Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Kim kapattı camileri?..

Bazı İslamcı gazeteciler ve at sineği hüviyetindeki kimi yazarlar diyor ki:

“Allah, korona ile İslamiyet’ten uzaklaşanları uyardı...”...

O halde...

Bakalım Allah aslında kimleri uyarmış hatta cezalandırmış...



Mesela camiler kapatıldı...

Kim kapattı camileri?..

AKP iktidarı...



Mesela Cuma namazları camilerde veya evlerde topluca kılınamıyor...

Neden?..

AKP iktidarı nerede olursa olsun toplu namaz kılmayı yasakladı...



Ve canlarım...

Önümüzde Ramazan ayı var...

Teravih namazları da camilerde veya evlerde topluca kılınamayacak...

Çünkü yasak...



Ve güzellerim...

Hatırladınız mı?..

Daha geçen gün, topluca namaz kılamayanlar, evinde yaş günü kutlaması yapan aileyi karakola şikayet ettiler...

Polisler geldi...

Aileyi yaka paça karakola götürdü...

Oradan savcılığa...

Oradan da suçüstü mahkemesine...

Mahkeme, evinde toplu halde eğlenen aileye para cezası yağdırdı....



Şimdiii....

Önümüz Ramazan...

Bakalım...

Bu defa da topluca teravih namazı kılınmasına karşı olan seküler yurttaşlar...

Teravih namazlarını evlerinde topluca kılanları karakollara şikayet edecekler mi?..



Ederlerse eğer...

Bakalım...

Polisler, savcılar ve yargıçlar aynı muameleyi toplu namaz kılanlara da reva görecekler mi?..

Bakalım...

Rüzgar ekenler...

Fırtına biçecekler mi?...

DEVLET İÇİNDE FETÖ...


AKP Genel Başkanı Erdoğan, CHP’li belediyelerin bağış kampanyalarını durdurma gerekçesini açıkladı...

Neymiş efendim...

Kampanya içinde kampanyaya gerek yok/muş...

Belediyeler devlet içinde devlet olmaya çalışmamalı/ymış...



“Devlet içinde devlet” yaratılabilmesi için...

“Devlet içinde devlet” yaratmak isteyenlere...

“Ne istedilerse vermesiyle övünen” bir siyasetçi bugün...

Halkın oylarıyla seçilmiş gelmiş ve...

Hemşerilerine hizmet ve yardım edeceğini taahhüt etmiş belediyeleri, “devlet içinde devlet” kurmakla suçluyor...



Ve canlarım...

Bu suçlamayı yapan Erdoğan’ın milletvekillerinin (AKP ve MHP’li olanlar), gazetecilerinin ve yazarlarının gıkları bile çıkmıyor...

Biri bile, “Sayın Erdoğan, belediyeler o yardımları kendi hemşerileri için değerlendirecekler lütfen toplumu bir kere daha kutuplaştırmayın” diyemiyor...

Bunun adı: “İnsani çöküş”tür...

ÜLKE DÜNYAYA KAPALI...


“Biz bize yeteriz çünkü biz Kuzey Kore’yiz...”...

Kuzey Koreliler böyle söylüyor çünkü...

Ülkenin sahibi öyle düşünüyor, kullarından da öyle düşünmelerini istiyor...

Zira ülke dünyaya kapalı...



İyi ama canlarım...

Biz Kuzey Kore değiliz ki...

Kuzey Kore’nin sahibi olan diktatör, kullarını “Biz bize yeteriz” palavrasıyla uyutabilir...

Ama biz demokratik bir ülkeyiz...

Biz diktayı da dikta heveslilerini de kabul edemeyiz...

HÜSMEN’İN BAĞIŞ MODELİ...


Ramiz arkadaşı Hüsmen’e telefon etti...

“Nabıyon be agacım?...”...

“Rakı içerim be Ramiz...”...

“Çok paalı be aaretlik, nası kıyarsın da verisin o kaa paracııı”...

“Olsun be agacım olsun olsun... 160 kââat verdim bi şişe rakı aldım ama 100 kââadını devletime vergi olarak ödeyince baış da yapmış oldum... Bülece koca bi şişe rakı geldi bana 60 kââda...”

YAHU NE ALÂKA?...


Neymiş efendim...

Türk Milleti yardımsevermiş...

Para basmak tehlikeliymiş...

Ekonomiyi güçten düşürürmüş...

Böyle günlerde ekonomiyi güçlü tutmak gerekirmiş...



Ne yani?..

Gelişmiş ülkeler ekonomilerini güçten düşürmek için mi para basıyor?..



Yahu ne alaka?...

Güçlü ülkeler ekonomilerine güveniyor ve...

Böyle günlerde asıl olanın ekonomiyi değil, halkı güçlü tutmak olduğunu biliyorlar...

Halkı güçlü tutmak için ise halkı yaşatmak ve hem de sağlıklı ve yüksek moralli yaşatmak gerektiğinin farkındalar...



Yani canlarım...

Güçlü ve gelişmiş ülkeleri yöneten devlet insanı karakterli politikacılar; “Önce insan sonra ekonomi” diyorlar...

Devlet adamı vasfı taşımayan kasabalı zihniyetli politikacılar ise; “Önce ekonomi sonra insan” diyorlar...

Sanki ekonomi insan için değil de insan ekonomi içinmiş gibi...

KOLİ KOLİ YARDIM GÖNDERİYOR


İspanya’ya koli koli yardım malzemesi gönderiliyor...

Kim gönderiyor?..

Yardım kolilerinin üzerinde “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” yazmadığına ve fakat...

Koliler Türkiye’den gittiğine...

Üzerlerinde de sadece “Cumhurbaşkanlığı” yazdığına göre...

Erdoğan’ın şahsı gönderiyor...



“Erdoğan şimdi de İspanya cumhurbaşkanlığına göz dikti” desem, o ülkede cumhurbaşkanı yok kral var...

Acaba başbakanlığı mı özledi Erdoğan?..

İspanya’da yapılacak seçimlere mi katılacak?...



Öyle ya...

Kendi halkına belediyelerin yardım etmelerine bile tahammülü yok...

Ama...

İspanyollara ve hem de kendi adına, koli koli yardım gönderiyor.