Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Hep aynı oyun: Aaaa cambaza bak!.. Not edin: Cambaz yakında o ipten düşürülecek...

AKP-MHP ortak hükümetinin oyunu kabak tadı verdi...

Ne zaman hukuksuzlukları, yolsuzlukları, beceriksizlikleri gelse gündeme...

Hemen ortaya iki direk...

Aralarına bir tel...

Üstüne de bir cambaz çıkartıp başlıyorlar bağırmaya:

“Aaaaa cambaza bak cambaza!..”.



Bu ülkede FETÖ ve benzeri dinci cemaatlerle en güçlü, en temiz ve en başarılı mücadeleyi veren...

Yıllar önce hükümeti de ulusu da paralel devlet çetesine karşı uyaran SÖZCÜ genel yönetimi değil miydi?..



Bunun böyle olduğunu yargılamayı yapanlar da bilmez mi?..

Tabii ki bilir...



Peki...

Emin Çölaşan ile Necati Doğru gibi “temiz ahlak abidesi” iki SÖZCÜ yazarından “FETÖ’cü” olur mu?..

Elbette olmaz...



İyi ama...

“FETÖ terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım ve yataklık etme” suçlamasıyla hapis cezası vermek rezalet değilse ne?..



Ceza hukukumuzda en ağır suçlardan bir “gasp” suçudur...

Gasp sadece bedene veya mala, paraya zorla ve yasa dışı el koymak değildir...

Bir hakkın zorla alınması...

Bir insana işlemediği suç nedeniyle ceza verilmesi de hak gaspıdır...

Hukuka tecavüzdür...



Keza CHP’den milletvekili seçildiği halde...

Ve...

Milletvekili yemini ettikten sonra Enis Berberoğlu’nun, bir önceki dönemde işlediği iddia edilen suç nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesi de hak gaspıdır...

Yani...

Anayasa Mahkemesi’nin Berberoğlu lehinde verdiği karara uyup yeniden yargılama yapmayı kabul etmeyen mahkeme heyeti hem anayasayı ihlal ve hem de...

Hak gaspı suçu işlemişlerdir...



Ey yargıçlar!..

İktidarın çok sevdiği mistik kelimelerle söyleyeyim:

Günahtır be...

Ayıptır yahu...

Ve uygar, modern hukuka ve anayasaya göre “suçtur...”.

PUTİN ENDİŞELİ, ERDOĞAN RAHAT...


Putin, Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinde bakın ne dedi:

“Orta Doğu’dan militanların (Azerbaycan tarafında) çatışmalara katılması konusunda ciddi endişelerim var, bölgede kalıcı barışın sağlanması için siyasi diyalog şart...”.



Erdoğan ne demiş buna karşılık:

“O aslanların kendi topraklarında çok daha önemli işleri var...”.



Yani...

“Azerbaycan’da ÖSO mensubu yok...”.



İnşallah yoktur...

Amin...

EĞER DOĞRU BİR STRATEJİNİZ VARSA


230 bin takipçisi, günlük ortalama 120 bin izlenme sayısıyla yoluna devam eden Liberal Sosyalist isimli YouTube kanalımın sıkı takipçilerinden İlhan Özgöncü’nün, videolarımdan birinin altına yaptığı
minik analiz:



Hangisini tercih edersiniz?

Doğru strateji mi, takiyye mi?

Doğru strateji mi, herkese mavi boncuk mu?

Doğru strateji mi, çıkarlar mı?

Doğru strateji mi, olayların akışına göre tavır almak mı?

Doğru strateji mi; yoksa bir Amerika yönüne,
bir Avrupa yönüne, bir Rusya - Çin eksenine
dönmek mi?

Eğer doğru bir stratejiniz varsa, çeşitli yönlerde eğilip bükülmek zorunda kalmazsınız.

Doğru strateji,

Doğru mücadele,

Doğru özgüven,

Başarıyı tanımlar ve garanti eder.



Teşekkürler sevgili üstadım...

OLUR AMA BU KADAR DA OLMAZ Kİ...


Türk Tabipler Birliği, Türk adından nefret ediyormuş.

Erdoğan öyle dedi...



İyi ama...

Çocuklarımızın okullarda “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diyerek güne başlamalarını yasaklayan Erdoğan ve Bahçeli değil mi?



El insaf yani...

Birliğin adının başına “Türk” sıfatını ekleyen tabiplerimiz “Türk” adından nefret ediyor... Öğrencilerimize “Türküm” demeyi yasaklayan Bahçeli ve Erdoğan ikilisi “Türk” adını çok seviyorlar.



Yahu...

Olur ama bu kadar da olmaz ki...

O ARTIK SIKI “TAYYİPÇİ...”.


Digital torunlarımdan Hülya Köstepen’in yorumu:

Devlet Bahçeli, Erdoğan’dan nefret ettiğini açıkça söylediği günlerde bakın neler demiş:

“İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan’dan Cumhurbaşkanı olmaz...”...

[caption id="attachment_6083127" align="alignnone" width="500"] Bahçeli[/caption]

Ama artık “o sıkı bir Tayyipçi”...

Mi acaba?...

Göreceğiz...



Teşekkürler Hülya...

HAYIR DUANIN EN HAYIRLISI


Bugünlerde muhalif gazetecilere yapabileceğiniz en hayırlı dua:

“Allah sizi Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne düşürmesin”...



Bir digital torunum kendi soruyor, kendi cevaplıyor:

“Koronavirüs vaka sayılarını TÜİK mi veriyor?..”.



Muhtemel TÜİK veriyor olmalı ki Bakan’ın bile inandığı şüpheli...