Korkusuz

Kim kimi dinliyor?

Kim kimi dinliyor?
ABD ve AB olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde şimdi en çok konuşulan konu:

PEGASUS.

Elbette Sabancı’ların bildik havayolları şirketi değil.

PEGASUS İsrail NSO teknoloji şirketinin geliştirdiği casus yazılım programı.

Peki NSO nasıl bir şirket?

İsrail’in “Birim 8200” olarak bilinen en önemli istihbarat kurumlarından emekli olan kişiler tarafından kurulmuş şirket dünya çapında istihbarat alanında faaliyetlerde bulunuyor.

2014’de WhatsApp’ın şifrelerini kırarak milyonlarca abonenin bilgilerini ele geçiren şirket geliştirdiği özel yazılım programlarıyla insanların kullandığı akıllı telefonların şifrelerini kırarak yüz binlerce önemli kişinin özel bilgilerine ulaşmıştı.

Bunun normal olduğunu düşünebilirsiniz ama hikaye bununla kalmıyor.

Son günlerde yazılıp çizilenlere bakılırsa başta BAE ve Suudi Arabistan yönetimi olmak üzere bazı ülkeler İsrailli şirketten bazı kişileri dinlemesini istemiş.

Aynı şekilde şirketin ajanları Azerbaycan, Bahreyn, Macaristan, Hindistan, Kazakistan, Meksika, Fas, Ruanda, Togo gibi ülkelerde görev yapmış ve istenilen on binlerce gazeteci, iş adamı, sivil toplum örgüt yöneticisi ve muhalifin telefonlarını dinlemiş ve tüm bilgilerini ele geçirmişler.

Türkiye’yi ilgilendiren tarafıyla şirket; Pegasus yazılımıyla Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ve soruşturmayı yürüten çok sayıda kişinin telefonlarını cinayetten sonraki dört gün boyunca dinlemiş ve tüm verileri Suudi’lere aktarmış. Suudi’ler; başta Lübnan olmak üzere başka yerlerde başka insanların da telefonlarını dinlettirmiş.

BAE yönetimi de İsrailli şirketten bu ve farklı alanlarda yardım istemiş ve ülke içinde muhalif olma potansiyeli olan herkesi sürekli izlettirmiş.

Peki İsrailli şirket Pegasus ve benzeri casus yazılım programlarıyla kimler dinlenmiş?

Şimdilik Fransa, Irak, Güney Afrika cumhurbaşkanları, Fas Kralı, Pakistan, Mısır ve Lübnan başbakanları, çok sayıda bakan, gazeteci, iş adamı, diplomat, asker ve önemli görevlerde bulunan kişiler.

Şimdilik elli bin kişi.

Kimin için dinlemiş şimdilik belli değil ama durum giderek karışıyor.

Çünkü bir çok ülke bu yazılım programını satın almış, ülke içinde ve dışında farklı alanlarda kullanmış ama kazanan taraf her zaman İsrailli şirket ve elbette birlikte hareket ettiği İsrail istihbarat örgütleri olmuş.

Ki bu örgütler benzer yazılım programlarıyla işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze’deki Filistinliler’in telefonlarını dinlemekte ve bunun sayesinde Hamas yöneticilerini nokta vuruşlarıyla öldürmektedir.

İsrail istihbarat örgütleri benzer şekilde dünyanın dört bir tarafında İsrail karşıtı politikacı, gazeteci, iş adamı ve toplumda etkin olan herkesi dinlemektedir.

Bazen de bu dinleme işini WhatsApp, Facebook, Twitter, YouTube ve benzeri sosyal medya platformları üzerinden zenginleştirmektedir.

Ya da “hayırsever kurumların” yardımıyla!

Örneğin şu 17-25 Aralık 2013 sürecinde ortaya saçılan ses kayıtları.

Memlekette dinlenmeyen kalmamıştı.

Dönemin Başbakanı Erdoğan “Yatak odamı bile dinlemişler” demişti.

24 Şubat 2014’de çıkan Star gazetesi “Paralel örgüt 7 bin kişiyi dinledi”, Yeni Şafak ise “Derin kulak Pensilvanya” manşetleriyle 7 bin kişinin telefonlarının 3 yıl süreyle dinlendiğini yazmıştı.

Hangi casus yazılım programıyla dinlemişler bilinmez ama dinlenmeden ben de nasibimi almıştım.

Özetle ülkenin TÜM SIRLARI “düşmanların” eline geçmişti.

“Düşmanlar” diyorum çünkü dönemin yandaş medyasına göre Fetö’cular ABD, Almanya ve İsrail’in ajanları.

Şimdi de genel kanı “AKP iktidarı herkesi dinliyor”.

Neyse biz konumuza dönelim.

Son olayla İsrail’in marifeti bir kez daha kanıtlanmış oldu.

İsrail sahip olduğu istihbarat teknolojileriyle dolaylı-dolaysız herkesi dinliyor.

Başkanları, kralları, başbakanları, bakanları, askerleri, gazetecileri ve merak ettiği herkesi dinliyor.

Herkesin her şeyini öğrenince insanları kullanması ve dolayısıyla dünya politikasında etkin olmak elbette çok daha kolay oluyor.

Hikaye bundan ibarettir.