Birincisi Rusya’nın SSCB’nin devamı gibi gösterilmesidir. Buna bağlı olarak Putin’in eski KGB ajanı olması dayanak gösterilerek algı güçlendirilmektedir.
İkincisi ise Ukrayna karşısında kazanacağı ile başlayan ve Putin’in nükleer silah açıklamasıyla ABD’yi şaşkına çevirdiği algısıdır. Oysaki ne Putin ne de Rusya, SSCB’nin devamı olmadığı gibi Sovyet rejiminin de karşıtıdır.
24 Şubat 2022’de Rusya, Ukrayna’ya askeri operasyon başlatmıştı.
25 Şubat 2022’de “Ukrayna değil Rusya parçalanıyor!” başlıklı yazımızdan bir bölümü sizinle paylaşmak istiyorum.
“…
Rusya ve Putin’e gelecek olursak hala gerçeği gördüklerini düşünmüyorum. Putin, Donetsk ve Luhensk’ı tanırken yaptığı konuşmaya bakılırsa hiç aklı başında değil! Hele Ukrayna’nın ayrılmasını Lenin’e bağlaması, elmaya armut demek gibi bir şeydi! Hoş bizde de durum aynı değil mi? Atatürk olmasaydı daha iyi olurdu diyenler yok mu?
Neyse biz konumuza dönelim. Haziran 2021’de NATO’nun 2030 Bildirgesi’nde hedef Rusya olarak yer almaktadır. ABD, İran’dan önce Rusya’yı hedef almıştır. Dolayısıyla Rusya 2030’a kadar hem içerden isyanlarla hem de dışarıdan müdahalelerle parçalanmaya devam edecek görünüyor.
2030’a kadar yürütülecek bir programla Rusya parçalanarak, şehir devletçiklerine dönüşecektir. . Ukrayna bahanedir. Kanal İstanbul ve Ukrayna’ya insansız hava araçları projesi de bu program çerçevesindedir. Emekli amiraller, açılan dava ile susturulmuş böylelikle halkımıza Montrö Boğazlar Sözleşmesi unutturulmuştur. …”
(Amiraller davası hala devam ediyor ve Pazartesi dava yine ertelendi!)
İktidar medyası o günlerde Rusya kazanacak diyordu ve iktidarın, muhalefetin tabanını etkiliyordu.
Türkiye, Rusya ve İran’ın başındaki iktidarların, ortak bir yönü var.
Hepsi de ülkelerinin rejimlerine muhalif siyasi hareketler.
İran’da Ahmedinejad karşısında seçim kazanan Ruhani, tüm dünyada reformist olarak adlandırılmaktadır.
Putin de yaptığı açıklamalar ile SSCB’nin karşıtı, Avrasyacı olduğunu defalarca ilan etmiştir.
AKP’yi anlatmaya gerek var mı bilemiyorum!
Ne İran ne Rusya, AKP’nin, Ortadoğu ve Ukrayna’daki rolünü, bu ortak yönleri nedeniyle görememekte ve kendi saflarında zannetmektedir…
Her ne kadar Rus ayısı, Rusya’nın sembolü olsa da bugün içine düştüğü durumda Rus boğası demek daha uygun olacaktır.
Boğa güreşleri İspanya ve Portekiz ile özdeşleşmiştir.
Boğaya işkenceyi yapan İspanyollar, önceleri boğayı at üstünde katlederlerdi.
Bugün matador ABD, at Ukrayna’dır!
Rus boğası gücüne güvenip her hücum ettiğinde, aldığı bir kılıç darbesi ile kan kaybetmektedir.
Güçlü bir boğa olması onu kurtaramayacaktır.
Üstelik yaralarına merhem olduğunu zannettiği BOP eşbaşkanlığını yürüten iktidara güvenerek bu çöküş hızlanmaktadır.