Hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlenen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen İBB Başkanı İmamoğlu, "Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir misali sıranın kime geldiğini anlayan beyefendi, mertçe, millet önünde demokrasi yarışına girmek yerine daha sahaya çıkmadan bizi sakatlamaya çalışıyorlar. Aynen ilk seçimi kazandıktan sonra topal ördek tanımlamasını yaptığı gibi bugün turpun büyüğü heybede diyerek sürecin savcılığına soyunarak bizi sakatlamaya çalışıyorlar. Hani delikanlıydın? Delikanlı adam mertçe mücadele eder, mertçe, mertçe mücadelesini verir. Biz mücadelemizi ilan ettik, ilan ediyoruz, ilan etmekten de çekinmiyoruz. O bakımdan milletimiz delikanlı tutum ve tavırları sever, delikanlılığı sever. Nerede delikanlılık? Nerede kaldı hepimizin gururla ismini andığımız Kasımpaşalılık" dedi.
Ekrem İmamoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden vatandaşları anma programında gündeme dair soruları yanıtladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandığı hatırlatılınca, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İmamoğlu, açıklamalarında şunları kaydetti:
"O kadar öfkeli ki şu ana kadar benimle ilgili istediği hapis cezası tam 17 yıl olmuştur"
"Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ne yazık ki siyasetin yargıyı baskı altında tuttuğu ve bu denli akla hayale gelmeyecek seviyede bir yargı tacizinin yaşandığı ortamları ilk kez bu kadar derinden, trajikomik biçimde yaşıyoruz. ve gerçekten bunun ülkemizin bu zor zamanında, ekonomik koşulların insanlarımızı inim inim inlettiği, çevremizdeki uluslararası birtakım hususların en derin şekliyle ele alınması ve milli birlik ve beraberliğimizin en üst seviyede inşa edilmesi gerektiği bir ortamda Türkiye'nin en önemli şehrinde yargı adına yapılan bu hataların, bu yanlışların ve doğru olmayan hukuki uygulamaların gündemimizi işgal etmesini gerçekten derinden üzüntüyle karşılıyorum ve her gün, her sabah, her akşam bir başka utanç verici olayla karşılaşmanın üzüntüsünü yaşadığımı vatandaşlarımızla paylaşmak isterim. Hakkımda davanın sahibi, altında imzası olan başsavcı vekilinin olmadığını ya da başsavcının olmadığını ifade etmek isterim. Başsavcı da değil, başsavcı vekili de değil. Davacı olan Sayın Cumhurbaşkanı'dır, Sayın Erdoğan'dır. Tüm davalarımın altında onun imzası vardır. O kadar öfkeli ki şu ana kadar benimle ilgili istediği hapis cezası tam 17 yıl olmuştur. Yanında bana aynı zamanda üçüncü kez de siyasi yasak talep etmekte.
"NEREDE DELİKANLILIK? NEREDE KASIMPAŞALILIK"
Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir misali sıranın kime geldiğini anlayan beyefendi, mertçe, millet önünde demokrasi yarışına girmek yerine daha sahaya çıkmadan bizi sakatlamaya çalışıyorlar. Aynen ilk seçimi kazandıktan sonra topal ördek tanımlamasını yaptığı gibi bugün turpun büyüğü heybede diyerek sürecin savcılığına soyunarak bizi sakatlamaya çalışıyorlar. Hani delikanlıydın? Delikanlı adam mertçe mücadele eder, mertçe, mertçe mücadelesini verir. Biz mücadelemizi ilan ettik, ilan ediyoruz, ilan etmekten çekinmiyoruz. O bakımdan milletimiz delikanlı tutum ve tavırları sever, delikanlılığı sever. Nerede delikanlılık? Nerede kaldı hepimizin gururla ismini andığımız Kasımpaşalılık. Saraya yerleştikten sonra insanlarla bağı kopan bu anlayışın bunu unuttuğunu görüyoruz ve düşünüyoruz. Bizans oyunları oynanmaya başlandı. Açıkçası ben bu tutum ve tavrınızı ve bu bakışınızı, bu acı hamle ve hareketlerinizi başta Kasımpaşalı hemşerilerim olmak üzere yüce milletimize şikayet ediyorum. Hiç kusura bakma buradan ilan ediyorum. Cesaret de bizde, inanç da bizde, güç de bizde. O bakımdan güç ve kudret diye gördüğün şeyler bizim bu güçlü inancımızın, bu milletimizle olan, o birlikte olan o büyük gücümüzün yanında vız gelir tırıs gider. Bu yaptıkları hamleleri bütün güç ve kuvvetimize, milletimize olan inancımızla, toplumumuzun vicdanına, adalet duygusuna olan inancımızla yol yürüyoruz. Doğruluktan ve haksızlığa, hukuksuzluğa karşı durmaktan bizi bu durduğumuz yerden bir milim kimse kıpırdatamaz. Ama milletimize hizmet noktasında her yere koşar gider ve o hizmet için kendimizi her noktada cansiperane nefer haline getiririz bakış açımız budur. O bakımdan bu yürütülen yargı tacizi süreçlerini utanç verici olarak niteliyorum. ve milletimizle beraber mücadeleye devam edeceğiz."