Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı’nın Anayasa Mahkemesi üyeliğine atanması:
Ar damarı çatlamasında son perde...
★
Yok efendim...
AKP İl Başkan yardımcısıyla yediği yemek için 168 bin lira ödediği iddiaları:
Umurumda bile değil...
Ödemeyi de zaten kendisi yapmamış, Saray’a fatura ettirmiştir...
Yemek bedeli 8 bin liraysa...
160 bini de konaklama bedeli olarak fatura edilmiştir...
★
Burada garip olan...
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı olarak ve bizzat...
Cumhurbaşkanı tarafından atanan...
AKP, İl Başkan yardımcısıyla baş başa yemek yiyen birinin:
Mutlak tarafsızlık gerektiren AYM’ye atanması...
★
Bir başka garabet ise:
AKP Grup Başkanı Vekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun:
“Faturayı gösterin” savunması...
Sanki fatura, iddia sahiplerine kesilmiş gibi...
★
Ve canlarım...
İşte ülkenin hali bu...
İşte bu haldeki ülke bu kişiler tarafından yönetiliyor...
★
Ağlayın...
Ağlayın halinize...
Ve fakat gülmeyin...
Bir şey söylemeyin: Silivri bu yaz günlerinde cehennemden beterdir...
Günün sözü
“Hırsızlık yapan politikacı, toplumun değerlerine değil, sadece kendi çıkarına hizmet eder...”.
Laedri
HİÇBİR HÜKMÜ YOK
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici halen kendini savunuyor...
Neymiş efendim?..
TBMM’de 5 bin üzerinde personel varmış ve...
Onların tamamı hangi yasa, usul, kanunla işe girmişse onun evlâdı da aynı usulle işe girmişmiş...
Hem; 100 bin TL’nin üzerinde maaş aldığı iddiası da yalanmış...
Sadece 37 bin liracık maaşı varmış...
★
Kara mizah gibi...
Açıklama yaptıkça, daha çok batıyor...
Çünkü: Diğer siyasi parti grup başkan vekilleri; Destici’nin iddialarının doğru olmadığını...
Meclis’te görevlendirilmek üzere kendilerine yapılmış ayrıcalık olmadığını açıkladılar...
★
Bu arada kızı istifa falan da etmiş değil...
Yani...
Bizler boşuna klavye eskitiyoruz...
Boşuna tartışıyoruz?
Bizim tartışmalarımızın ve yanlışları kamuoyuyla paylaşmış olmamızın:
Hiçbir hükmü yok...
YENİ ARAP İSLÂMİYETİ
Dubai Emiri Muhammed bin Raşid El Maktum’un kızı Şeyha Mahra bin Muhammed bin Rashid El Mektum, sosyal medya paylaşımında şunları yazdı:
“Sevgili kocacığım, diğer arkadaşlarla meşgul olduğun için, boşandığımı ilan ediyorum. Boş ol, boş ol, boş ol. Kendine iyi bak. Eski eşin...”.
★
Şuraya bakın be canlarım...
Arap İslâmiyet’i modernleşerek dünyevileşirken...
Bizim modern İslâmiyet anlayışımız...
1400 yıl öncesine döndü...
★
NOT: Fotoğraftaki zarif ve güzel hanımefendi Monaco değil, Dubai Prensesi...
HANGİ YÖNTEMİ UYGULUYOR
Üç Bakan bir araya gelip yolsuzluk sohbeti yapmaya başladılar...
Birinci Bakan dedi ki:
“Benim yolsuzluk yapma yöntemim çok akıllıca... Aldığım paraları bir çantaya koyuyorum, sonra da o çantayı ormana gömüyorum... Böylece hiçbir iz bırakmıyorum...”.
İkinci Bakan güldü:
“Benim yöntemim daha da akıllıca” deyip devam etti, “ben de aldığım paraları bir çantaya koyuyorum ve sonra da o çantayı nehirdeki bir adaya atıyorum... Böylece hiçbir şekilde bulunamıyor...”.
Üçüncü Bakan gizemli bir gülücük yerleştirdi dudaklarına ve yöntemini anlattı.:
“Benim yöntemim sizinkilerden çok daha akıllıca. Ben de aldığım paraları bir çantaya koyuyorum, sonra da o çantayı bir sandık içine kilitliyorum... En sonunda da o sandığı ‘halka hizmet ediyorum’ diye Meclis’e götürüyorum... Böylece ne ormanı kazdırıyorum ne adayı aratıyorum. Hem de hepsini yasal yoldan yapıyorum!..”.
★
Üçüncü Bakan belli ki aynı zamanda çok iyi bir çevreciymiş...
FUTBOLUMUZU O YÖNETECEK
Bu kez girdiği seçimi kaybeden TFF Başkanı Tayyipçi Mehmet Büyükekşi gitti...
Yerine:
Tayyipçi İbrahim Hacıosmanoğlu geldi...
★
Peki...
Futbol kamuoyu bu “kabadayı görünümlü” arkadaşı nereden hatırlıyor?..
Söyleyeyim:
★
Tarih 29 Ekim 2015...
Trabzonspor, Gaziantepspor ile, Trabzon’da 2-2 berabere kaldı...
Maç bitti ama maçın hakemleri evlerine gidemedi...
Neden?..
Trabzonspor Kulüp Başkanı Hacıosmanoğlu...
Hakemlerin:
Başkanı olduğu takıma haksızlık yaptıklarına karar vermiş ve...
Onları soyunma odalarında hapsetmişti...
★
4 saat sonra...
Tayyip abisi telefon edince...
Tabii ki emir demiri kesince...
Hakemler serbest kalmıştı...
★
İşte bu kişi yönetecek futbolumuzu...
AKLANMAK İSTİYOR...
Süleyman Soylu, dokunulmazlığının kaldırılmasını istemiş...
Haberi işitince güldüm...
“Uyanık” diye geçirdim içimden...
★
Erdoğan’ın ya da kendisine yakın birinin cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini...
Seçilecek cumhurbaşkanının ise ilk iş olarak AYM’ye Erdoğan tarafından atanan üyelerin bir gerekçe ile (O kadar çok gerekçe var ki) görevden alıp yerlerine “hukukçuları” atayacağını...
Ve haliyle...
Dokunulmazlığı kalktıktan (Milletvekili de seçilemeyecek) sonra:
Yeni üyeler tarafından yargılanacağını bildiği için:
Tayyip Bey’in atadığı üyeler görevdeyken yargılanıp:
Aklanmak(!) istiyor...