Korkusuz

Foseptik cinayeti sanığından kan donduran sözler

Antalya'da kayıp olarak aranırken öldürüldüğü ortaya çıkan ve foseptikte parçalanmış cesedi bulunan Süleyman Eken'in (54) cinayet sanıkları Oktay (51) ve Mehmet Yılmaz (46) kardeşler ilk kez hakim karşısına çıktı. İşlediği cinayeti anlatan Oktay Yılmaz, Süleyman'ın cesedini bıçakla kesmeye çalıştım. Olmayınca ağaç testeresi ile kol ve bacaklarını ayırdım. Naylon poşetlere parçaları koydum. Gövde ve baş kısmını konteynere attım" dedi.

Foseptik cinayeti sanığından kan donduran sözler
Antalya'da kayıp olarak aranırken öldürüldüğü ortaya çıkan ve foseptikte parçalanmış cesedi bulunan Süleyman Eken'in (54) cinayet sanıkları Oktay (51) ve Mehmet Yılmaz (46) kardeşler ilk kez hakim karşısına çıktı. İşlediği cinayeti anlatan Oktay Yılmaz, Süleyman'ın cesedini bıçakla kesmeye çalıştım. Olmayınca ağaç testeresi ile kol ve bacaklarını ayırdım. Naylon poşetlere parçaları koydum. Gövde ve baş kısmını konteynere attım" dedi.

Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi'nde oturan Süleyman Eken'den haber alamayan Diyarbakır'daki annesi Sultan Akhan, geçen yıl 13 Ocak'ta polise kayıp başvurusunda bulundu. Sultan Akhan'ın oğluyla en son 8 Ocak'ta görüştüğünü bildirmesi üzerine harekete geçen ekipler, Eken'in yalnız yaşadığı evde inceleme yaptı. Arama çalışmalarında Süleyman Eken'e ulaşılamadı. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Eken'in kayıp olduğu tarihten itibaren güvenlik kamerası ve cep telefon kayıtlarını incelemeye aldı. Teknik ve fiziki takibin ardından Süleyman Eken'in en son kadın kuaförü Oktay Yılmaz ve kardeşi Mehmet Yılmaz ile görüştüğü belirlenerek incelemeler bu yöne kaydırıldı. Ekipler, Eken'in telefon sinyalinin, son olarak Döşemealtı ilçesi Çıplaklı Mahallesi 412 Sokak'taki Oktay ve Mehmet Yılmaz'ın anneleri Gülger Yılmaz'a ait evden alındığını belirledi.

CESEDİN PARÇALARI FOSEPTİKTE BULUNDU

Polis, nisan ayında evin çevresinde iş makineleriyle kazı gerçekleştirdi. Kadavra köpeği ile yapılan aramada, Süleyman Eken'e ait cesedin parçaları, evin bahçesindeki foseptikte bulundu. Tüm aramalara rağmen cesedin başı ile göğüs kafesine ulaşılamadı. Gözaltına alınan Oktay ve Mehmet Yılmaz kardeşler tutuklandı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki kardeş hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Ayrıca sanıkların Eken'e yönelik 'yağma', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından da ayrı ayrı 22 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

CİNAYET ANINI ANLATTI

Yılmaz kardeşler, Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık Oktay Yılmaz savunmasında, cinayeti işlediğini itiraf ederek, Ben bu adamı öldürdüm ancak isteyerek ve bilerek öldürmedim" dedi. Maktulle 2 yıl önce tanıştığını belirten Oktay Yılmaz, şöyle konuştu:

Paraya ihtiyacım vardı. Bir arkadaşımın aracılığıyla tanıştım ve kendisinden birkaç kez faiz karşılığında borç para aldım. Olay günü akşam sıralarında Süleyman Eken'e 2 bin TL ödeme yapacaktım. Ancak yanımda 500 TL vardı. Bu durumu telefonda kendisine söyledim ve parayı tamamlayacağımı belirttim. O da telefonda bana yüksek sesle konuşmaya başladı. Ben de 'Gel alacağını al' dedim. Akşam saat 19.00- 20.00 sıralarında home ofis olarak kullandığım iş yerine geldi. Parayı tamamlayacağımı söyledim. O da 'Ne yapacağız?' dedi. Kendisinden birkaç gün beklemesini ve kalan 1500 TL'yi ödeyeceğimi söyledim. O da bana küfretti. Ben de düzgün konuşması için uyardım. Bana silah çekti. Silahı görünce korktum ve silah tutan elini tuttum. Bu sırada silah patladı. Sonra nasıl yaptığımı hatırlamıyorum ancak mutfaktan bıçak alıp Süleyman Eken'in cinsel organını kesmişim."

'CESEDİNİ BIÇAKLA KESMEYE ÇALIŞTIM'

Oktay Yılmaz, kendine geldiğinde kardeşi Mehmet Yılmaz'ı çağırdığını, kardeşinin cinayetten haberinin olmadığını belirterek, sonrasında bara gidip alkol aldığını ifade etti. Gece ofise döndüğünü ifade eden Yılmaz, Süleyman'ın cesedini bıçakla kesmeye çalıştım. Olmayınca ağaç testeresi ile kol ve bacaklarını ayırdım. Bunu yapmam sabahı buldu. Daha sonra cesedi banyoya sürükledim. Naylon poşetlere parçaları koydum. Koli bandı ile sıkıştırdım" dedi.

'GÖVDE VE BAŞ KISMINI ASİTLE YOK EDECEKTİM'

İkinci gün cesedin kol ve bacak kısmını taksi ile götürüp annesinin Döşemealtı ilçesinde bulunan evin fosseptiğine atığını sözlerine ekleyen Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Ertesi gün büyük ceset parçası olan gövde ve baş kısmını getirmeye karar verip asitle yok edecektim. Gövde ve baş kısmının bulunduğu ceset poşeti ve bunları keserken kullandığım ağaç testeresini aynı çuvala koydum. Taksiye bindim. Sanayiye giderek asit almak istedim. Ancak o saatte eski sanayideki esnaf kapalıydı. Bu esnada bir konteyner gördüm, gövde ve baş kısmını buraya attım. Bıçak, silah ve cep telefonunu poşete koyup yat limanında denize attım."

Diğer tutuklu sanık Mehmet Yılmaz, kardeşinin işlediği cinayetten haberi olmadığını, kesinlikle ceset taşıma işinde bulunmadığını söyledi. Mehmet Yılmaz suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti. Mahkeme, tanık ifadelerinin ardından sanıkların tutukluluğuna devam kararı vererek duruşmayı erteledi. (DHA)