PKK’lı otuz kişilik bir grup dün Süleymaniye’de silah bıraktı.

Görüntüleri onlarca kez izledim.

PKK’lı teröristler askeri düzen içinde ellerindeki silahları bir kazanın içine koyarken yüzlerine baktım.

Beynimin içinde iki soru dönüp durdu:

Yeter mi?

Karşılığı ne?

★★★

Önce birinci soruyu açayım:

Diyelim ki adamın biri bir yakınınızı öldürdü...

Sonra karşınıza geçip gözlerinizin içine baka baka, “Sen benim hakkımda hiçbir yasal işlem yapma. Ben yakınını öldürdüğüm silahı yakayım, olsun bitsin. Aksi takdirde diğer yakınlarını da öldürmeye devam ederim” diyecek...

Yani yargılanmadan, işlediği suçun cezasını çekmeden, sadece suç aletini bırakarak kurtulmak isteyecek.

Kabul eder misiniz?

Yeterli bulur musunuz?

★★★

Gelelim ikinci soruya:

Yakınınızı öldüren kişi, size “Silah bırakayım, sen de beni yargılama” demekle yetinmeyecek; bir de size başka şartlar dayatacak...

“Onu da bunu da şunu da isterim” diyecek!

Ne yaparsınız?

Hem o katili yargılanmaktan kurtarıp hem de istediklerini verir misiniz?

★★★

Diyelim ki bu ikisini de yaptınız...

Yani katil silahını bıraktı diye onun hakkında şikayetçi olmaktan vazgeçtiniz ve istediklerinin bir bölümünü yerine getirdiniz...

Üçüncü soru şu:

Kim kazanmış olur?

Ölen yakınınız, boşuna ölmüş olmaz mı?

Bu tutumunuz, sırf katil yeni cinayetler işlemesin diye ona teslim olduğunuz anlamına gelmez mi?

★★★

Dün bütün gün ve gece bu olayı yorumlayan liboşları ve tuzu kuru arkadaşları dinledim.

Yüzlerinde güller açıyordu.

Hatta Halk TV’nin ekranlarında bile, dakikalarca Türk devletinin Kürtlere yaptığı işkencelerden, zorla köyleri boşaltmasından söz eden ve gelinen noktayı öve öve bitiremeyen yorumcular vardı.

Hiç kimse yukarıda sorduğum soruları sormadı.

“Bir katilin işlediği suçu yok sayarsanız ve sırf silah bıraktı diye onu yargılanmaktan kurtarırsanız, o ülkedeki diğer katiller de aynı şeyi istemez mi? Adalet diye bir şey kalır mı?” diyemedi.

★★★

Bunun adı “çözüm” değildir.

“Terörü bitirmek” hiç değildir.

Yenilmektir.

Teslimiyettir.

Suçluyu güçlü hale getirmektir.

Onu, sırf yeni cinayetler işlemesin diye “yasalar karşısında ayrıcalıklı kılmak”tır.

Buna “barış” diyenler de bizim gibi sıradan vatandaşları salak yerine koymaya çalışanlardır.

İkinci adım bugün!

Dün, birinci adımı izledik:

Otuz terörist cinayet işledikleri silahların bir bölümünü göstermelik olarak yaktı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yetkilileri ve bir takım gazeteciler de o tiyatroyu izledi.

Bugün ikinci adım atılacak ve Cumhurbaşkanı “çok önemli” açıklamalarda bulunacak.

★★★

Büyük bir olasılıkla dünkü o şov karşılığında terör örgütüne verilen tavizleri açıklayacak...

O tavizlerin adını da “demokratikleşme paketi” koyacak.

Paketin hayata geçirilmesi için bir anayasa değişikliğinden söz edecek.

Değişikliklerin içine de “kendi iktidarını yaşam boyu” sürdürecek bir madde ekletecek.

DEM’li vekiller de diğer tavizleri devletten koparabilmek için bu küçük ödülü kendisine verecek.

★★★

Siz ne düşünürsünüz bilmem ama yıllarca “Kral Çıplak” demekten vazgeçmeyen bir gazeteci olarak bana göre durum bundan ibaret...

Yazdıklarım keyfinizi kaçırdıysa, siz liboşları izlemeye devam edin...

Ağır yenilgileri müthiş zafermiş gibi göstermelerine inanıp mutlu olun!

GÜNÜN SORUSU

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, otuz PKK’lının silahları ateşe verdiği saatlerde çıktığı bir televizyon kanalında, “Bu süreç şehit ailelerimizi incitecek bir süreç değil” dedi... Sorum kendisine:

Nereden biliyorsunuz? Şehit ailelerini kapsayan bir anket mi yaptınız?

Bir devir bitti!

Bir zamanlar sıkı Atatürkçü olan, uzunca bir süre her hafta Atatürkçü Düşünce Derneği’nin farklı bir şubesinde konferans veren...

Sonra inanılmaz bir U dönüşüyle FETÖ’yle yakınlaşan...

Ardından da Recep Tayyip Erdoğan’a biat eden Jöleli Yiğit, yani Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Yiğit Bulut vefat etti.

Ölenin arkasından konuşulmaz...

Zaten böyle bir ihtiyacım da yok; çünkü söyleyeceğim her şeyi sağlığında yüzüne karşı söyledim.

Keşke yaşasaydı da iktidar değiştikten sonra ne yapacağını görseydik...

★★★

Seveni var mı bilmiyorum ama varsa başsağlığı diliyorum.