Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Günümüz Türkiye’si

Demokratik hukuk devletinin yeniden oluşmasına önderlik edeceğine inandığım...

İngiliz:

Filozof...

Siyaset bilimci...

Ve...

O günün modern muhafazakâr siyasetçisi Edmund Burke, 1729’da İrlanda’nın Dublin şehrinde doğdu...





Babası Protestan bir avukat...

Annesi ise:

Katolik’ti...



Mezhep savaşlarının ortalığı kasıp kavurduğu o süreçte...

Protestan bir baba ile Katolik bir annenin evlâdı olması...

Olağanüstü yüksek tahammül gücünün...

İnsan sevgisinin...

Barışa verdiği değerin...

Savaştan nefret edişinin:

En temel kaynağı olabilir...



O yıllarda da günümüz Türkiye’sinde olduğu gibi:

Kişiyi...

Kariyer ve karakterine göre değil...

Duymak istediklerini söyleyip söylemediğine göre değerlendirenlerin kimileri:

(İşlerine geldiği için) Burke’ü takdir edip...

Ona...

Sevgi ve saygı gösterirken...



Bazıları ise:

Burke’ün söyledikleri işlerine gelmediği için...

Ondan:

Nefret ediyorlardı...

*

Bir süre sonra...

Önceleri ona hayran olanlar...

Ondan nefret ederken...

Ondan nefret edenler:

Ona saygıyla bağlanıyorlardı...



Meselâ...

Önceleri, Saray’a karşı çıkışları...

İngiliz “Derin Devleti” ile çatışması...

Sosyalist eğilimli yeni entelektüellerin takdirini toplamıştı...

Ama...

Fransız İhtilali’ne karşı tavır aldığında...

Aynı sosyalist eğilimliler bu defa:

Burke’ten nefret ettiklerini söylemekten çekinmemişlerdi...



Saraydan geçindikleri için...

Otoritenin varlığını kabul edenler:

“Değişim araçlarından yoksun bir devlet, kendini muhafaza etme araçlarından da yoksundur” diyen Edmund Burke’ten, nefret ederlerken...

Aynı Burke...

1789 Fransız İhtilali’ne karşı çıkıp Saray’ın yanında durduğunda...

Bu defa değerli filozofu çılgınca:

Alkışlıyorlardı...



Canlarım...

Günümüz Türkiye’si...

250 yıl öncesinin İngiltere’sini yaşıyor gibi...



Bugün sizden duymak istediklerini duyanlar tarafından:

“Deliler gibi” sevildiğinize bakmayın...

Yarın...

İşlerine gelmeyen bir şeyler söylerseniz:

İlk hakaret edenler...

Üç gün önce size hayranlık duyan...

Sizi çılgınca alkışlayanlar:

Olacaktır...

Yardımcı olabiliriz


Anayasa’nın 101. maddesi ile 116. Maddesinin...

  1. ve 3. fıkraları net olarak...


Erdoğan’ın 3. defa CB adayı olamayacağını emrettiği halde:

YSK üyelerinin çoğunluğunun:

“Aday olur” onayı verebileceğini düşünmek bile istemiyorum...





Hukuk fakültesinden mezun olmuş...

YSK üyeliklerini yemin ile tescil ettirmiş vicdan sahibi hukukçular:

Evrensel hukuk kurallarına...

Ve...

Anayasamıza:

Sadakatlerini göstereceklerdir...



Çünkü...

YSK üyeleri bir kişiye değil...

Anayasamıza...

Ve...

Evrensel hukuk kurallarına sadık kalacaklarına:

Namus ve şerefleri üzerine:

Yemin ettiler...



Aksi olursa...

Sanırım içlerinden bazıları (“Aday olamaz” diyenler):

Protesto amacıyla:

Diplomalarını yakmak isteyeceklerdir...



“Kabul” oyu verenler...

Diplomalarını yırtmayı göze alamayabilirler...

Ancak...

Diledikleri takdirde...

Bizler kendilerine yardımcı olabiliriz...

Biliyor muydunuz?


Vergi tahsilatının özelleştirilmesini teklif ettiğim için bana hakaret eden:

Vatansever(!) solcu kardeşlerim...

TBMM’ye sunulan etki analizi raporuna göre...

Af kapsamına giren kamu alacağı toplam büyüklüğünün...

1.2 trilyon lirayı aştığını:

Biliyor muydunuz?..

Tehlikeli


Temel yerde gördüğü aynayı eğilip aldı...

Aynaya bakınca kendini gördü...

“Kusura bakmayasun daa” dedi, “seni sahipsiz sanduydum da ondan aldum...”

*

Bu kıssa gibi fıkradan “hisse” çıkarmayacağım...

Çünkü...

Tehlikeli...

Bulabilirseniz


Kemal Kılıçdaroğlu:

“Seçimin ertesi gününde onların telefonları acı acı çalacak, açtıkları telefonların ucunda bir ses duyacaklar, ‘Ben Kemal, geliyorum’...”.





Seçimden sonraki sabah...

Arayacaklarınızı bulabilirseniz...

Bunu yaparsınız Kemal Bey...

Günün esprisi


Hanım Kız Şengül

@gul_fid

“Hz Yusuf’u kuyuya CeHaPe attı” dese inanacak milyonlarca bakteri var bu ülkede.

Alıntı.

Uyar mı?


İki şahin gökyüzünde “boş gezenin boş kalfası” modunda uçuyorlardı...

O sırada kuyruğundan ateşler saçan bir savaş jeti...

Saatte 1000 km hızla geçti yanlarından...

Şahinlerden biri diğerine:

“Acelesi olmalı” dedi...

Cevap şöyle geldi:

“Senin de kuyruğun onun gibi tutuşsa sen de en az onun kadar aceleci olursun akıllım...”





Normal seçim tarihine sadece bir ay kala seçim yapmak?..

Ne dersiniz?..

Bu fıkra uyar mı?..

İhtilal kansız olmaz


Fransız ihtilali olduğunda çoğu kimse Burke’ün…

Keyfî yönetime karşı girişilen bu büyük halk hareketine destek vermesini bekledi…

Ama o…

Hiç umulmadık bir şey yaptı:

İhtilali yerden yere vuran zehir zemberek bir eser kaleme aldı...

1790 yılında yayınlanan:

“Fransa’daki İhtilal Üzerine Düşünceler” isimli kitap adeta…

Klâsik muhafazakarlığın manifestosu:

Niteliğindeydi...





Çünkü Burke…

Anayasal ve temsil esasına dayanan demokrasinin doğal gelişimi için değil…

Gelenekler ve…

Kendi tabiriyle:

“Uygun yönetim” için endişeleniyordu…

Çünkü…



Burke için her türlü ihtilal: Daha çok kan demekti…

Hem bu sefer “düşman” belletilen ülkelerin askerleri değil…

İhtilal yapılan ülkenin askerleri…

Ya da ihtilalcileri…

Kendi ülkelerinin insanlarını öldüreceklerdi…



Aynen de Burke’ün düşündüğü…

Ya da…

Korktuğu gibi oldu…

Yani…

Fransız ihtilali insanlık tarihine:

“İnsan toplumunun karmaşık gerçeklerinden kopuk ve felaketle neticelenecek bir tecrübe” olarak geçti…



Kral 16’ncı Louis ve Kraliçe Marie Antoinette idam edildi…

Arkasından devrim için:

“Kuru ve yaş” dinlemeden…

Herkesi (hatta devrimcilerin başı Danton’u bile) yakan “terör rejimi” hüküm sürdü…

Ve en nihayet…



Napolyon önderliğinde…

Devrimi büsbütün anlamsız kılan…

Otokrat bir rejim:

Ortaya çıktı…

Napolyon kendini:

“Kral” ilân etti…

Çok ilginç


Devlet Bahçeli, MHP’nin baraj altında kaldığını öne süren anket şirketlerini fırçaladı:

“Henüz yeni başlıyoruz, alayınızı birden çılgına döndüreceğiz...”.





Bu arada...

Sinan Ateş cinayeti sonrası tepki olarak bıyıklarını kesen ülkücülere de:

Çok ağır sözler söyledi...



Anket şirketlerine ne dediği önemli değil...

Zira dürüst şirketlerin hepsinde MHP oyları ya aynı...

Ya birbirine yakın:

%3.5-4 arası...



Ama...

Genel Başkan seçildiği günden bugüne...

Bir kere bile bıyıklı halini görmediğimiz Bahçeli’nin...

“Bıyıksız” MHP’liye tahammül edememesi:

Çok ilginç...

Bize yakışan




Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2022 yolsuzluk algı endeksi açıklandı.

Son 10 yılda en çok puan kaybeden ülkeler arasında yer alan Türkiye...

180 ülke arasında:

  1. sıraya geriledi...




Orta sıralarda yer almak, Erdoğan iktidarına yakışmaz arkadaşlar...

Şu müteahhit arkadaşlara söyleyin...

Bir omuz atsınlar da...

  1. sıraya gerileyelim...


Sondan olsa da bize:

Birincilik yakışır...

Dünün tweeti


Celal ÇELİK

@CelikBaskan06

 Haysiyet Cellatları!

Şimdi ne yapacaksınız?

Vicdansız ve ahlaksızca attığınız iftiralarınız ve baskılarınız ile açtırdığınız davanın Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşmasında az önce (tüm suçlamalardan) beraat kararı verildi!

Hesap vermeye hazır mısınız?

Sıra bende!..