Güya mübarek bir bayram yaşıyoruz...

Mutlu olmamız gerekirken, her taraf dert denizi gibi...

Ülkede, dostluk ve sevgi uçup giderek yoklar kervanına katıldı, toplumu entrika, ahlaki çürüme, riyakârlık sardı!

İnsanların bakışları donuk, zihinleri bulanık... Azap, ıstırap... Umutların paramparça olduğu, birçok insanımızın bunalım geçirdiği günler yaşıyoruz.

Ülkemizde sinir yatıştırıcı ilaç kullanımının büyük oranda artması çok sakıncalı bir gelişme...

Tepkilerimizin dalga dalga büyümesi, başta, milletin umut bağladığı CHP olmak üzere tüm muhalif partilerin gerçek anlamda muhalefet yaparak iktidarı erken seçim için zorlamaya devam etmesi gerekiyor.

Aksi halde bu dehşetli fırtınada halkın sığınacağı liman kalmayacak!

Normal seçim 2 yıl 11 ay sonra… İnsanların bu kadar dayanacak hali kalmadı!

Bir doktor arkadaşım, “Bir yandan geçim sıkıntısı, diğer yandan hiç bitmeyen siyasi kavgalar, insanların sinir uçlarıyla oynuyor, ruh sağlıklarını bozuyor. Ben hiçbir dönemde halkın bu kadar çok yatıştırıcı sinir ilacı talep ettiğini görmemiştim” dedi.

Toplum olarak maalesef “Ruh sağlığımız tehlikede!”