Merhaba sevgili Korkusuz ailesi.

Nisan 2023’te Hafta Sonu Ana Haber’de başladı Sözcü ile olan yolculuğumuz.

Bir süredir sozcu.com.tr’deki yazılarımla da evlerinize misafir oluyorum.

Şimdi benim için de yeni bir heyecan başlıyor.

Korkusuz ailesinin bir parçası olmak benim için de büyük bir gurur kaynağı.

Siz beni konuşurken, anlatırken biliyorsunuz ama kendimi bildim bileli yazıyorum ben.

Kızdığımda yazıyorum, üzüldüğümde yazıyorum, özlediğimde yazıyorum, mutlu olduğumda yazıyorum.

Böyle rahatlıyorum.

Şimdi kendimle değil, sizlerle dertleşmek için geliyorum.

Bu köşe sizlere, her mesajınıza, önerinize açık.

Siyaseti, ekonomiyi, memleketi, dünyayı kısacası hayatı konuşmak, yazmak için buradayım.

Merhaba!

Sen yine seç, ama hobi olarak… 

1 Ekim’de TBMM’nin açılışıyla sadece yeni bir yasama yılına girmedik.

Yeni bir dönem de başladı.

MHP lideri Bahçeli DEM Partililer ile tokalaşırken bunun neler getireceğinden haberdar değildik.

Bahçeli’nin Öcalan çağrısıyla bir anda olası yeni bir çözüm sürecini konuşur olduk.

Sonra rüzgar bizi öyle bir savurdu ki, nereye çarptığımızı şaşırdık.

Çözüm, kördüğüm oldu.

Art arda belediyelere kayyum atamaları başladı.

1 CHP, 3 DEM Parti, 1 CHP, 1 DEM Parti sırasıyla gidiyor atamalar.

Ankara siyasetini iyi bilenler sayının artacağı konusunda hemfikir. Verilen mesaj şu…

Seçme hakkınız olabilir.

Siz bu hakkınızı kullanın tabii…Ama hobi olarak!

Kime oy verdiğiniz önemli değil, ben istediğimi yaparım diyor iktidar.

Bu ülkede Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine “ahmak” dediği iddiasıyla İBB Başkanı İmamoğlu 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezasına çarptırıldı.

YSK’yı ve elektronik seçim sistemini eleştirdi diye Nasuh Mahruki tutuklandı.

Ama YSK’ya asıl hakaret tam da bu. YSK seçime girecek her adayı detaylı olarak inceleyip seçime girme hakları olup olmadığına karar veriyor.

Onlara siz onay verdiniz ama yeterince inceleyememişsiniz deniyor. Seçimi düzenlediniz ama ben sizin düzenlediğiniz bu seçimi yok sayıyorum deniyor.

Akıl tutulması değil de ne?

Coğrafya gerçekten de kadermiş!

Dünya bizi kıskanıyor aslında da…biz yine bir sabaha “Coğrafya kadermiş” diyerek uyandık.

Kanada’da hükümet “vergi tatili” ilan etmiş.

Bu ne demek?

14 Aralık itibarıyla 2 ay boyunca temel tüketim ürünlerinden vergi alınmayacak.

Hazır yiyecekler, restoranlardaki gıda harcamaları, atıştırmalıklar, alkollü içecekler, çocuk kıyafetleri / ayakkabıları, bebek bezi, araç koltuğu, oyuncak, kitap, gazete, Noel ağacı bu listede.

Bir de basın bülteni yayınlamış hükümet.

“Geçtiğimiz birkaç yıl zorlu geçti. Sanki her şeyin fiyatı artmış gibi hissediyoruz. Enflasyon %2 hedefine geri dönmüş ve faiz oranları bu yıl 4 kez düşürülmüş olsa da, Kanadalıların henüz bunu hane bütçelerinde hissetmediklerini biliyoruz. Hükümetimiz kasada fiyatları belirleyemez, ancak Kanadalıların ceplerine daha fazla para verebiliriz; böylece ihtiyaç duydukları şeyleri satın almalarına ve istedikleri şeyler için tasarruf etmelerine yardımcı olabiliriz” diyorlar.

Okuyunca bir ferahlık geldi değil mi?

Bu arada %2 dediği aylık enflasyon değil sevgili okuyucu.

Yıllık enflasyondan bahsediyorlar.

Haziran 2022’de %8,1 ile rekor kırdı Kanada’daki enflasyon.

Eylül’de %1,6, Ekim’de %2’ye indi.

Veriler normale dönünce iktidar da kendi üzerine düşeni yapıp vergi gelirlerinden feragat etme kararı almış.

Yani bir nevi elini taşın altına koymuş.

Biz de eller taşın altına giriyor hiç haksızlık etmeyelim.

Ama bizim için değil.

Vergi tatilleri bize değil, yandaşa ilan ediliyor.

Devranın da rüzgarın da tersine döndüğü günlere...

Mutsuz yoksunlardan mısınız?

Merkez Bankası Konut Fiyat Endeksi’ne göre 14 yıl önce 71 bin liraya 75 metrekarelik ev alınıyordu bu ülkede.

Bugün bir akıllı telefon 65 bin TL.

Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu Haziran 2022’de verdiği bir röportajda orta sınıf sayılmak için ayda 40 bin lira geliriniz olmalı dediğinde ezber bozmuştu.

Verdiği rakam birçok kişiye çok yüksek geldi. 

Bugün Türk-İş’e göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 20 bin 432 TL, yoksulluk sınırı 66 bin 553 TL.

Orta sınıf gözümüzün önünde eridi gitti.

Orta direk kendini yoksullar ordusunun arasında buldu.

Bekir Ağırdır’ın kurduğu Veri Enstitüsü yeni bir araştırma yapmış.

Bizim sınıflar yine karışmış.

Türkiye’de artık yeni sınıflar ya da onların ifadesiyle sosyal kümeler var.

Artık Türkiye’nin en kalabalık kesimi %19,2 ile “Kentli gelenekselciler”.

Onu %17,2 ile “Kenti dijitaller”, %17 ile “Mutsuz yoksunlar” izliyor.

%13,8 “Metropolün karamsar gençleri”

%12,3 “Yeni orta sınıf”

%11,3 “Kırılgan orta yaş”

%9,2 “Taşralı muhafazakarlar”

Hafta Sonu Sözcü TV’deki Ana Haber bülteninde sizlere sordum.

Açtığımız anketteki soru “Siz bu seçeneklerden hangisine daha yakın hissediyorsunuz” idi.

%43 “Mutsuz yoksun”, %37 “Kentli karamsar” yanıtını verdi.

Sahi siz hangisine daha yakın hissediyorsunuz?