Korkusuz

Erken seçim tartışmasını bitirecek anket...

Erken seçim tartışmasını bitirecek anket...


Ankara kulisleri şu sıralar yine hareketli... Herkesin dilinde bir ‘erken seçim’ lafı var. Kimi, “Ekimde erken seçim olacak” diyor kimi ise “Kasımda erken seçime gidilecek” diye iddialı bir pozisyon alıyor. Nereden çıktığı ya da kaynağı belli olmayan bu sözler, kamuoyunun da ilgisini çektiği için birkaç gün konuşulup sonra unutuluyor.

ANKARA’DA HAVA NASIL?

‘Erken Seçim’ tartışması son günlerde yine gündeme geldiği için Ankara’nın ‘kulağı delik’ siyasetçilerine “Sizce erken seçim olacak mı?” diye sordum. Deneyimli siyasetçiler, “Erken seçimin kaderi en başta ekonomiye bağlı. Ekonomideki gidişat iktidarı yoruyor. Eğer durum düzelmezse, iktidar daha fazla yıpranmadan bir seçim kararı alabilir’’ tespitini yapıyor.

MHP FAKTÖRÜ

Konuştuğum diğer siyasetçiler ise erken seçimin kaderinin MHP’ye bağlı olduğunun altını çiziyor. Bana da hayli mantıklı gelen bu yoruma göre, erken seçim olup olmayacağı MHP’nin kamuoyu araştırmaları / anketlerdeki durumuna göre netleşir...

Nasıl mı?

Bildiğiniz üzere, geride kalan nisan ayının ilk günlerinde Seçim Kanunu değişti. Yeni kanuna göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte uygulamaya konulan “artık oy” sistemi de tarihe karıştı. Artık her parti, yüzde 7 barajını aşmak zorunda. Buna göre, partiler ancak kendi aldıkları oy oranında parlamentoda sandalyeye sahip olacak.

Sistemi bildiğiniz için ayrıntılarına girmiyorum...

TARİHLER ÖNEMLİ…

Ancak bu kanunun uygulanması ve Türkiye’nin yeni kanunla seçime gidebilmesi için 2023 yılının nisan ayının bitmesi gerekiyor. Bu tarihten önce yapılacak herhangi bir seçimde muhalefet partilerine avantaj sağlayacak olan eski modeldeki “artık oy sistemi” geçerli oluyor. Seçimler 2023 yılının haziran ayında yapılırsa, kanunun kabul edilmesinin üzerinden 1 yıl geçtiği için bu kez “yeni sistem” uygulanıyor. Kısacası; partilerin yüzde 7 barajını geçmesi şartı geçerli oluyor. “Artık oy” sistemi de kalktığı için, yüzde 7 barajını geçemeyen bir parti, parlamento dışında kalıyor. Aldığı oylar ise mevcut sistem yüzünden 1. partinin hanesine yazılıyor ve 1. partiye avantaj sağlıyor.

Erken seçimin olup olmayacağı işte bu yüzden tamamen MHP’nin performansına bağlı...

ARAŞTIRMA SONUÇLARI GÖSTERECEK…

MHP eğer yaz aylarının sonunda yapılacak olan kamuoyu araştırmaları ya da bilinen adıyla anketlerde yüzde 7’nin altında görünürse, işte o zaman erken seçim kararı alınır. Seçim kararı alındığında; MHP ‘eski sistem’ geçerli olacağı için Cumhur İttifakı’nın bileşeni olarak ‘havuzdaki oylar’dan faydalanır. Eski sistemdeki yüzde 10 barajını aşamasa bile vekil çıkarır. MHP böylece parlamentoda yeniden temsil edilir. Yok eğer, MHP yapılan araştırmalarda yüzde 7’nin üzerinde görünüyorsa, seçimler tarihinde yapılır. Ancak bunun olabilmesi biraz da ekonomideki gidişata bağlı… Zira; ekonomi AKP’nin yumuşak karnı haline geldi. İktidar, kriz daha da derinleşmeden ve daha fazla erimeden erken seçime giderek eldekini korumayı da düşünebilir.

Ekonomik kriz her yeri kasıp kavuruyor...


Dolar ve eurodaki yükseliş tüm ürünlerin fiyatını artırdı. İthalata dayalı ekonomik model, dolar hapşırsa bile yatağa düşüyor. Bunun acısını ise orta ve dar gelirli yurttaşlar çekiyor.

Önceki gün konuştuğum bir restoranın sahibi, “Turistler olmasa yanmışız... Müşterilerimizin yüzde 75’i turist… Ama biz Türk müşterilerimize hasret kaldık... Önceden haftada bir gün de olsa yemeğe gelen Türk müşterilerimiz şimdi 15 günde bir anca gelebiliyor. 15 günde bir gelenler ise ayda bir kez…” diye dert yandı.



RESTORAN SAHİBİNİN FERYADI

Gıda sektöründeki maliyetlerin artması üzerine neredeyse her ürüne zam yaptıklarını söyleyen işletmeci dostumuz, “Eskiden rakıdan olmasa balıktan, balıktan olmasa mezeden para kazanırdık. Şimdi hiçbirinden kazanamıyoruz. Bir rakıyı 750 TL’ye satıyoruz. Yine de para kazanamıyoruz” diyor.

Dükkanına gelen elektrik faturasını da gösteren işletmeci dostumuz, “Pandemiden önce buraya 40 – 45 bin TL elektrik faturası gelirdi. Şimdi 150 – 160 bin TL elektrik faturası geliyor. Bunları ödeyebilmek mümkün değil” diyerek yaşadıkları sıkıntıyı anlatıyor.

AKP ve MHP’nin yol açtığı ekonomik yıkım, etkisini her geçen gün daha çok hissettiriyor.

‘GÜN ATLAYARAK’ GAZETE ALIYORLAR

Konuştuğum bir gazete bayisi ise “Emekliler bir gün gazete alıyor, bir gün almıyor. Onları da anlıyoruz. İnsanlar ekmek mi alayım gazete mi ikilemine düştü. Kimi vatandaşlar tezgâhtaki gazetelerin başlıklarına bakıp gidiyor” diyerek halkımızın içine itildiği durumu özetliyor.

2001 krizini de yaşamış bir gazeteci olarak diyebilirim ki; hayatımın hiçbir döneminde bu denli bir yoksulluğa şahit olmadım.

Türkiye’nin yapılacak olan ilk seçimde bu tablonun sorumlularına sandıkta esaslı bir ders vermesi ve yeniden refaha kavuşturacak politikalara dönmesi her zamankinden daha büyük önem kazanıyor.

Bu yüzden, başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partilerinin omzunda tarihsel bir sorumluluk var.