Klişe tabirle daha yazının mürekkebi kurumadan şüpheli bir kaza ülke gündemimizin merkezine oturdu. Genelkurmay başkanları dahil Libya askeri yönetim kadrosu, Esenboğa’dan kalktıktan kısa bir süre sonra düşen jetle yok oldu.

23 Aralık Salı günü KORKUSUZ’daki köşede “Büyük resim bu kez ciddi” başlıklı yazıda meselenin hem çok boyutlu olduğuna hem de riskler barındırdığına dikkat çekmiştim.

Elbette beyin fırtınası ile değil sorarak, yanıtlar alarak, alıntılar yaparak şunu vurgulamıştım:

“Çevremizdeki odaklar hareketlendi, birileri tetikleme derdinde... Hükümete yıllarca muhalefet eden/etmeye devam eden ve atılan/atılmayan adımları uzmanlıkları neticesinde haklı olarak eleştirmiş askeri uzmanlar ve emekli büyükelçiler de ısrarla bu kez meselenin ciddi ve farklı olduğu kanaatinde. Yeni dönemde dış politika eskisine göre daha “hayati” olacak gibi ve bu hep kullanışlı bulunan “iç siyaset” için malzeme olamayacak kadar kritik görünüyor.”

Bir anda tekrar ülke gündemimize operasyonlar ve resmi uyarılarla giren IŞİD tehlikesi...

Diğer yanda Doğu Akdeniz’de ve Ege’de sinir uçlarımıza dokunan adımlarıyla İsrail-Yunanistan...

Öte tarafta Karadeniz’in ısınması, gemilerin hedef alınması, İHA’lar...

Ve elbette Suriye-YPG hattı...

Şunu yazmıştım ısrarla:

“Askeri uzmanlar da gerilimin bu kez ciddi olduğuna ve siyaset ötesi yaklaşımın gerekliliğine işaret ediyor. Güvenlik kaynaklarına göre; takip ve alarm halinin seviyesinde artışa gidilmiş durumda.”

Sonra olanlar malum...

Başkentte çok şüpheli bir kaza kırım haberi geldi... Arkasından pekala bir sinyal arızası veya kaza da çıkabilir. Lakin uzmanlar büyük şüpheyle yaklaşıyor, zamanlamaya manidar diyerek dikkat çekiyor.

MHP lideri de örneğin, “Türkiye-Libya arasındaki samimi ve yakın diyalogların arttığı, karşılıklı hak ve çıkarların eşgüdüm halinde müdafaa edildiği bir dönemde vaki uçak kazası hem düşündürücü hem de ziyadesiyle üzücüdür” dedi...

Tam Libya tezkeresi uzatılmış, tam enerji ve deniz yetki adımlarında ilerleme kaydedilmiş, tam İsrail-Yunanistan haddini epey aşan işlere girmeye çalışırken oldu olanlar... Bu da baş şüpheli veya şüphelilerin neresi olduğunu gösterir nitelikte.

Tüm manipülasyonlardan uzak kalarak, sosyal medyanın komplo teorisyenliğine aldanmadan ama her soruyu da sorarak resmi kanalları takip etmek gerekiyor. Mesele milli güvenlik meselesi...

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 5 Ağustos 2025.

Meclis’te “Terörsüz Türkiye” çalışmaları kapsamında kurulan komisyonunun ilk toplantısı yapılmıştı.

Bu köşede onlarca kulis okudunuz devamında...

Aşamalar, eşikler, adımlar...

Normalde yeni yıl itibarıyla komisyonun final yapması, yasa önerme hüviyetine kavuşması bekleniyordu ama rötar yedi bu takvim...

Şimdi iki aylık bir uzatma kararı var önümüzde...

Terör örgütünün Suriye kolu YPG’nin atmamakta direndiği adımların ve DEM Parti’nin daha önce maksimist bulunan taleplerinin bunda etkili olduğu anlaşılıyor çünkü süreci başlatan parti MHP adına Feti Yıldız, üniter yapı ve resmi dil gibi temel değerlerin hiçbir siyasi pazarlığa konu edilemeyeceğine dönük vurgular yapmaya devam etti. 

Bu uyarıların komisyonun iki ay gibi bir sürede hazırlayacağı ortak sonuç raporuna nasıl yansıdığını göreceğiz.

Öte yandan uzatma kararıyla sürecin komisyonu toplamda 7 ay mesai harcamış olacak.

KÖŞENİN GÖZÜ

“Fikrimi çalmalarını değil kendi fikirlerinin olmamasını umursuyorum.” - Tesla.