Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Mümkün değil ama şunu yaparsa

1991 seçimlerine gidilen dönem...

Türkiye henüz, demokrasiden...

Ve...

Özgür seçimlerden vazgeçmemiş...

6 partinin genel başkanı...

TRT’de tartışıyorlar...





Katılanlar:

ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz...

DYP Genel başkanı Süleyman Demirel...

SHP Genel Başkanı Erdal İnönü...

DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit...

RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan...

Ve...

İP Genel Başkanı Doğu Perinçek...



Demirel, konuşmasının bir yerinde...

Yaşanan:

Acıtıcı...

Ve hatta...

Kahredici:

Yüksek enflasyonu anlatıyor...

Ve bakın ne diyor:



“Doğrudur, Türkiye’nin birinci sorunudur enflasyon...

Halk günlük yaşar...

Halkın birinci sorunu geçim sıkıntısıdır...

Esasen enflasyon, devletleri yıkan bir olaydır...

Milletleri içinden bozan bir olaydır...

Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir, o; ahlâkı bozar...

Borcu olan borcunu ödemez...

Alacaklı, alacağını alamaz...

Hırsızlıktan...

Soygundan...

Fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar...

Enflasyon:

Toplumun içini bozan bir olaydır...

Bunun içindir ki Batılılar enflasyona ‘bir numaralı halk düşmanı’ derler...

‘Tek kollu canavar’ derler...

Batı, enflasyondan fevkalade çekinir...”



Görebildiğim kadarıyla...

Erdoğan:

Yüksek enflasyonu...

Hiç önemsemiyor...



O halen enflasyonla en etkin mücadele yöntemi olan:

Faizleri yükseltmek bir yana...

Faizleri düşürüyor...



Elbette düşürdüğü faiz piyasa faizleri değil...

Düşürdüğü faiz: Ceremesini milyonlarca fukaranın çekeceği faiz...

Ama...

Erdoğan oralı bile değil...



Bilmediğini bilmediği için...

Yaptıklarının “doğru” olduğunu sanıyor...

“Vur abalıya” modeliyle:

Enflasyonu daha çok körüklüyor...



Enflasyonu önemsemediği içindir ki:

Fiyat artışlarını...

Yatırım ve üretimi arttırarak değil...

Tüketimi kısarak önlemeye çalışıyor...



Başarabilir mi?..



Seçimlere kadar tefeci faiziyle borçlanırsa...

İthalat kapılarını daha da açarsa...

İhracatçıyı iç piyasaya döndürürse...

Enflasyon artış hızı kesilir...

Ama...



Seçimlerden sonra...

Cumhuriyet tarihinin...

En feci krizi yaşanır...

Öngörmek yönetebilmektir


1977 seçimlerinde...

Ecevit’in CHP’sine oy vermeyen...

Hatta...

O naif ve saygıdeğer politikacıdan nefret eden:

Küçük esnaf...

Küçük tüccar...

Ve hatta...

Küçük imalâtçılar...

Onun yarattığı: Karaborsa...

Ve faturasız mal satışlarıyla:

İki yıl içinde...

Ülkenin en zenginleri arasına yazdırdılar isimlerini...

[caption id="attachment_390745" align="alignnone" width="600"] Bülent Ecevit[/caption]



Kamuoyunda:

“Ecevit zengini” diye bir terim üretildi...



Ecevit zenginlerini anlatan solcu, sosyalist...

Ama...

Akıl ve vicdan sahibi Aziz Nesin...

Solcu ve Sosyalist Ecevit’i çok ağır eleştiren:

“Büyük Grev” isimli kitabını yazdı...

[caption id="attachment_390746" align="alignnone" width="600"] Aziz Nesin[/caption]



Mizah Ustası Nesin bu defa:

Komediden...

Ve...

Mizahtan uzak...

Olağanüstü öngörülerde bulunuyor:

Ecevit’i uyarıyordu...



Olacakları...

Ekonomist ve politikacı olmayan Aziz Nesin kadar öngöremeyen Ecevit...

“Foresee is to rule/öngörmek yönetebilmektir” diyen Pascal’ı haklı çıkardı...

Yani...



Olacakları öngöremediği için:

Yönetemedi...

Enflasyon bir anda alev gibi parladı...

1978-79’a bakıp 2023’ü görmek


Ekonominin en mutlak gerçeği:

Arz/Talep yasasıdır...

Piyasa ekonomisinin kurucu babası Ahlak Profesörü Adam Smith şöyle demişti:

“Arz-talep yasasını öğretirseniz, bir papağanı da pek ala iktisatçı yapabilirsiniz...”.

[caption id="attachment_390747" align="alignnone" width="600"] Adam Smith[/caption]



Adam Smith’in...

Ve...

Liberal ekonominin adını bile duymak istemeyen Ecevit...

Özel sektörle el ele vererek enflasyonla mücadele etmek yerine...

Özel sektörle kavga ederek...

Fiyat artışlarını önleyebileceğini:

Zannetti...



Fiyat Kontrol Komiteleri kurdu...

Hem sanayicileri...

Hem satış mağazalarını...

Ve hatta:

Hem de bakkalları:

Maliyecilerine bastırdı...



Zaten kıt olan üretimin olanı da:

Tezgâh altına girdi...

Kara borsa hortladı...





“Fahiş fiyat” (Ne demekse) uygulayan mağazalar kapatıldı...

Tüccarlar ve bakkallar tehdit edildi...

Halka:

“İhtiyaçlarınızı erteleyin, alışveriş yapmayın” denildi...



Haksız...

Ve...

Mesnetsiz suçlamalarla...

Pek çok iş adamı...

Tüccar ve bakkal tutuklandı...



Ve canlarım...

Ülke işte o şartlarda:

Senato üçte bir yenileme...

Ve...

Boşalmış 5 milletvekili için yapılacak ara seçimlere geldi...

Daha fenasını yaşayacak


Tarih 14 Ekim 1979...

Yapılan seçimlerde...

Başbakan Ecevit’in genel başkanlığını yaptığı CHP...

Benzerini 23 yıl sonra yaşadığı seçim hezimetinin...

Neredeyse bire bir:

Aynısını...

DSP Genel Başkanı ve Başbakan olarak yaşadı...



Sözümün özü canlarım...

1978-79 iktidar döneminde Ecevit...

Erdoğan’ın bugün yaptıklarını...

Ve...

Yapmaya hazırlandıklarının hepsini yaptı...



Sonuç:

Karaborsa...

Yokluk...

Kuyruklar...

Kesilmeyen faturalar nedeniyle...

Devletin düşen vergi gelirleri...

Ve...



Not edin...

Erdoğan: Ecevit’in yaşadığı siyasi felâketin:

Çok daha fenasını yaşayacak...

Keşke okusa


Canlarım...

1978-1979 yılları arasında ülkeyi yöneten Ecevit Hükümeti’nin 11 bakanının 11’i de:

AP’den:

“Bakanlık vaadiyle” istifa ettirilmişti...



Ecevit...

AP’den transfer ettiği 11 milletvekiliyle kurduğu hükümetiyle...

Daha başlar başlamaz:

Akıl dışı işler yaptı...

[caption id="attachment_390748" align="alignnone" width="600"] Erdoğan[/caption]



İyi kötü yürütülen karma ekonomi modelini:

Kamucu (Devletçi) ekonomi modeline dönüştürerek:

“Orta sınıf” yaratacağını zannetti...

Ama...



Öyle yanlış ekonomi politikalar uyguladı ki...

“Orta sınıf” yaratmak içim çıktığı yolda:

Zengini daha zengin...

Fakiri daha fakir yaptı...



Bugün bunları yazıyorum çünkü...

Olur da akıl ve vicdan sahibi bir Erdoğan dostu:

Bu yazıları ona okur...

Dünün tweeti


Av. Dr. Mehmet Ruşen Gültekin

@mruseng

Yılmaz Özdil bu ülkenin en iyi en düzgün gazetecilerinden birisidir.

Öyle Atatürk kitapları yazıp satıyor demek büyük haksızlıktır.

İnsanlığa, çocuklarımıza katkıları yazmakla bitmez.

Daha bugün yazdığı yazı dahi okunmadan bir paylaşım sebebiyle linç edilmesini hak etmedi.

Günün uyarısı


Kemal Öztürk

@kemalozturk2020

Zincir marketler konusunda yaşananlar inanılır gibi değil.

Şube kapatmalar, tehditler, boykotlar, istifalar, suçlamalar...

Tam bir akıl tutulması yaşanıyor ve bir aklı selim çıkıp da “bir dakika durun” demiyor.

Sonu hiç iyi bitmeyecek bunun.