Eşek, ağaca bağlıydı...

Şeytan geldi ve ipini çözdü...

Eşek, komşunun tarlasına girdi ve ne bulduysa yemeye başladı...

Tarla sahibi çiftçinin karısı, eşeği gördü...

Tüfeğini çıkardı...

Ateşledi, eşeği öldürdü...

Eşeğin sahibi tüfek sesini işitti...

Baktı ki eşeği nalları dikmiş...

Sinirlendi...

Çiftçinin karısının üzerine kurşun boşalttı...

Karısı öldürülen çiftçi eve döndüğünde eşini kanlar içinde buldu...

Tüfeğini aldı...

Eşini öldüren eşek sahibini vurdu...

Adam hemen öldü...

Eşeğin sahibinin oğlu eve geldiğinde, babasının cansız bedeniyle karşılaştı...

Silahını aldı...

Babasını öldüren tarla sahibi ve büyük oğlunu öldürdü...

Haber tarla sahibinin ailesine ulaştı...

Hepsi silahlarını aldılar ve eşek sahibinin çiftliğine hücum ettiler...

Evde kim varsa öldürdüler...

Ellerine geçirdikleri her şeyi yaktılar...

Ve yargılama yapıldığında iki taraftan da geri kalan birer kişi ailelerini şöyle savundular:

“Şeytana uydular...”.

Şeytana soruldu:

“Sen mi yaptın?..”.

Şeytan cevap verdi:

“Ben sadece eşeğin ipini çözdüm...”.

Az gelişmiş ülkelerde şeytan sadece eşeğin ipini çözer...

Sonrasından...

O ülkenin halkı ve halkın seçtiği siyasetçiler sorumludur...

Mesela...

İlaç yokluğu kaosu...

Giderek çığ gibi büyüyor...

Neden?..

Çünkü...

Firmalar ve ecza depoları zammı beklemek için eczanelere ilaç vermiyor...

Ülkeyi yöneten siyasi irade, firmalara ve ecza depolarına:

“Neden eczanelere eski fiyattan ilaç vermiyorsunuz?” diyebilir mi?..

Bence diyemez...

Zira...

Ticarethane...

Kanundaki tarifi gereği:

“Amacı kâr emek olan kuruluşlardır...”.

Haliyle...

Yeniden yerine koymak için 15 lira ödeyeceği ürünü hiçbir ticarethane:

10 liraya satmaz...

Canlarım...

İlaç yokluğu sonuç...

Bunun bir sebebi...

Bir de müsebbibi var...

“Müsebbip kim ya da kimler?” sorusunun cevabı:

Eşeğin ipini kim çözmüşse o...

Peki:

Eşeğin ipini çözen kim?..

Ya da kimler?..

UMARIM ÖYLE OLMAZ...

Yargıtay ilgili dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay’la ilgili ikinci kez hak ihlali vermesi üzerine, Atalay’la beraber iki kişiyi daha tahliye etme şartı getirmiş...

Diğer iki kişiden biri Hataylı diğeri Kahramanmaraşlı iki müteahhitmiş...

Yaptıkları binalar depremde yıkılıp yüzlerce insan hayatını kaybettikleri için:

Kamuoyu baskısıyla hapse atılmışlar...

AYM şartı kabul etmiş...

2 müteahhit ve Can Atalay hâkim üyelerin huzuruna alınmışlar...

Baş yargıç önce Hataylı müteahhide sormuş:

“Son Hatay ve Kahramanmaraş depremleri kaç yılında oldu?..”.

“2023” cevabını veren müteahhit tahliye edilmiş...

Kahramanmaraşlı müteahhide sormuş:

“Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinde kaç yurttaşımız öldü?..”.

Müteahhit hiç düşünmeden:

“50 bin” deyince o da tahliye edilmiş...

Baş Yargıç bakışlarını Can Atalay’a çevirmiş:

“Say lan ölenlerin isimlerini...”.

Umarım bu fıkradaki gibi olmaz...

Umarım bu defa Yargıtay, AYM’nin kararını uygular...

BİZE YAKIŞMAZ...

Dünyada yüksek enflasyonda 5. sıradaki yerimizi koruyoruz...

İlk beşte yer alan ülkeler ve enflasyon oranları şöyle:

Venezuela: %360.0

Zimbabve: % 314.5

Sudan: %121.7

Surinam: % 53.3

Türkiye: % 51.2

Bu sıralama bize yakışmaz...

“Faiz sebep enflasyon netice” büyük kuramının mucidi olan ülke bu sırlamada mutlaka en önde (Birinci/1.) olmalıydı...

HALİMİZ NE OLACAK

Trabzonspor maçında hakem kararına tepki olarak takımı sahadan çeken İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu’nun bu eyleminin...

Sahaya girip hakemi yumruklayan Ankaragücü Başkanı’nın yaptığı şiddet eyleminden farkı:

Ortada yumruk olmayışı mı?..

Toplumsal veya kişisel haksızlıklarda...

“Haksızlığa uğradım” diyen taraf yargıya gitmek yerine:

Çağdışı bir “ihkakı hak” eylemine başvurursa...

Bu ülkenin hali ne olacak?..

KAYBETTİ

“Evlatlıkla evlenilebilir” diye fetva veren ilahiyatçı Süleyman Uludağ’a “Bilim Ödülü” vererek:

Laik devlete aykırı davranış gösteren AKP Genel Başkanı Erdoğan:

Dünün kaybedeni oldu...

LÜTFEN DOKUNMAYIN...

Amerika’da bir ilkokul...

Öğretmen çocuklara, ders alınabilecek bir hikâye yaratmalarını...

Ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söyledi...

Ertesi gün öğretmen derse girer girmez ön sırada oturan Betty’nin yanına gitti...

“Yarattığın hikâyeyi anlat” dedi...

Betty:

“Bizim çiftliğimiz var” diyerek başladı anlatmaya ve devam etti, “bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı...”.

Öğretmen:

“Peki bu hikâyeden alınacak ders nedir?” diye sordu...

“Bütün yumurtaları aynı sepete koymamak gerekir” diye cevap verdi Betty...

“Sıra sende” diyerek bakışlarını Lily’ye çevirdi öğretmen...

Lily tahtaya kalktı...

“Bizim de bir çiftliğimiz var efendim” dedikten sonra devam etti, “babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka makinesine koyar... Geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu ama sadece sekiz yumurtadan civciv çıktı...”.

“Peki buradan alınacak ders nedir?” diye sordu Öğretmen...

“Yumurtadan çıkmamış civcivleri saymamak lâzım” diye cevap verdi Lily...

Öğretmen başını Jerry’den yana çevirdi...

Gözlerine bakarak:

“Sıra sende” dedi...

Jerry tahtaya kalktı...

Anlatmaya başladı:

“Sam Amcam Vietnam Savaşı’na katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken helikopter vuruldu. Sam Amcam helikopter düşmeden, elinde bir makinalı tüfek, bir kasatura ve bir şişe bira ile atlamayı başardı. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı içip bitirdi. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi hakladı. Sonra, kasatura kırılana dek onunla da 20 kişiyi halletti. Son 10 kişiyi de silahsız temizledi...”.

Öğretmen hem şaşırdı hem öfkelendi:

“Böyle korkunç bir hikâyeden alınacak ne ders olabilir ki Jerry?” diye sordu...

Cevap geldi:

“İçerken Sam Amcama bulaşmayın...”.

İsrail - Filistin...

Rusya - Ukrayna konularına muhatap olan Sam Amca hep sarhoş...

Galiba en iyisi:

Hiç dokunmamak...

Günün sözü

”Düşmanın kim olduğunu siyasetçi söylerse, savaş olur; düşmanın kim olduğunu halk anlarsa ihtilal olur...”.

Laedri

SORUYORUM

Diyarbakırspor futbolcusu Bünyamin Yürür soyunma odasına giderken Bursaspor oyuncuları tarafından organize şekilde saldırıya uğradı...

Soruyorum: Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı... Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne: “Saldırgan Bursasporlu futbolcuları getirin” diye yazı gönderdi mi?.. Göndermediyse...

Göndermeyi düşünüyor mu?..

DÜNÜN ATAMASI

Dilan ve Engin Polat çifti davası ile...

Güzellik merkezi sahibi Taylan Tayyar Öz ile Özlem Öz çifti ve Tuzlaspor Başkanı Mehmet Berzan İlhanlı hakkında yasadışı bahis soruşturmalarını yürüten İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görevli Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü:

Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı görevine atandı...

Durun bakalım ne olacak?..