DEM Parti’nin ısrarlı “top iktidarda” açıklaması ilk kez sert bir karşılık buldu.
Adalet Bakanı “Oyun mu oynuyoruz” diye yükseltti sesini.
Bu bakanlar eliyle sürece çerçeve çizilmesinin ilk örneği değil.
Daha önce de, sürecin en başında Mardin kayyımının geri çekileceği ve Ahmet Türk’ün yeniden belediye başkanı olabileceği konuşulmuştu.
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Türk’ün kesinleşmiş cezasına atıf yapıp “O nasıl olacakmış?” diye sormuştu.
O halde soralım, şimdi nereye geldik?
Süreçte, PKK’nın silah bırakması için Ocak ortasından bu yana bir beklenti var.
Hükümetin resmi ifadesiyle “şartsız şurtsuz” dönem beklentisi sarsılmış görünüyor. DEM heyeti artık her açıklamasına “Atılması gereken adımlar var” diyerek başlıyor. Sonra da “Öcalan’ın koşulları” diye devam ediyor.
Güvenlik kaynaklarından edindiğim bilgi; Bahçeli’nin “PKK Malazgirt’te fesih kongresi yapsın” önerisinin ciddiyetle incelendiğini gösteriyor. Keza İmralı’da nasıl bir düzenleme yapılacağı da...
Diğer yandan Milli Savunma Bakanı da “silahların teslimi” hususunda bir aksilik olmazsa kimi önerilerin hayata geçirilebileceğine bir ışık yakmıştı.
Görünen o ki bu konularda hâlâ bir netlik veya uzlaşı yok.
İlk süreçte rol alıp “Akil İnsanlar” heyetinin oluşmasında görüşleri dikkate alınan eski bir AK Partili kaynağımla da konuştum. Malazgirt önerisinin terör örgütü tarafından göze alınamayacağını ve Suriye’de bir kongre beklendiğini söyledi.
Anlaşılan sorular hâlâ yanıtsız, ne zaman öğreneceğimiz meçhul.
KÖŞENİN GÖZÜ
Fotoğraf alelade bir arşiv.
Adres ise Habur sınır kapısı.
İki önceki açılımda PKK’lıların girişi ve toplumda oluşturduğu intiba hafızalarda. Sadece sınır kapısı görseline baktığınızda dahi aklınıza o anların geldiği bariz.
Malazgirt önerisi tekrar ısınırken bir yakın geçmiş hatırlatması olsun.
KÖŞENİN GÖZÜ
“Bıçak kendi sapını kesmez”. - Kore atasözü.