Öncelikle bu kurul İstanbul hakemliğini yok etme üzerine kurulmuş. İstanbul hakemliği zayıf düşerse Türk hakemliği biter. İstanbul olmadan başarı olmaz. Zaten bütün liglerin zor maçların yükünü İstanbul hakemleri çekmiştir. Bu MHK’da İstanbul bölgesinden bir üye var. O da torpille bu makama getirildi. Bu oluşuma karşı İstanbullu hakemlerin sessiz kalmaları daha da ilginç.
Şimdi soruyorum: Geçmiş dönemlerde MHK’da görev yapmış ve başarısız olmuş isimler neden bu kurulda yer alıyor? Bu isimlerden nasıl bir başarı bekleniyor?
Bu kurula tekrar gelenler; değişmiş ve kendilerini geliştirmiş olsalar zaten daha önceki görevlerinde farklılık gösterirlerdi. Sahada da hakem yönetimlerinde de farklılıklar olurdu.
ABD başkanının bile en fazla iki dönem seçilebildiği bir ortamda, MHK başkan ve üyelerine de benzer bir sınırlama getirilmesi gerekiyor ki, bu kişiler kendi makamları için yatırım yapmak yerine hakemliği ve Türk futbolunu geliştirmek için çaba harcasınlar.