradaki farka bakıp tedavi metodunu tespit edeceğiz...”.

Hasta başka bir yol önerdi:

“Öyle yapmayalım... Ben önümüzdeki bir ay, iki misli içeyim, siz o farka göre karar verin...”.

Bizim ekonomi yönetimi:

Borç para istedikleri ülkelere konsültasyon için gittiğinde:

Bu tarz bir diyalog yaşanmış olabilir mi?..

85 MİLYON YURTTAŞIN ÜLKESİ...

AYM, İşçi Parti Milletvekili Can Atalay dosyasında hak ihlali olduğuna oy çokluğuyla ikinci kez hükmetti.

Tutuklu vekilin avukatı Deniz Özen:

“Can Atalay’ın hemen bugün tahliye edilmesi gerekiyor” dedi.

AYM, ilk ihlal kararını 5’e karşı 9 oyla almıştı.

İkinci ihlal kararında ise bu sayı:

3’e karşı 11 oldu...

Sonuç?..

Yazılarımı göndermeden önce son kez baktım haberlere:

Can Atalay halen tahliye edilmemişti...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti yargısında birkaç kişi:

Anayasa ihlâli nedeniyle:

85 milyon yurttaşla alay etmiş oluyor...

Canlarım...

Yine ve bıkmadan usanmadan her gün videolarımda söylediklerimi tekrar edeceğim:

“Enseyi karartmayın, umudunuzu kaybetmeyin...”.

Her şeye rağmen...

Anayasamızın halen yürürlükte olduğunu:

Unutmayınız...

Bu konuda neden bu kadar ısrarcı olduğumu...

Siyasi aktivist Saul Alinsky’nin bir sözüyle anlatayım:

“Bir insanın kendine inancını ve kendi geleceğine yön verme arzusunu yitirmesinden daha karanlık ve sarsıcı bir trajedi olamaz...”.

Atatürk Türkiye’sinde hiçbirimizin:

Kendimize olan inancımızı ve...

Kendi geleceğimize yön verme arzumuzu yitirmeye hakkımız yok...

Bu ülke bir kişi ve onun çevresini sarmış bir avuç bencil hesapçının ülkesi değil...

Bu ülke:

85 milyon yurttaşın ortak ülkesi...

NOT:

Alinsky; demokrasinin:

insanların genellikle kendi mahallelerinde gruplar halinde örgütlenmeleri halinde, en iyi şekilde işlev göreceğini savunuyordu...

Dünün X’i

Mahfi Eğilmez

@mahfiegilmez

TCMB faizi % 42,5 düzeyine çıkardı. Doğru karar. Ama ülkenin içinde bulunduğu durumda faizi artırmak yetmez. Mesela Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamaya başlayarak hukukun üstünlüğüne geçiş yapmak gibi adımlar atmamız da gerekiyor. Bunların hepsi ekonomiye etki ediyor. Tek başına faizle devam edilecekse %130’a kadar yolumuz var demektir.