Yazılarım ortada... Ben o adama, 2014’te İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak açıkladığı günden bu yana güvenmiyorum.

Ne ilginçtir ki; İhsanoğlu’nu aday göstermeden önce, hem de bir haftada iki kez, Ankara’nın en büyük otelinde ABD Büyükelçisi’yle görüştü... Ne konuştuklarını ise asla açıklamadı.

Sonra da alaycı bir surat takınarak, “Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy falan vermem” diyen benim gibi “tepkili seçmen”le dalgasını geçti:

“Tıpış tıpış gidip vereceksiniz!”

O seçimlerde ne sandığa gittim; ne de oy verdim...

İşte; o zamandan beri, “yok hükmünde”dir benim için!

★★★

Tek hatası bu mu?

Ne yazık ki hayır!

Kumpas davalarında yumruğunu masaya vurmadı. Bir kez olsun Silivri’ye gidip mağdurları ziyaret etmedi.

Ama...

Partisinin milletvekili, “açılım destekçisi” ve onlarca gazeteciyi işten atan Hürriyet’in eski Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu tutuklanınca “hak, hukuk, adalet” diyerek yollara düştü.

Dokunulmazlıkları kaldırarak, AKP’ye akıl almaz bir hizmette bulundu.

Partiyi AKP, Refah Partisi ve HDP eskileriyle doldurdu. “Ben değiştiğim için değil, partiyi değiştirmek için CHP’deyim” diyen Mehmet Bekaroğlu’nu bile “kadın kontenjanı”ndan Parti Meclisi’ne sokup Genel Başkan Yardımcısı yaptı.

Başta Emine Ülker Tarhan, Dilek Akagün Yılmaz, Süheyl Batum, Nur Serter olmak üzere Atatürkçü kadroları tasfiye etti.

Ve sırf kendi seçilmesini garanti almak için CHP’li seçmenlerin oylarıyla, eski AKP’lileri Meclis’e soktu.

★★★

Daha yüzlerce hatasını sıralayabilirim ama gerek yok...

“Mutlak butlan” davasında da sonuç alamayınca partinin başına dönemeyeceğini anlamış olmalı ki tüfeğindeki son barutları harcamış:

İBB Başkanlığı’na bizzat aday gösterdiği ve “Evladım” dediği İmamoğlu ve diğer başkanlar için “Arınıp da gelsinler” demiş...

Ayrıca, daha önce söyledikleriyle çelişme pahasına, parti yönetiminin İmralı Heyeti’ne üye vermeme kararını sert bir tonla eleştirmiş...

★★★

Kim bu adam?

Kemal Kılıçdaroğlu...

★★★

Düşünüyorum da... Sormadan edemiyorum:

Acaba bu hamleleri Cumhurbaşkanı’nın, kendisi hakkında açtığı davalardan kurtulmak için mi yapıyor?

Yakında o da AKP rozeti takar mı?

Ve son söz...

Helal olsun Özgür Özel...

Sen ve arkadaşların, aldığınız son kararla milyonlarca yurtsevere umut verdiniz...

Herkesin, “birilerinin piyonu” olmadığını gösterdiniz...

Yürekten kutluyorum.

Yüzde 98!

X’in yapay zekası Grok, Kemal Bey’in paylaşımının altına yapılan 9 bin 349 yorumu sınıflandırmış...

Yüzde 98’i hakaret ve eleştirilerden oluşan “olumsuz” yorumlarmış...

Yüzde 1’inde ise herhangi bir görüş belirtilmiyormuş...

Kendisini destekleyenlerin oranı sadece yüzde 1’de kalmış...

Eminim bunların da yarıdan fazlası AKP, DEM veya MHP seçmenidir!

Ne yalan söyleyeyim; çok bile!

Hediye günü!

Dün Öğretmenler Günü’ydü...  Çağdaş bilimin, Atatürk ilke ve devrimlerinin izinden ayrılmayan tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun.

Kutlamamı yaptım.

Hepsi bu kadar!

Siz bununla yetinmeyip ille de bir ilavede bulunmak isterseniz; en fazla, bir demet çiçek alabilirsiniz...

Peki; ya hediye?

Ayıptır...

Daha doğrusu yakın zamana kadar ayıptı!

★★★

Ancak son yıllarda öğretmenlere hediye almak neredeyse “zorunlu” hale geldi. Hele hele özel okullarda iş resmen çığrından çıktı!

Alınan hediyeler ise cep telefonundan marka giysilere, mutfak eşyalarından mücevherata kadar uzanıyor.

Hatta bu yıl büyük firmalar televizyon, internet ve gazete reklamlarıyla “öğretmen hediyeleri” için kampanyalar bile düzenledi.

Bu hem ayıp, hem de suç...

Suç; çünkü biraz zorlarsanız, kamu görevlisine işini yapması karşılığı rüşvet vermeye bile sokabilirsiniz!

★★★

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 1928 tarihinde Millet Mektepleri’ne “başöğretmen” olarak atandığı tarihtir 24 Kasım...

Böyle bir günü, kapitalist sistemin bir “satış-pazarlama günü”ne dönüştüren firmaları, bu tuzağa düşen velileri ve o pahalı hediyeleri kabul eden öğretmenleri şiddetle kınıyorum.

GÜNÜN SORUSU

Meclis komisyonunun İmralı seferine katılmama kararı alan CHP’ye, PKK’dan tehdit mesajı gelmiş... Örgütün ikinci ismi Murat Karayılan, “Bu hatadan dönmezlerse zarar görürler” dedi. Sorum kendisine: Ne yaparsınız, bu kez de CHP’lileri mi öldürmeye başlarsınız?