Arabesk şarkıları orkestra eşliğinde çok başarılı yorumlayan bir solist...
Ama...
“Sanatçı mı?” diye sorarsanız...
Cevabım...
Kendisini yıllar önce (En az 20 yıl) Harbiye’de bir müzikholde ilk dinlediğim günden beri:
“Hayır...”.
★
Ancak...
Benim gözümde “sanatçı” olmaması...
Olağanüstü güçlü bir sesi...
Ve...
Konsantrasyonu yüksek yorumu olduğu gerçeğini değiştirmez...
[caption id="attachment_325967" align="alignnone" width="600"]

★
Nitekim Hanımefendi...
Benim için:
“Eğlence dünyası ünlülerinden biri” olarak tanımladığım yetenekli yurttaşlarımızdan biri...
Tıpkı İbrahim Tatlıses gibi...
Tıpkı Kibariye gibi...
O KAFAYLA SANATÇI OLUNUR MU?..
Gerçek bir sanatçı...
Bir anneyi:
“Kız annesi” ya da “erkek” annesi diye tanımlamaz...
Tanımlayamaz...
Tanımlarsa...
Kendisi için:
“Sanatçıyım” diyemez...
★
Ve fakat...
Ve ne yazık ki...
Işın Hanım, Gülşen Hanım’ı eleştirirken:
“Ben de bir kız annesi olarak” dedi...
[caption id="attachment_325968" align="alignnone" width="600"]

★
Yani...
Olaya “kıyafet” kültürü açısından bile değil...
“İslâm kültürü” açısından baktığını da gösterdi...
★
Demek ki...
Işın Hanım “erkek” annesi olsaydı...
Ya, umursamayıp deyip geçecekti...
Ya da “yakışmış karıya” diye söylenecekti...
★
Sözümün özü canlarım...
Işın Hanım “sanatçı” olmadığı gibi...
Bu kafayla hiçbir zaman da:
“Sanatçı” olamaz...
★
Çünkü...
Örümceklenmiş beyne sahip biri...
Dünyanın bir numaralı sesi de olsa:
“Sanatçı” kimliği kazanamaz...
★
Çünkü...
Hanımefendi’nin kafasıyla:
Sanat üretilemez...
KÜLTÜR, MEDENİYET MİDİR?..
Canlarım...
Sanatın ve sanatçının farklı kültürü olur...
Ama...
Sanatın ve sanatçının medeniyet anlayışı, demokrasi anlayışı farklı olamaz...
★
Çünkü canlarım...
Kültür yereldir...
Medeniyet ise küresel...

★
Işın Karaca’nın...
Kendisiyle farklı kültürde olan “medenî modern” Gülşen için:
“Ben de bir kız annesiyim, Gülşen bu ülkeye göre hareket etmeli” deyişi çağdışı...
★
Işın Karaca’nın:
Kültürüne...
İnancına...
Yaşam tarzına...
Ve...
Siyasi görüşlerine saygı duyarım...
Ama...
★
“Çağdışı” duruşunu...
“Çağdışı” bakışını...
Ve...
Yereli küresel gibi sunuşunu da eleştiririm...
SAVUNMAKLA KORUMAK AYNI ŞEY Mİ?..
Canlarım...
Youtube kanalımda sık sık:
“KHK’lıları savunmak FETÖ’yü savunmaktır” denilerek (Bazen çok ağır) eleştirilerin hedefi oluyorum...
★
Oysa...
Dijital Ailemin 280 bine yakın üyesinin %99’u biliyor ki...
Bu tür durumlarda savunduğum:
Kişi, kurum ya da topluluklar değil...
★
Aldığım eğitim ve öğrendiklerim bana:
Kişi, kurum ya da toplulukların değil...
Eylemlerin yargılanması gerektiğini öğretti...
[caption id="attachment_325970" align="alignnone" width="600"]

★
KHK’lıları...
Sedef Kabaş’ı...
Veya...
Sezen Aksu’yu savunmuyorum...
★
Eylemlerinin (Daha doğrusu sözlerinin ve görüşlerinin) “suç” olmadığına inandığım için...
Eylemi değil...
El ele verip:
Kişileri yargılayan...
Hatta hapse atan...
Savcı ve yargıçları eleştiriyorum...
★
Haliyle...
Adını verdiğim kişileri de savunmuş oluyorum...
KHK’LILARA YAPILAN ADALETSİZLİKTİR ÇÜNKÜ...
Canlarım...
Devletin açık tuttuğu bir bankaya para yatırmakla terörist olunuyorsa...
O bankanın açılışına katılan...
O bankayı açık tutan (BDDK üyeleri başta olmak üzere) herkesi:
Tutuklamak gerekmez mi?..
★
Bir sivil toplum örgütüne...
Ya da...
Devleti yönetenlerin her ağızlarını açışlarında:
“Sevgi, saygı ve bağlılıklarını” sundukları bir dini cemaatle iltisaklı eğitim kurumlarına:
“Para yardımı yapmak” terörist olmaksa...
★
Memleketi yöneten:
Siyasetçi, bürokrat ve iş adamları...
Nasıl olup da:
Ülke yönetebiliyorlar?...
KİŞİLER YERİNE EYLEM YARGILANMALI...
“28 Şubat süreci” denilen süreçte Erdoğan’ı savunmadım ki...
Şiir okuduğu için onu belediye başkanlığı görevinden alıp, hapse atan yargıya karşı durdum...
★
“Suç olan fiili ve suçluyu övme” suçlamasıyla aleyhimde soruşturma başlatan Savcılık...
İfademi aldıktan sonra:
“Kovuşturmaya gerek yok” kararı verdi...
★
Bir başka savcı ise:
“Yargıya hakaret” suçlamasıyla soruşturma başlattıktan sonra...
Hem de ağır ceza mahkemesinde, kovuşturma talebinde bulundu...
Daha ilk duruşmada oy birliğiyle beraat ettim...
★
Yani canlarım...
Memduh Dede’nin kişiler...
Ya da...
Kurumlarla derdi de yok...
Onlara hayranlığı da söz konusu değil...
★
İstediğim şu:
Yargımız...
Düşünceyi...
Kişiyi...
Kurum ya da toplulukları değil...
Eylemleri yargılasın...
MÜMKÜN MÜ?..
Türkler niçin, kişisel gelişimlerini tamamlayamıyor?..
Çünkü...
Ve bence...
Türklerin yarısından çoğu birer:
Küçük Tayyip Erdoğan...
★
Hoşuna gideni söylerseniz:
Sizi (Hem de acayip) seviyor...
Hoşuna gitmeyeni söylerseniz:
Sizden nefret ediyor...
★
Bu demektir ki:
Türklerin geneli düşünmüyor...
İyi ama...
Düşünmeden gelişmek:
Mümkün mü?..
GİT BAŞIMDAN...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çağrı:
“Krediyi kamu bankalarından temin edin...”.
★
İyi de Bay Genel Başkan:
Ülkede herkes AKP üyesi değil ki...
★
Yoksa?..
Yoksa?..
Git başımdan şeytan...
SİL BAŞTAN...
Neyzen Tevfik’e kendisini idama mahkûm eden 2. Abdülhamit’in torunu olduğunu...
Adını “ Ertuğrul” koyduklarını söylemişler...
“Eyvaah!” diye inlemiş şair... “Tam da gittiler derken en baştan başlıyorlar...”.
★
Gül’ün yerine bakanlığa Bozdağ atanmış da yani şey işte...