Korkusuz

Laiklik Neden Kaldırılamaz?

Laiklik Neden Kaldırılamaz?
Herkes bu tartışmayı Ak Partili eski vekil Resul Tosun’un çıkardığını sanıyor.

Evet...

Resul Bey köşesinde geçen hafta yazınca konu alevlendi ama...

Aslında siyasal islamdan gelen her siyasetçinin aklından hiç çıkmayan düşüncedir...

Laikliği anayasadan çıkarmak...

★★★

Nerden mi biliyorum?

Fatih Erbakan’dan...

Habertürk’de bizzat sormuştum.

“Olabilir demişti.”

Temel Bey’e sordum... Karamollaoğlu’na...

O da “Tartışılmalı” dedi.

Davutoğlu biraz daha temkinli yaklaşmıştı.

Ama o da ‘laiklik tanımı doğru yapılmalı’ türünden bir şeyler söylemişti.

★★★

Yani kimi mahcup... Kimi çekingen... Laikliğin anayasadan kalkması gerektiğini düşünüyorlardı.

En cesurları Resul Bey çıktı.

Dannn diye yazdı...

Açık açık... “Laiklik anayasadan çıkartılmalı” dedi.

Ortalık birbirine girdi.

Ömer Çelik partimizin görüşü bu değil dedi.

Bahçeli “Laiklik sütununu kırdırtmayız” dedi.

Tartışma orada kesildi zaten...

Ama madem etekteki taşlar döküldü.

O zaman bize de tane tane laikliği anlatmak düşer...

★★★

Önce anayasadan başlayalım.

★★★

Ama ondan da önce...

Tarihi altın kuralı şuraya bırakayım...

İsteyen alsın...

“Devleti kuran, kuralı koyar...”

Bir kez daha yazayım...

“Devleti kuran, kuralı koyar.”

Buna da egemenlik hakkı denir...

Yani devleti kuran iradenin egemenlik hakkı geçerlidir.

★★★

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadro...

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları...

Yani bütün kurucu babalar...

“Türkçü ve Batıcıydılar.”

Bir kez daha yazıyorum...

“Türkçü ve Batıcı”

★★★

Bakın karıştırmayın...

Mazlum milletlerin her daim yanındaydılar... Doğu halklarına dosttular...

Ama gelişimlerini batı medeniyetine göre dizayn etmişlerdi.

Başta Fransız devrimi olmak üzere batının fikri gelişimini örnek almışlardı.

İlimi ve fenni oradan alacaklarını düşünüyorlardı.

Dolayısıyla... Hukuku ve demokrasiyi de...

★★★

Türkçülüklerini ise sanırım anlatmaya gerek yok...

Ama şu kadarını söyleyeyim...

Atatürk... Mete Han dahil... Tarihimizdeki bütün hükümdarlardan ve bütün komutanlardan daha Türk milliyetçisiydi.

Ağzından her çıkan söz Türklüğün yükselmesi, yücelmesi üzerinedir.

Yaptığı tüm çalışmalar... Okuduğu kitapların büyük çoğunluğu Türk tarihi üzerinedir...

Arkadaşlarının çocuklarına bile eski Türk hükümdarlarının isimlerini koymuştur.

Mete... Teoman... Altay...

★★★

Laiklik aslında hangi hukuk sistemini benimseyeceğinizle ilgilidir.

Şer-i Hukuk mu olacak?

Medeni Hukuk mu?

★★★

Eğer şeri hukuğu seçerseniz... Referanslarınızı İslam’dan alırsınız...

Eğer medeni hukuku seçerseniz referenslarınızı çağdaş dünyanın katettiği dönüm noktalarından alırsınız.

Yani.

Magnacarta...

Fransız Devrimi...

İnsan Hakları evrensel beyannamesi.

Gibi...

★★★

Bu da sizin hangi dünya görüşüyle idare edileceğinizi belirler.

Küçük bir örnek...

Medeni düzene göre Cumartesi Pazar hafta tatili yaparsın...

Şer-i düzene göre Cuma...

Medeni düzende Güneş’i takvim olarak alırsın...

Hicri’de Ay’ı...

★★★

Uzun lafın kısası...

Laiklik...

Kurucu iradenin kesişim kümesinde yer alır...

“Türkçü ve batıcı...”

Yani...

Köklerini Türk tarihinden alan...

Geleceğini ise gelişmiş batı medeniyetiyle şekillendiren...

★★★

İşte o yüzden laiklik...

Türkiye Cumhuriyeti’nin taşıyıcı kolonudur...

Kesilemez... Çıkartılamaz...