Beşiktaş adına yeni bir şey yok. Bireysel hatalar. Yenen saçma goller. Güçsüz futbol. Heyecansız bir maç. Fernando Santos’tan bu ölü takımdan şampiyon çıkarmasını beklemiyordu kimse ama bir dokunuşu olmasını, bir şeyleri değiştirmesini beklemek de taraftarın hakkıydı. Ancak değişen bir şey yok. Şenol Güneş, Burak Yılmaz ve Rıza Çalımbay ligde ikişer yenilgi yaşamışken Santos ile oynanan 10. maçta 4. yenilgi bu. Umut insanı tüketir. Bu düzlemde, Beşiktaş’ın başında Santos oldukça gelecek seneye dair en ufak umudu olan boşa yorulmasın.

Rekor bonservisinin altında kalan Al-Musrati yine golü yedirdi. Bireysel performansları konuşmayı sevmiyor hoca ama gel de bunu konuşma! Gaziantep arayıp da bulamayacağı bir ikramla öne geçti. Ondan sonra oyunu yavaşlatmak, tempo düşürmek için her şeyi yaptılar. Ülkede hakemlerin bu kadar konuşulmasının nedeni futbol falan oynanmaması.

Muçi’nin koşularının görülmemesi, Demir Ege dururken Amartey’in kullanılması, Semih’in ikinci yarıda sol kanatta hapsedilip etkili olacağı kale önünden uzaklaştırılması Beşiktaş’ın kendine attığı kazıktı. Yazık harcanan paralara.

Ne derbide ne de dün Beşiktaş’ın yenilgiye en ufak isyanı yok. Öyle başa böyle tarak.