Saraçhane’deki protestolarda gözaltına alınan yedi gazeteci önce savcı tarafından salıverildi. Sonra aynı savcı beş dakika geçmeden hepsini birden mahkemeye sevk edip tutuklanmalarını sağladı. Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne gönderildiler ama... Gecenin bir vaktinde tekrar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilip geceyi nezarethanede geçirdiler.
Neden?
Çünkü cezaevinde yer yoktu. Sadece son iki ayda bine yakın “siyasi” tutuklu gelmişti.
Şimdi çevre illerde “boş yatağı olan” cezaevi aranıyor. Bulunursa, oraya sevk edilecekler.
Tek başına bu bile ülkenin düştüğü acınası durumu göstermeye yetiyor.
★★★
Gelelim asıl soruya:
AFP muhabiri Yasin Akgül, Now Haber muhabiri Ali Onur Tosun, foto muhabiri Bülent Kılıç, muhabir Zeynep Kuray ve Hayri Tunç, İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı ve Bakırköy Belediyesi foto muhabiri Gökhan Kam neden tutuklandı?
★★★
Adalet Bakanı diyor ki, “Gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklanan kimse yok?”
Demek ki bu arkadaşlar fotoğraf makinelerini, kameralarını bırakıp polise saldırmış...
Eee; bunu kanıtlamak o kadar zor mu?
Polis kamerası da MOBESE de kayıt altındaydı; yayınlayın o gazetecilerin görüntülerini...
Yayınlayamazsınız, çünkü doğru söylemiyorsunuz Sayın Bakan!
★★★
Genç meslektaşlarımın gerçek suçlarını ben söyleyeyim:
İşlerini yapıp görüntü kaydettiler.
Yani belge ürettiler!
Ellerinde Türk bayrağıyla protesto gösterilerine katılan vatandaşlara şiddet uygulayan, kışkırtan polislerin fotoğraflarını çektiler!
★★★
Anayasal hak olan gösterilere, şiddete başvurulmadığı sürece polis müdahale edemez!
Kimseye gaz sıkamaz, plastik mermi atamaz, cop kullanamaz... TOMA’ları halkın üzerine süremez.
Şiddete başvurmayan kimseyi gözaltına alamaz.
Kasklarına sicil numaralarını yazmadan, kimliklerini gizleyerek göreve gidemez.
Suç işleyemez!
★★★
Olayın özeti budur; polis suç işledi, polisin suç işlediğini belgeleyen gazeteciler tutuklandı.
Geriye sadece sorular kaldı:
Gazeteci arkadaşlarımızın çektikleri fotoğraflar polis tarafından silindi mi, silinmedi mi? Silindiyse, neden silindi?
Haydi Sayın Bakan... Bu sorulara da yanıt verin!
Yine turp meselesi!
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün, “Bunlar daha, büyük turp ortaya çıkmadan yaşananlar. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında, kendi yakınlarının yüzlerine bakacak halleri bile kalmayacak” dedi.
Bu sözler, İmamoğlu başta olmak üzere tüm CHP’li belediyelere yönelik operasyonların süreceğini gösteriyor.
Yasama, yürütme, yargı erklerinin birbirlerinin işine karışamadığı gerçek demokrasilerde, yürütmenin başı olan bir siyasetçi böyle bir söz söyleyemez. Çünkü başlatılan soruşturmalardan haberi bile olmaz.
Maşallah bizimki kimin tanık, kimin gizli tanık olduğuna, tanıkların partisine, ne söylediklerine kadar her şeyi, daha soruşturma açılmadan, yani kendi deyimiyle turp henüz heybedeyken biliyor!
★★★
Bana göre turbun büyüğü belli de... Heybesi o kadar korunaklı ki kimse dokunamıyor!
Beni unutmayın!
Saraçhane protestolarına katıldığı için tutuklananlardan biri de “Her şey çok güzel olacak” sloganının yaratıcısı genç Berkay Gezgin...
Berkay, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız katılarak, ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçunu işlemekten tutuklandı.
Anayasaya göre herkes izin almadan toplantı ve gösteri düzenleyebilir. Düzenlenen toplantı ve gösterilere katılabilir.
Tek bir şartla... Şiddet olmayacak!
Berkay’ın suçu ne?
Saraçhane’deki protestoya katılmak...
Yedi günde en az üç milyon insan oraya akın etti...
Türkiye genelinde ve tüm dünyada onlarca milyon insan sokaklara döküldü.
Bula bula Berkay’ı mı buldunuz? Tabii; özel olarak aramadıysanız!
Yanında silah, külah bulunmamış. Polise taş, molotof atmamış... Milyonların içinden özellikle seçilip alınmış, şimdi de bu genç yaşında cezaevine alışmaya çalışıyor...
★★★
Haklısın Berkay, her şey çok güzel olacak ama önce çevremizi saran bu çirkinliklerden kurtulmamız gerekiyor.
İçeriye girmeden önce, “Beni unutmayın” demişsin.
Unutana, unutturana yazıklar olsun!
GÜNÜN SÖZÜ
CHP’nin AKP’ye yakın firmalara yönelik boykot kararından sonra bazı eski bakanlar ve AKP’li milletvekilleri başta Espressolab olmak üzere boykot edilen firmalara destek vermek için yarışa girdi. Sorum ünlü gurme Vedat Milor hakkında Kent Lokantası’na giderek örtülü reklam yaptığı iddiasıyla soruşturma açan Ticaret Bakanlığı’na:
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’a, eski bakan Mustafa Varank’a ve AKP Milletvekili Aldülhamit Gül’e de soruşturma açacak mısınız?