Ortada ‘Başarı’ yok felaket var!
HEP AYNI SÖZLER…
Sanırım ‘’Göz göre göre yalan söylemek’’ deyimi tam da bu durumlar için kullanılır. Birgün’de konuyu tüm boyutlarıyla ele alan Prof. Dr. Erdoğan Atmış, iktidar ve sözcülerinin yalanlarını, uzmanı olduğu bir konuda rakamlarla ortaya koyuyor. Atmış’ın yayımladığı verilere göre, bırakın başarıdan söz etmeyi, iktidarın utancından konuşmaması gerekiyor.
HEP AYNI YALANLAR…
Prof. Atmış’ın yayımladığı veriler, ortada bir başarının değil, ‘yönetim felaketi’nin olduğunu açıkça gösteriyor. Atmış, verileri yayımlıyor ve yalanın perdesini yırtıyor. Birlikte okuyalım:
“Sadece 2012-2014 döneminde yangın sayısında yüzde 49 artışla büyük bir zıplama olmuş, fakat daha sonraki dönemlerde düşük oranlarda (yüzde 7.2 ve yüzde 6,5) artış ve azalışlar olmuş. Yıllık yanan alan miktarında ise 2015-2017 dönemi hariç, yüzde 115’e varan olağanüstü artışlar olmuş. Bu kategoride son üç yıldaki artış da yılda ortalama 8 bin 123’den 12 bin 649’a çıkarak yüzde 55,7 oranına ulaşmış.”
Prof. Erdoğan Atmış şöyle devam ediyor:
“Sadece bu rakam ve oranları analiz ettiğimizde; son yıllarda yangın sayısı çok fazla artmamış olsa bile, yanan alan miktarının ciddi oranlarda artmış olmasının, yangına erken müdahalede ve yangınla mücadelede son yıllarda oldukça başarısız olduğumuzu gösterdiğini söyleyebilirim. Fakat bu iddiamızı daha da güçlendiren üçüncü bir kriter var ki, o da yangın başına düşen yanan alan miktarı.”
GERÇEKLER ORTADA
AKP’lilerin içi boş başarı öykülerini rakamlarla deşifre eden Atmış, yanan ormanlarımızın miktarının son 12 yıl içinde yüzde 141,6 oranında arttığını belirtiyor. Atmış durumu şöyle özetliyor:
“2009-2011 döneminde 2,07 hektar olan bu miktarın, sürekli artarak 2018-2020 döneminde 5 hektara ulaştığını görüyoruz. Yani yangına müdahalede başarı veya başarısızlığın en önemli göstergesi olan yangın başına düşen yanan alan miktarı; sadece 12 yıl içinde rekor bir oranla yüzde 141,6 artmış.. Burada dikkat çeken bir nokta da; bu dönemler arasında yangın başına yanan alan miktarındaki en büyük artışın yüzde 58,7 ile son üç yılda yaşanmış olması..”
BU NASIL BİR ZİHNİYET?
AKP’nin tamamen yalana dayalı ve içi boş propagandası, seçmenin gözünü boyamaktan öteye gidemiyor. Her felaket sonrası kameraların önüne geçip başarı hikayesi anlatmak ise sanırım sadece AKP’ye özgü bir taktik olsa gerek… Yanan ve kül olan ormandan bile propaganda malzemesi çıkarmak ise vicdansızlığın hangi boyutlara ulaştığını gösteriyor.
CHP’li belediyeden yardım alma suçu!
Çanakkale Eceabat Bigalı Köyü, 24 Nisan 1915 sabahı saat 04.00’te cepheye giden ve tamamı şehit olan 57. Alay’ın karargahıdır. Bu köyde, bir Atatürk evi ve müzesi de vardır. Her yıl binlerce kişi bu köyü ziyaret eder, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimize dua okur.
Bigalı Köyü, bu yüzden CHP’lilerin de özel ilgi alanındadır. CHP’li Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Bigalı’yı bir süre önce meclis kararıyla ‘kardeş köy’ ilan etti. Belediye, cami duvarlarının temizliğinden, bayrak direğinin değişimine dek tüm ihtiyaçlarını giderdi. Bu sırada köye bir de çocuk parkı yaptırıldı. Muhtar da ahali de bundan hayli memnun kaldı. Akgün muhtar ve köylülerle sürekli iletişim halinde…
İMAMOĞLU DA GİDİNCE…
Tarihi değere sahip bu köye, yaklaşık üç ay önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da yolu düştü. İmamoğlu’nu köyde görünce çevresini saran vatandaşlar, İmamoğlu’na Hasan Akgün’ün yaptıklarını anlattı ve “Hep Hasan başkana yüklenmeyelim, sizin de desteğinizi bekliyoruz” dediler. İmamoğlu da bunun üzerine “Ne yapmam gerekiyorsa hemen yapayım’’ cevabını verdi. Aralarında muhtarın da olduğu köylüler, “Sizin o güzel oturma banklarınızdan istiyoruz” dediler.
AKP RAHATSIZ OLDU
İmamoğlu, İstanbul’a döner dönmez, köyde ihtiyaç olan her yere yetecek kadar oturma bankı yollar. Ancak ne yazık ki; AKP’liler bundan rahatsızlık duyar. Ve bu köyden sorumlu olduğu söylenen AKP eski milletvekilinin başında bulunduğu Alan Başkanlığı, muhtara “İBB’nin ve Büyükçekmece Belediyesi’nin isminin yazılı olduğu bankları kaldır” diye baskı yapmaya başlar.
HASTALIKLI KAFA…
Muhtar ise yakın çevresine, ”İmamoğlu ve Akgün, kaç kilometre öteden bize yardım yolladı. Köyümüzün eksikleri giderildi. Teşekkür etmemiz gerekirken, ben o hizmetleri nasıl çöpe atayım” diyor.
AKP’nin Türkiye’ye yaydığı ‘’partizan hastalığı” habis bir ur gibi tüm ülkemizi sarıyor. Oturma bankından bile rahatsız olan AKP’nin bu bakış açısının Türkiye’ye hiçbir şey veremeyeceği açıkça görülüyor.
