“Altılı Masa” döneminde demokrat havalarına bürünen, bugünlerde ise Erdoğan’a hoş görünüp “Yuvam” dediği AKP’ye dönmeye çalışan Ahmet Davutoğlu, asla pes etmiyor.
Bulduğu her delikten çıkmaya, dikkatleri çekmeye çalışıyor.
Suriye meselesini başımıza bela edenlerden, Şam’daki Emevi Camii’nde namaz kılmaya niyetlenirken milyonlarca göçmenin Caddebostan Sahili’nde beyaz donlarıyla denize girmelerini sağlayanlardan biri değilmiş gibi durmadan, “Beni de görün, ben de buradayım. Sakın unutmayın” diye çırpınıp duruyor.
Kendisini bizim muhalif kanallardan başka ciddiye alan kalmadığı halde bulduğu her fırsatta konuşmaya, büyük büyük sözler etmeye devam ediyor.
★★★
Şimdi kalkmış, Gazzelilere referandum önerisinde bulunmuş...
“Filistin Devleti kurulana kadar Türkiye Cumhuriyeti’ne otonom bölge olarak bağlansınlar” demiş...
Çünkü ona göre Gazze’yi Trump tehdidinden koruyacak ve İsrail zulmünden kurtaracak tek formül buymuş...
Gazze, Türkiye’nin “otonom bölgesi” olursa, kimse Gazzelileri oradan sürgün etmeye niyetlenemezmiş...
Gazzelilerin son meşru devleti Osmanlı Devleti’ymiş ve biz de Osmanlı’nın “meşru süreklilik” devletiymişiz.
O yüzden kimse böyle bir formüle itiraz edemezmiş!
★★★
Yani dış politikada ve ekonomide gırtlağa kadar b.ka gömülmemişiz gibi diyor ki, “Biraz daha gömülelim. Biraz daha göç alalım. Biraz daha yoksullaşalım. Biraz daha yalnızlaşalım ve biraz daha terör batağına batalım.”
★★★
Bu akıl, Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etme aklıdır.
Umarım kimse bu gafilin peşine düşmeye kalkmaz!
Justinianus’un torunu!
Dinciler, Ayasofya’nın ibadete açılmasını büyük bir coşkuyla kutlamıştı. Bu yapılırken Ayasofya, aynı zamanda müzeye de çevrilmişti.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, bir paylaşım yaptı ve Ayasofya’yı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerden 950 lira alındığını söyledi.
Ayasofya’daki müze girişinde bilet kesen DEM Müzecilik’in Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eniştesine ait olduğunu iddia etti.
Salıcı şu ifadeleri kullandı:
“Bir Bakan düşünün... 1500 yıllık Ayasofya’da kimsenin aklına gelmeyeni yaptı. Ayasofya’yı eşine dostuna para basan bir kaynağa çevirdi. Müze bölümüne giriş: 950 lira...
Bileti kesen şirket, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eniştesinin şirketi DEM Müzecilik... Devlete aktarılan pay: 0 lira... 25 Euro’dan, yılda 2 milyon ziyaretçi gelse, 50 milyon Euro eder... Hayırlı işler!”
★★★
Mehmet Nuri Bey... Tamam, gişe işini eniştene veriyorsun da devlete “0” pay ne demek?
Ayasofya’yı yaptıran Koca Bizans İmparatoru I. Justinianus mezarından çıkıp karşına dikilse, “Ben senin torununum. Mirasın bana kaldı” mı diyeceksin?
Ya İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet... Onu nasıl kandıracaksın?
★★★
İddia doğruysa... Kültür ve Turizm Bakanı şu an istifa etmiş olmalıydı...
GÜNÜN SORUSU
Büyük depremde 35 kişinin can verdiği Kahramanmaraş’taki Ezgi Apartmanı’nın müteahhitleri 876 yıl hapis talebiyle yargılanıyor ama 521 gündür yakalanamıyormuş... Polisin bir türlü bulamadığı Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel isimli bu iş insanlarının işyerlerine gidip geldikleri, şirketlerinin yönetim kurulu toplantılarına katıldıkları ortaya çıkmış... Sorum İçişleri Bakanı’na:
Bu adamlar müteahhit değil de gazeteci, siyasetçi, avukat, belediye başkanı, hatta astrolog olsaydı... Toplu ölüme neden olmakla değil de görüşlerini açıklamakla ya da haber yapmakla suçlansalardı... Kaç dakika bulup nezarete tıkardınız?
Allah düşürmesin!
Sinema oyuncusu Hülya Koçyiğit, geçtiğimiz aylarda gittiği Londra’da bir AVM’de tek başına alışveriş yaparken düşmüş, başını yere çarpmış... Yaşadığı bu tatsız olayı şöyle anlatmış:
“Türkiye’deki sağlık sisteminin ne kadar iyi olduğunu bir kez daha yaşayarak gördüm. Yattığım yerde tam iki saat ambulansın gelmesini bekledim. Türkiye’de olsa beş dakikada gelir ve hastaneye yetiştirirdi.”
★★★
Türkiye’de olsa, ambulans çabuk gelirdi; burası doğru...
Fakat... Türkiye’de böyle bir olay olmaz!
Çünkü Türkiye’de 78 yaşındaki insanlar AVM’lere gidip çantalar dolusu alışveriş yapamıyor.
Bırakın alışverişi, torunlarına harçlık bile veremiyor!
AVM gezmeyi bırakın, emekli maaşından katkı payı kesilmesin diye hastaneye gidemiyor.
Hülya Hanım başına gelen bu olayı bile “iktidara yağ çekmek için” fırsata dönüştürmüş ama becerememiş!
Yine de... Geçmiş olsun!
Çünkü “düşmek” kötü şey...
Allah düşürmesin!