Geride bırakacağımız yılın henüz başları...
13 Şubat 2025 tarihli TÜSİAD Genel Kurul toplantısında bir sunum yapıldı. Gerek ekrana yansıtılan görselde yazanlar gerekse de kürsüden söylenenler son dönem ekonomi eleştirisini barındırıyordu.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada son dönemde artan kayyum uygulamalarına, gözaltı ve tutuklamalara sert eleştiriler yönelterek tüm bunlarla ekonominin daha sıkıntılı pozisyonlara düşebileceği ihtimaline dikkat çekiyordu.
Sonra buradan bir “hükümete müdahale” tartışması çıkarıldı ve iş “darbe girişimi” suçlamalarına kadar uzadı. Hükümet üyelerinin hedef alması geçildi, iş yargıya geldi. “Türkiye’nin iç ve dış güvenliği ilgiliyle gerçeğe aykırı bilgileri yaymakla” suçlandı sermayedarlar...
Yurt dışında toplantı toplantı gezerek yatırım-yatırımcı fırsatları arayan ekonomi yönetiminin, çeşitli itibarlı yüzlere ihtiyacı vardı ama TÜSİAD heyeti bir anda “yurt dışına çıkış yasağı” gibi tedbirlerle yüzleşti.
Derken iş sönümlendi.
Birkaç ay sonra da AK Parti adına Nihat Zeybekci gitti ve TÜSİAD Başkanı ile fotoğraf verdi.
Bununla durumun her iki yönden de toparlandığı düşünülmüştü ama asıl buluşma meğer bu güne kadar saklanmış.
Ne kadar büyük tesadüf ki, asgari ücret masasının ilk kez kurulacağı güne TÜSİAD toplantısı organize edilmiş.
TÜRK-İŞ’in belki oturmaktan imtina edeceği, otursa da yüzde 25-30 bandında zammın konuşulacağı bir günde TÜSİAD ekonominin fotoğrafını çekecek.
Bu fotoğraf Şubat ayında soruşturmaya konu olan gibi olmayacak belli ki.
Zira bana bu yazıyı yazdıran gelişme; ekonominin merkezi
yönü toplantıya zuhur edecek.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, TÜSİAD’ın onur konuğu olarak bir konuşma yapacak.
Diyeceksiniz ki; sen TÜSİAD duruşmasından haber ver.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Aras’ın 5 yıl 6 ay hapis cezasıyla yargılandıkları davada bir sonraki duruşma 2026’nın ilk günlerinde...
KÖŞENİN GÖZÜ

Yukarıdaki toplantı takvimine geri sayım sürerken başka bir konuktan bahsedeyim.
Financial Times Ekonomi Yazarı Chris Giles...
Giles, TÜSİAD toplantısında “Küresel Ekonomik ve Jeopolitik Gelişmeler” konulu oturum gerçekleştirilecek ve ülke ekonomisine dair tahminlerden bahsedecek.
Şöyle bir arşivi tarayınca gördüm ki; Giles’ın geçmişte söyledikleri hayli dikkat çekici...
Mesela 22 Aralık 2021...
Tam dört yıl önce Financial Times, Giles imzasıyla bir dosya haber hazırlamış. Gazeteye konuşan bazı uzmanlar Erdoğan’ın izlediği ekonomi politikasının bedelinin ağır olacağı görüşünü savunmuş ve sormuşlar: Erdoğan’ın faizi indirerek enflasyonu düşürme politikası neden işe yaramıyor?
Cevabı da dosya haberde sıralanmış elbette...
“Eğer (Erdoğan) Türk lirasını dolar karşısında 10 lira düzeyinde tutabilseydi bir şansları olabilirdi. Ama şimdi enflasyon bir kere çantadan çıktı ve rekabette kazanılan avantaj da camdan uçup gitti. Şimdi bir devalüasyon - enflasyon sarmalı var”.
Tam dört yıl geçti bu bakış açısının üzerinden ve şimdi Giles büyük ihtimalle benzer bir portre çizerek nelerin hiç değişmediğinden bahsedecek...
Ya da her şeyin ağırlaşmaya devam ettiğinden...
KÖŞENİN SÖZÜ
“Mum dibine ışık vermez.” - Anonim.