Korkusuz

Önce mülkiye sonra Türkiye!

Önce mülkiye sonra Türkiye!
Mekteb-i Mülkiye-i Şahane...

1859 yılında İstanbul’da kuruldu.

Osmanlı’da esen modernleşme ve Batılılaşma rüzgarlarının etkisiyle kurulan üç okuldan birisiydi.

Amaç Tıbbiye ve Harbiye’yle birlikte Türkiye’ye çağdaş ve nitelikli yöneticiler yetiştirmekti. Padişah II. Mahmud’un hamlesiyle eyaletlere bölünen Osmanlı’nın vali, kaymakam ve müdür ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kuruldu.

Islahat Fermanı’ndan tam üç yıl sonra eğitim hayatına başladı.

Eğitimi ve üstlendiği misyonla doğrudan ülke yönetiminde etkin oldu.

Yani Mülkiyeliler... Önce Mülkiyeli oldular sonra Türkiye’de yönetici oldular.

★★★

Ama sadece Türkiye’de değil.

Mülkiye’nin çıkardığı ilk başbakan sanıldığının aksine Türkiye’de değil, Libya’da başbakan olmuştu. Ünlü tarihçimiz Orhan Koloğlu’nun babası “Arap Kaymakam” olarak bilinen Sadullah Bey, Libya’nın başbakanlığını yaptı.

2. Dünya Savaşı’ndan sonra bağımsız bir devlet olarak kurulan Libya’ya Türkiye’nin izniyle gitti ve başbakanlık yaptı.

2. Dünya Savaşı yıllarının Başbakanı Şükrü Saracoğlu, Hasan Saka ve 1970’lerde kabineye başkanlık eden Ferit Melen, Mülkiye’den yetişen başbakanlar oldu.

Merhum eski başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz da Mekteb-i Mülkiye mezunlarındandı. Yılmaz 1971 mezunudur.

Aynı yıl Abdullah Öcalan ise İstanbul Hukuk Fakültesi’ndeki kaydını Mülkiye’ye aldırmıştı. Apo’yla birlikte aynı sınıfta okuyan Hüseyin Durmaz’ı da kamuoyu yıllar sonra Hüseyin Velioğlu olarak tanıyacaktı. Bu arada Abdullah Öcalan’ın da Mülkiye’de okuduğunu ama mezun olmadığını ekleyeyim.

Hizbullah örgütünün lideri Velioğlu, 17 Ocak 2000’de Beykoz’da öldürüldü.

★★★

Tıpkı Abdullah Öcalan gibi İstanbul Hukuk’a kaydını yaptırıp daha sonra Mülkiye’ye geçen bir başka isim de Mahir Çayan’dı.

Çayan 1964 yılında Mülkiyeli olmuştu. Çayan, Mülkiye’nin futbol meraklılarındandı. Öcalan da futbola çok meraklıydı. Onu top oynarken seyredenlerden biri de okul arkadaşı Mehmet Ağar’dı.

★★★

Emniyet teşkilatı kadar MİT de çok sayıda mensubunu Mülkiye’den almıştı. MİT’in efsane yöneticilerinden Hiram Abas da Mülkiyeliydi, eski Mit Müsteşarı ve Büyükelçi Sönmez Köksal da...

Ünlü Mülkiyeliler saymakla bitmez ama biz biraz daha gerilere 1950’lere kadar gidelim. Kimler mi var Cebeci’deki binada okuyan? Mümtaz Soysal, Altan Öymen, Hikmet Çetin, Yaşar Yakış, Filiz Dinçmen, Güngör Uras, Baskın Oran bu isimlerden sadece birkaçı.

Ama iki isim oldukça ilginç.

Biri eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, diğeri ise Prof. Yalçın Küçük.

Yalçın Küçük aynı zamanda okulda öğrenci lideriydi. İki yardımcısı vardı. Biri Hikmet Çetin diğeri Sönmez Köksal. CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek de Yalçın Küçük’ün yakınındaki ekiptendi.

Yazar ve siyasetçi Yılmaz Karakoyunlu öğrenci derneğindeki genel başkan adaylarıydı.

★★★

Mülkiyeli şairleri de hepimiz biliriz.

Geçenlerde kaybettik...

Mona Roza’nın ünlü şairi Sezai Karakoç... En büyük sivil şairimiz Ece Ayhan ve Cemal Süreyya. Cahit Sıtkı Tarancı da, Arkadaş Z. Özger de Mülkiye sıralarından yetişti.

Bir dönem okuyup ayrılan İsmet Özel’i de Mülkiyeli sayalım ama Ergin Günçe ismini duydunuz mu?

Tek şiir kitabı “Türkiye Kadar Çiçek” de bile Türkiye ve Mülkiye sevgisinden kopamayan bir şairimizdir.

★★★

Peki ya büyük tarihçilerimiz?...

Mete Tunçay ve İlber Ortaylı da Mülkiye’nin hem öğrencisi hem hocası olan tarihçilerimizdi. Tunçay Hoca 12 Eylül’den sonra 1402’lik oldu ve okuldan uzaklaştırıldı. Mümtaz Soysal ve Sina Akşin Hoca da Mülkiye’nin unutulmaz hocaları arasındadır.

★★★

Mülkiye çok sayıda gazeteci de yetiştirdi.

Uluç Gürkan, Hıncal Uluç ilk aklımıza gelenler, ama gazeteciliğin efsane hocası Ünsal Oskay’ı unutmamak gerekir.

Murat Karayalçın, Hasan Celal Güzel, Zekeriya Temizel, Mahfi Eğilmez, Can Dündar, Osman Olcay, Şükrü Sina Gürel, Abdülkadir Aksu, Atilla Koç, Mehmet Keçeciler, Veysel Atasoy, Ahmet Ertürk, Rıza Yürükoğlu (İsmail Nihat Akseymen)...

Hepsi Mülkiyeliydi.

Özetle, Mülkiye’den mezun olmak aynı zamanda Türkiye’de yönetime talip olmak demektir. Bu iddiayla o sıralarda okursunuz. O ruh her nasıl olursa ilk günden itibaren iliklerinize işler ve ülkenin sizden görev beklediği bilinciyle mezun olursunuz.

İşte bu devleti kurtarma bilinci giderek bileylenir ve Mülkiyelilik ruhu doğar.

★★★

Kurulduğu günden bugüne aslında Türkiye’yi Mülkiyeliler olduğu kadar Mülkiye ruhu da yönetmiştir. “Başka bir aşk istemeyen gönüller” ülke yönetimine tutkuyla sarılmışlardır.

2000’lerden sonra ise tablo değişti.

Mülkiye’nin hâkimiyeti kırıldı.

Yerini belediye hareketi aldı.

Artık devlet yönetimine yönetici kadrolara belediye kökenliler yerleşiyor.

İstanbul Yüksek Ticaret, Ankara Yüksek Ticaret gibi Mülkiyeliler tarafından burun kıvrılan okullardan yetişenler idareyi ele alıyorlar.

Bugün bürokraside onlarca Yüksek Ticaret mezunu görev yapıyor.

Mülkiyeliler ise yavaş yavaş devlet kadrolarından söküldüler.

★★★

Bakalım yeni dönem nelere gebe...

2023 seçimleri bir milat olacak mı?

Türkiye Belediye hareketinden uzaklaşıp, Mülkiye hareketine geri dönebilecek mi?