Korkusuz

Mahrem İşler!

Mahrem İşler!
Yurtdışındaki firari FETÖ’cülerin YouTube videolarını izliyorum.

Yooo...Güncel Türkiye analizlerini filan dinlemek için değil.

Çünkü ayakları gram yere basmıyor.

Halen devletin derin dehlizlerinde hafiyelik oynama peşindeler

★★★

Ne olan biteni anlamışlar...Ne de başlarına gelene akıl erdirmişler...

★★★

Benim merak ettiğim bu çukura nasıl düştüklerini günün birinde sorgulayıp sorgulamayacaklarıydı.

Yani Fethullah Gülen’in bir cemaat lideri olmaktan çok, gizli servislerin apartı olmuş bir casus olduğunu ne zaman anlayacaklarıydı.

Bu kadar olan bitenden sonra, halen onu bir seccade bir hırka olarak görmek için çok saf olmak gerekirdi.

★★★

Nihayet içlerinden biri çıktı.

Ahmet Dönmez!

Zaman gazetesinde 15 yıl muhabirlik yapmış bir FETÖ firarisi.

Norveç’te yaşıyormuş.

Geçenlerde... “Cemaat, 15 Temmuz’a nasıl sürüklendi?” başlıklı bir video/yazı dizisi yaptı.

Burada diyor ki FETÖ firarisi...

“İçinde bulunduğumuz yapıda bir cemaat ayağı vardı. İnanan, okuyan, çalışan, hizmet üreten... Ama bir de ‘Mahrem İşler’ diye bir başka ayak varmış. Sınav sorularını çalan, komplo delili üreten, darbe tezgahlayan...Bizler bu Mahrem İşler’le aynı kabın içinde birbirine asla karışmayan zeytinyağı ve su gibiymişiz.”

★★★

Şimdi zeytinyağını, suyu, sirkeyi bir tarafa bırakalım.

O kadar saf ve temiz değil o işler...

★★★

Ammaaa...

Bir FETÖ firarisinin ağzından bu itirafları ilk kez duymak ilginç geldi bana.

Çünkü yıllardır Fethullah Gülen’e kapılanmış Ahmet Dönmez, bütün bu tezgahların sorumlusu olarak hocasını gösteriyor.

Her şeyden haberi vardı, diyor.

Komploları o kurdurdu, sahte delilleri o ürettirdi, sınav sorularını o çaldırdı demeye getiriyor.

Üstelik Ahmet Dönmez, bunları Türkiye’de cezaevi korkusuyla polis sorgusu basıncı altında söylemiyor. Norveç’teki bahçeli evinde söylüyor.

Benim de içimden kocaman bir “Günaydınnnnn” demek geliyor.

Bir de halen uyumaya devam eden arkadaşlarına da “İyi uykularrrr”


28 Şubat’ta Kaç Kişi Cezaevine Girdi?


Ne zaman biri çıkacak da bir belgelere dayalı gerçek bir 28 Şubat kitabı yazacak diye bekliyordum.

Sonunda çıktı.

Kendisi de bir ‘28 Şubat sanığı’ olan Emekli Albay Alican Türk, oldukça kapsamlı bir 28 Şubat kitabı yazmış.

Tek solukta okudum.

Bitmeyen Sömürü: 28 Şubat – Yalanlar Gerçekler Belgeler / Galeati Yayıncılık)

★★★

Hemen davanın sanığı olan kişinin kitabının sübjektif olacağını düşünmeyin.

Alican Türk; tek tek, olay olay ve tamamı belgelerin ışığında hazırlamış kitabını. İyi ki de yazmış...

★★★

Örneğin...

Çevik Bir Paşa’nın ünlü “Demokrasiye balans ayarı yaptık” sözü, meğerse Çevik Paşa’ya ait değilmiş. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın sözüymüş. Çevik Paşa’yla bir toplantıya katılmış. Annan ve çıkışta “Asker, Türk demokrasisin balansıdır” deyivermiş.

Bu söz Çevik Bir Paşa’ya yapışmış kalmış.

★★★

Bir başka şehir efsanesi...

★★★

Ordudan binlerce Müslüman subay atıldı...

Türk’ün kitabına göre; 1996 ile 1999 yılları arasında TSK’dan irticai gerekçe ile atılan subay astsubay sayısı tam 630 kişi imiş.

Evet sadece 630.

Ayrıca...

Sıkı durun...

Bunun 243 ü, FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle uzaklaştırılmış.

★★★

Sincan’dan geçen tankların hikayesi de oldukça ilginç.

Alican Türk, buna da belgeleriyle anlatıyor. Ama ben kitabın tamamını buraya almayayım.

★★★

Oldum bittim aklımı kurcalayan soru şudur.

28 Şubat sürecinde kaç kişi cezaevine girdi?

(Terör faaliyeti içinde olan İBDA-C veya domuz bağıyla adam boğan Hizbullahçıları kastetmiyorum.)

Başörtüsü protestoları vb. gerekçelerle kaç kişi hapse girdi. Ne kadar yattı?

Kitapta bu sorunun cevabı verilmemiş.

Telefonla, ‘Neden?’ diye sordum.

‘Ben askerim. Benim alanım değil...Üstelik ben sadece dava dosyaları ve belgelerden hareket ettim’ dedi.

★★★

Merakımı yenemedim.

İhsan Eliaçık’ı aradım. 28 Şubat döneminin en ateşli isimlerinden...İlahiyatçı...

12 Eylül’le 28 Şubat’ı kıyaslar mısınız, dedim.

“Kıyaslanır mı yahu hiç... 12 Eylül’de Mamak’ta yattım. Her gün öleceğimizi düşünüyorduk.  İşkence, dayak, kötü muamele...Bitmek bilmeyen hapisler... 12 Eylül tam bir kabustu.

28 Şubat’ta ise sokak protestolarını organize edenlerin başında olmama rağmen sadece 2 ay 25 gün hapis yattım. Ki en çok hapis yatanlardan biri benimdir. 28 Şubat’ta çok az kişi hapse girdi.”

★★★

Elbette acılar kıyaslanmaz, yarıştırılmaz.

Ama 600 bin kişinin işkenceden geçtiği 12 Eylül’le de 28 Şubat’ı bir tutmak da biraz acayiplik oluyor.

★★★

Bu arada soruma hala derli toplu bir cevap bulabilmiş değilim.

★★★

28 Şubat sürecinde kaç kişi cezaevine girdi?