Yıllar sonra tekrar hortlayan IŞİD terörü, çoğu askeri uzmana göre zaten bir illüzyon denemesindeydi. Yani daha meşhur bir tabirle yer altına inmiş, biter gibi davranmıştı...
Önce Suriye ve Irak’taki mevzi kayıpları, ardından birçok ülkedeki baskınlarla belinin kırıldığı düşünülmüş hatta kimi optimist yorumculara göre kökü gerçekten kazınmıştı.
Çoğu istihbari izlemeye göre ise kök yerindeydi. Evlere, ailelere sızdıktan sonra terör örgütünün temelini oluşturan ideolojinin geri dönüşü ancak gerçekten kökünün kurutulmasıyla mümkündü. Bu da bir daha örgütlenemez hale gelmesinde saklıydı. Ama öyle oldu mu?
Önce “tekil saldırı” adı altında terör örgütünün diri kaldığı propagandası denendi. Yıllarca birçok adreste plansız görünen saldırılar gerçekleşti. Birçoğuna dair güvenlik raporları “yalnız kurt” gibi sonuçlar ortaya koyuyordu.
Bu “bitmedik” propagandasıydı.
Şimdi ise hücre evlerindeki hareketlilik artık gözle görülür boyuta ulaştı. Zaten belli ki istihbarat güçlerimizin gözlemleri bu illüzyona aldanmamış, kayıt altına almayı sürdürmüştü.
Hareketliliğin artışıyla birlikte izlenen trafikle ilgili güvenlik güçlerimiz ve yetkili kurumlarca yaptırım/harekete geçme kararları alındı. Önce yılbaşı öncesi güvenlik uyarıları, peşine eş zamanlı baskınlar...
Kaldı ki, birkaç yıldır devam eden operasyonlar da unutulmamalıydı. Ama bu seferki eylem hazırlığına ilişkin vurucu olarak hedeflenmişti.
Yüzlerce gözaltı, ele geçirilen örgütsel dökümanlar, planlar, deşifreler...
Çok daha fazlasının olma ihtimaline ilişkin ise bir köke bakılıyor. O kök terör örgütlerinin benzeşmesiyle ya da işbirliği haline geçebilmesiyle ilgili...
Hatta ABD’nin fonlarıyla...
Ve tabii ki yakınlardaki bir kamp ile...
Belki de daha fazlasıyla...
Tarihi arşivden, haber metinlerinden akıtalım.
2 Şubat 2025.
“Suriye’de YPG’nin kontrolündeki bölgede, aralarında yabancıların da bulunduğu 4.500 IŞİD üyesi olduğu düşünülüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın yardımları kesme kararı, kamplar ve cezaevlerindeki kişilerin beslenmesini ve buraların güvenliğinin sağlanmasını zorlaştırabilir. IŞİD’in uyuyan hücrelerinin kampta aktif olduğu düşünülüyor. Kampın pek çok sakini de konuşmaları durumunda bunun sonuçları olabileceğinden endişe ediyor. Bazıları da hâlâ IŞİD ideolojisine inanıyor.”
27 Mayıs 2025.
“YPG ile Şam yönetimi, El Hol kampında tutulan IŞİD bağlantılı Suriyelilerin tahliyesi konusunda anlaşmaya vardı. Kamptaki Suriyelilerin hükümet kontrolündeki bölgelere dönmesi için ortak mekanizma kurulacak.”
13 Aralık 2025.
“Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı, El-Hol Kampı’nda kalan Irak vatandaşı sayısının 5 binin altına düştüğünü açıkladı. Bağdat yönetimi, önümüzdeki yıl kamp dosyasını tamamen kapatmayı ve tüm vatandaşlarını yurda döndürmeyi hedefliyor.”
28 Aralık 2025.
“Irak hükümeti, El-Hol Kampı’nda tutulan vatandaşlarını tahliye etme sürecine hız verdi. Bakanlık, yarın 230 ailenin daha ülkeye getirileceğini ve 2026 yılına kadar kampta hiçbir Iraklının kalmamasının hedeflendiğini açıkladı.”
Bu kampta yıllardır tutulan ailelerin IŞİD örgütlenmesini terk etmedikleri ve kampta farklı klik ve gruplaşma içerisine girdikleri birçok istihbarat raporuna yansıdı. Kamptakilerin çoğunluğu kadın ve çocuk olsa da “tamamı” değil.
Ayrıca kadın ve çocukların son Yalova örneğindeki gibi nasıl kalkan yapılarak baskınların uzun saatler sürmesine neden olduğu ve şehit vermemize yol açabildiğini es geçmemek gerekiyor.
Bu kamp ve benzerleri boşaltıldıkça uyuyan hücrelerle irtibatlarına dikkat edilmesi gerekecek. Zira bu boşaltılan aileler, önce ülkelerindeki kamplardan çıkmayı ve sonra ülkemize gelmeyi deneyebilir.
Irak zaten kendi ülke kamplarında rehabilitasyon sonrası çıkışlara izin vereceğini söylemeye başladı...
Dikkat, dikkat, dikkat.
Kaldı ki; bu yazı sadece El-Hol kampına odaklandı. Bir de bunun benzeri Roj kampı var.
Trump son anda bütçeye bir kalem eklese de trenin tahliye vagonları çoktan yola çıktı ve kamplar hızla boşaltılıyor. Boşaltılan kampın bütçesi de artık bir anlam ifade etmiyor.
İlgilenmemiz gereken sadece, bu kamplardan çıkan örgütlü kliklerin nereye gitmek
isteyecekleri...
KÖŞENİN GÖZÜ

Yıl başlarken de biterken de konuştuğumuz gündem maddeleri arasında süreç var...
MHP lideri Bahçeli’nin tam 365 gün önce yaptığı açıklamayı hatırlayalım.
31 Aralık 2024.
“Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir. Yurt içinde ve yurt dışında elinde silahla gezen hiçbir caniye ve terör örgütüne müsamaha yoktur.”
Bir yılda gelinen nokta neresi, hedeflenen sürecin hangi aşamasındayız, yarın ne olacak gibi sorular ortada.
Yeni yılın, yeni haberlerine doğru adım adım...
KÖŞENİN SÖZÜ
“Anlatman için peşinden koşarlar ama söylediğin anda gözlerinde bir hiç olursun, bir hiç. Sır hiç kimseyi etkilemez ama kullandığın hile her şeydir.” - Prestij.