Korkusuz

Taliban seviciler!.. Neyin hayalini kuruyorsunuz?..

Taliban seviciler!.. Neyin hayalini kuruyorsunuz?..
‘Haberiniz.com.tr’ adlı sürekli takip etmeye çalıştığım haber sitesinde okudum. Haberin başlığı şöyleydi;

-Emekli Binbaşı Ahmet Soner Yazdı “Afganistan Ve Çocuk Sevgililer”

Afganistan’da görev yapmış bir Türk askerinin duygu ve izlenimlerinden etkilenmemek imkansızdı. O yüzden ulaşabildiğim herkesin okumasını istedim. İşte o satırlar;

-“Afgan Halkı ve Taliban’ın “KİMSE OKUMAZ BİLİRİM AMA” başlıklı yazımı 2017 de yazmıştım, artık bu yazının üstünü bir daha açmanın zamanı geldi...

Bir süredir siyaset ve gündemdeki konular arasında zayıf da kalsa, Afgan göçü, Suriye ya da Irak veya başka mültecilerden çok farklıdır!??

Dün birde Sakarya taraflarında bir kız çocuğun kaybını duyunca ruh gibi dolaştım bütün gün.

Kimseyle konuşmadan TV’de haberleri seyrettim, uzun uzun.

Afganistan’da 10-11 yaşındaki oğlan çocuklarının ailelerine para verilerek satın alındığı, kimilerinin sıra gecelerinde köçek olarak yetiştirildiği kimilerinin babası, dedesi yaşındaki adamların özel hizmetine verildiği yüzyıllardır süregelen geleneği anlatmıştım 2017’deki yazımda. Belki de geçmişte Afganistan’da bulunduğumdan ilgimi çekmişti bu konu.

Her çocuk kaybında olduğu gibi, göç sonrasında bunun denk gelmesi tam şok oldu, yüreğimi burktu, kanattı, korkuttu...

★ ★ ★

Zamanında Sovyetlere karşı savaşan mücahit komutanlarının çoğu, sonrasında nüfuzlu savaş baronu olmuşlardı.

Kendilerine paylaştırılan bölgelerde her biri Ali kıran baş kesen durumunda, tabii Amerikan ordusunun izni ile idi.

Adamların aralarında konuşurlarken “Oğlanların en güzelleri o komutanlara gidiyor” dedikleri anda nasıl imrendiklerini görseniz aklınız almazdı.

Çocuklara makyaj yaptırıyorlar, dansöz kıyafeti giydiriyorlar, zil taktırıyorlar. Sıra gecesinde, oturak âleminde oynatıyorlar. Bu arada seyreden adamların yanlarında da kendi hizmetlerine aldıkları çocuklar var.

Adama sahip, çocuğa şakirt diyorlar. Elele tutarak, çocuğun saçını okşayarak seyrediyorlar dansözü.

Sahip yer sofrasından bir parça et didikliyor, şakirdin ağzına tutarak yediriyor.

Aynı adamlar ve çocuklar namaz vakti geldiğinde yan yana safa durup Allah huzurunda secde ediyor, görseniz inanamazsınız.

Evlerine de götürüyorlar şakirtleri, her türlü işlerini gördürüyorlar. Adamların karıları ve çocukları da var. Karıları durumu biliyor da çocuklarına nasıl açıklıyorlar bilmiyorum.

Kimse orasını sormamış zaten!

‘Karın ne diyor bu işe?’ diye sormayı akıl etmemiş!!?

Bir tanesi pis bir sırıtışla “Ben kültürlü adamım” diyordu, “evvela karımı ikna ettim sonra oğlan aldım kendime!”...

★ ★ ★

Afganistan’la ilgili oradan döndükten yıllar sonra izlediğim belgeselde aynen anlattığım bu hikayenin benzeri bir yerinde, 11 yaşındaki bir çocuğun babasına çocuğunu satarken soruyor bir muhabir, “Sadece hizmet değil biliyorsun değil mi, sahip dediğin adam gece çocuğu yanında yatırıyor!”

Bin yılların geleneğini ona mı öğretiyorsun, tabii ki biliyor.

İyi tarafından bakmaya çalışıyor baba. Diyor ki, “Bu yaşananlar unutulur, gün gelir çocuk büyür, sahibi onu evden çıkarır, evlendirir, belki para bile bağışlar”...

Sovyet işgali döneminde Afganistan’ın milli ve manevi değerlerine, aile yapısına saldırmak için Ruslar bol miktarda kadınlara meslek edindirme kursu açmışlar.

Çocukların okula gitmesini zorunlu yapmışlar.

Çocukların ev hizmeti için başka bir aileye verilmesini şiddetle yasaklamışlar.

Neyse ki savaşmışlar ve Batı’nın ahlaksızlığını almamışlar!!?

Kendi gelenek, görenek, din ve ahlaklarını korumuşlar!??

O meslek edindirme kursları falan hepsi yok olmuştu. Artık sokakta kadın diye bir şeyde yoktu. Burka giymiş kadına bile binde bir rastlanıyordu.

ABD ve çok uluslu güç geldiğinde ve kaldığı döneminde.

Amerikalılar bu konularda çok daha tecrübeliler.

Yerel kültürün unsurları olarak gördükleri ayrıntıları görmezden gelmeyi ve büyük resme bakmayı çok iyi bildiler. Demokrasi havariliği ile geldiler, hiç bir şeyi değiştirmediler. Yani üç maymunu oynadılar...

★ ★ ★

En çok etkilendiğim neresi oldu biliyor musunuz?

Afgan toplumu bu kurumlaşmış pedofiliyi o kadar kanıksamıştı ki, hiç kimse şaşırmıyor, dehşete kapılmıyor, sakin sakin konuşuyorlardı.

Adamların pişkin sırıtışları, şimdiye kadar kaç tane şakirdi olduğunu anlatırken böbürlenmeleri hele o gururlu pis sırıtışları bugün bile aklımda.

Konuşurken bol bol “elhamdülillah, vallahül azim, inşallahül cabbar” diye Allah’ın adını dillerinden düşürmemeleri, sürekli sağ ellerini göğüslerine koyarak birbirlerini selamlamaları ve işte kimsenin yadırgamadığı, hatta falancanın çok güzel oğlanı var diye imrendikleri, çocuklar için cehennem olmuş bir toplum düzeni.

Bir kez daha hatırlatayım, hamdolsun Batı’nın ahlaksızlığını almadılar!???

Bu sabah uyanınca dünkü haberlere bugünküler eklenince hayata küskünlüğümün artık geçmeyeceğini hissettim.

Hele ki Taliban’ın yeni yönetim kurallarını okuyunca vah ki insanlık dedim.

Taliban’a kızmıyorum!

O kendi gelenek görenek dini emirlerinin gereğini yaşıyor ve yapıyor. Her dini kendine göre yontan yobaz gibi.

Bizde de 45 çocuk emanet edildikleri vakıf yurdunda tecavüze uğramış ama dini bütün bakanımız, bir seferden bir şey olmaz! demedi mi!!? Çocuk gelinlerimiz varmış, ki CB seçilen zatı muhterem bile övünerek, evlendiklerinde eşinin 13 yaşında olduğu söylemedi mi?

Afganistan’da birçok ili ele geçiren Taliban, başkent Kabil’e de girdi artık. Yeni yönetim kurallarını açıkladı.

★ ★ ★

Türkiye’de Şeriat isteyenler, Arabistan’a bile gitmezken, Afganistan’a geçerler mi? bilemem.

Ama laik ülkede olup:

“Taliban’la aynı inanca sahibiz, ters görüşümüz yok!!!” diyenlerin söylemlerini de, özlemlerini de çekmeye inanın artık gücüm yok..!!!

Sizlere dostça uyarım.

Bu göçü diğerleri ile mukayese etmeyin!!?

Cumhuriyeti korumadınız! Çocuklarınızı, (kız-erkek ayırmaksızın) gözünüzün önünden ayırmayın ve canınız pahasına koruyun bu güruhtan.

★ ★ ★

Emekli Binbaşı Ahmet Soner’in satırlarında sizi en çok etkileyenleri hangileri?..

Ben, en sondaki üç satırda esaslı bir şamar yemiş gibi oldum. Kafamı masadan epey bir süre kaldıramadım..

★ ★ ★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.